Kemalpaşa Aşağı Kızılca'da Siyasal mezunu muhtar adayı: Vaat vermiyorum dert dinliyorum
Kemalpaşa’da doğasıyla nam salmış Aşağı Kızılca köyünde 6 kişi muhtar adayı oldu. Hepsinin tek bir derdi var, köylerini daha fazla güzelleştirmek ve doğaseverlerle buluşturmak. Adaylardan biri olan Hüseyin Akdağ’ın diğer beş adaydan farkı vaat vermiyor dert dinliyor
Rabianur Ağar
Hüseyin Akdağ, Siyasi Bilimler Fakültesi mezunu. Yıllarca Ankara’da, Kayseri’de memurluk yapmış. Emekli olunca da ailesiyle birlikte köyüne geri dönmüş. Neden muhtar adayı oldunuz dediğimde hiç kendisiyle övünmeden, “Ben boş kaldım. Boş kalınca köye daha fazla kafa yordum. İşi gücü olan köye vakit ayıramaz ama ben ayırabilirim. Bu yüzden seçimde aday olmak istedim.” dedi.
Aşağı Kızılca köyünde hem Sünni hem de Alevi vatandaşlar var. Yıllarca barış içinde huzurla yaşamışlar. Akdağ da o huzuru devam ettirmek, köylerini daha da geliştirmek istiyor. Kapı kapı dolaşmış herkesin derdini dinlemiş. Vaatler vermek yerine insanların sorunlarına çözüm bulmak istiyor.
SANAYİ GELİNCE TARIM DA BİTMİŞ
-
Aşağı Kızılca köyü tarımla mı geçiniyor?
-Bizim köyün ana geçim kaynağı Kemalpaşa'daki organize sanayi bölgesi oldu. Çünkü artık kimse çiftçilikten para kazanmıyor. Gençlerin çoğunluğu sanayi bölgesinde iş buldu. Bahçeler de eskisi gibi geniş değil. Hepsi küçük küçük kaldı. Tabi şöyle bir şey var. Hala hayvancılık yapan tarımla uğraşan insanlarımız da var. Ama onlar da yeterli desteği göremiyor. Ben muhtar olunca onlar için de çabalayacağım. Belediyenin çiftçilere tohum, fidan, hayvan dağıttığını biliyoruz. Bizim köyümüz için de aynı çalışmanın yapılmasını isteyeceğim.
GERÇEK BİR KIRAATHANE
-
Sizi köyde en çok hangi durum rahatsız ediyor?
-Gözüme batan bir diğer şey de kıraathaneler. Köyde işi olmayan kıraathanede bir tam gününü geçirebiliyor. Ben bundan çok rahatsızlık duyuyorum. Muhtar olunca kıraathaneleri boş boş oturma yeri değil gerçekten bir kıraathaneye çevirmek istiyorum.
-
Gerçek kıraathane derken?
-Kelime anlamı okuma yeri. Biz de oraları okuma yeri, daha iyi vakit geçirmemiz için sosyal tesis yapacağız. Aynı zamanda kadınlarımızın ve çocuklarımızın da boş zamanını geçirebileceği tesisler olacak.
‘YANGIN ÇIKAR DİYE ÖDÜMÜZ KOPUYOR’
Köyünüz doğal güzellikleriyle ünlenmiş bir köy. Doğayı korumak için neler yapacaksınız?
-Bizim köyümüzde çok güzel korularımız, bahçelerimiz var. Kocaman bir orman var. Ama hiç korunaklı değil. Özellikle yaz aylarında bir şey olur yangın çıkar diye ödümüz kopuyor. Oraları temizlemek lazım korunaklı hala getirmeliyiz. Bir de oraya köylülerimizin ve köye gelen misafirlerimizin doğayla iç içe olacağı bir çay bahçesi yapmak oldukça güzel olur.
-
Akarsu var mı köyde?
-Bir deremiz var. Eskiden balık tuttuğumuz bir dere. Şimdi lağım akan bir dere oldu. Çok pis kokuyor. Sinekler üşüşüyor. Orayı da temizlemek istiyoruz. Eskiden akvaryum gibi bir dereydi. Şimdi öyle değil. Bu dereye evsel atık dökülüyor. Bizim bunu önlememiz için de köyün alt yapısını düzenlememiz gerek.
KÖYÜ GÜZELLEŞTİRECEĞİZ
- Dertleri dinledik dediniz. Kadınlar sizden ne talep etti peki?
-Bizim kadınlarımız çok maharetlidir. Ellerinden her iş gelir. Kadınlarımızın eli değdiğinde tarım da güzelleşir. Onlar şimdi çok sınırlı sayıda üretim yapıyorlar. Ancak ürettiklerinden para kazanabilseler, daha fazla üretim olur. Hem de kadınlarımız kendi bütçelerini oluşturur.
-
Peki gençlerin bir talebi var mıydı?
-Gençlerimiz de bizden spor tesisi istiyor. Okuldan geldiklerinde çok boş kalıyorlar. Onlar için bir spor tesisi yapma fikri var aklımızda. Bir de şöyle bir şey var, köyümüze belediye otobüsü çok sınırlı saatlerde uğruyor. Çocuklarımızın çoğu liseyi Bornova’da okuyor. Onlar okula gidip gelirken otobüs beklemekten çok fazla yoruluyorlar. Ya bir servis hizmeti ya da köyümüze gelen belediye otobüsünün daha sık gidip gelmesini sağlamak da bizim bir görevimiz.
-
Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?
Bizim Kızılca köyü, aşağı ve yukarı diye ayrılıyor. Yukarı Kızılca oldukça turistik bir yer oldu. Dağcılar geliyor, İzmir’den gezmeye geliyorlar. Bizim köyümüzün de oradan bir farkı yok aslında daha turistik bir yer yapabilme imkanımız var. Bunun için de çalışan bir muhtara köyü güzelleştirecek birine ihtiyaç var. Bunu yapabileceğime inancım var.
