20 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Sömürge geleneği’

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi kararlarında Demirtaş ve Kavala için 'özgürlük' istendi, HDP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasından rahatsızlık duyulduğu belirtildi. Avukat Nusret Senem, kararların Avrupa'nın sömürge geleneğinden kaynaklandığını bildirdi.

‘Sömürge geleneği’
A+ A-
HABER MERKEZİ

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) Türkiye ile ilgili 22 Nisan 2021 tarihli kararında Türkiye'de “ifade özgürlüğü” kapsamında olumlu hiçbir ilerleme kaydedilmediği savunuldu. Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala için “özgürlük” talep edildi. Yargının bağımsız olmadığı iddia edildi. Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Nusret Senem, kararların Türkiye'nin iç işlerine müdahale anlamına geldiğini belirterek, “Bu kararlar, Avrupa'nın sömürge geleneğinden kaynaklanıyor. Kınıyoruz” dedi.

AKPM'nin kararında, Türkiye’de son yıllarda, muhalif siyasetçilerin haklarıyla ilgili “sürekli bir kötüye gidiş görüldüğü” savunuldu. Kararda, HDP’li milletvekillerinin yüzde 75’inin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının gündemde olduğu vurgulandı. Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun 2.5 yıl hapse mahkum edilmesinden dolayı da “dehşete düşüldüğü” kaydedildi.

KAYYUM RAHATSIZLIĞI

HDP'li belediyelere kayyum atanmasından da rahatsız olunduğu belirtilen kararda, “Yerel düzeyde, HDP’nin seçilmiş 59 belediye başkanından 48’inin görevden alınıp yerlerine kayyım atanmış olması da, Avrupa standartlarıyla bağdaşmamaktadır. Yetkililer, parlamenterlere baskı uygulamaktan ve dokunulmazlıklarını kaldırmaya çalışmaktan vazgeçmelidir” denildi.

Öte yandan kararda, yüzde 10 olan seçim barajının aşağıya çekilmesi istendi.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin ise “Türkiye’nin bu sözleşmeye tekrar katılması arzu edilmektedir. AİHS’nin de aynı yoldan feshedilebileceği söylemleri endişeyle karşılanmaktadır” ifadelerine yer verildi. AİHM kararlarının uygulanması istenilen kararda Selahattin Demirtaş ile Osman Kavala’nın serbest bırakılmaları talep edildi.

SÖMÜRGE GELENEĞİ

Avukat Nusret Senem kararlara ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

“Bu kararlar, Türkiye'nin iç işlerine müdahale anlamına geliyor. Türkiye egemen, bağımsız bir ülke. Yasalar dayatmak, bunları yap demek iç işlerine karışmaktır. Böyle bir yetkileri yok. Türkiye Avrupa Konseyi üyesi bir ülke ama egemenliğini devretmiş bir ülke değil. Üye de değil ki bazı hükümlülükleri yerine getirsin... Bu kararlar, Avrupa'nın sömürge geleneğinden kaynaklanıyor. Kınıyoruz.”

TÜRKİYE YARGI YETKİSİNİ KULLANIYOR

Demirtaş'ın tahliyesinin istenmesine ilişkin ise Senem, “Türkiye Demirtaş'la ilgili yargı yetkisini kullanıyor. Ne diye yargı yetkisine müdahale etmeye kalkıyorlar, neye dayanarak! Bunların hukuki, ahlaki, siyasi dayanağı yok. Avrupa biraz kendine gelmeli” dedi.

ALMAN HÜKÜMETİNİN DEMİRTAŞ AÇIKLAMASINA TEPKİ: TÜRKİYE’NİN YARGI YETKİSİNE MÜDAHALE

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Nusret Senem, HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması gerektiği yönündeki Alman hükümeti açıklamasını kınayarak, “Alman hükümetinin böyle bir açıklama yapması Türkiye’nin yargı yetkisine açık bir müdahaledir” dedi.

Demirtaş ve HDP yöneticileri ile PKK terör örgütünün sözde yöneticilerinin yargılandığı Kobani davasının başlaması nedeniyle Alman hükümeti adına İnsan Hakları ve İnsani Yardım Sorumlusu Bärbel Kofler açıklama yapmıştı. Kofler açıklamasında, Demirtaş’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararı doğrultusunda serbest bırakılması gerektiğini kaydetti. AİHM’nin, Türk mahkemelerinin yerine geçerek tahliye kararı veremeyeceğini kaydeden Senem, “AİHM ancak varsa bir hak ihlali tespit edebilir. Oysa AİHM, açıkça tahliye kararı veriyor Selahattin Demirtaş ile ilgili. Bu, Türkiye’nin yargı yetkisine açıktan bir saldırı niteliğindedir. Alman hükümetinin bu kararı dayanak göstererek yapmış olduğu açıklama, kesinlikle yok hükmündedir. Geçerli bir hukuki dayanağı yoktur. AİHM’nin bu kararı meşru bir karar değildir. Bu meşru olmayan karara dayanarak yapılan açıklamanın da hiçbir geçerliliği yoktur” ifadelerini kullandı.

‘37 VATANDAŞIMIZ HAYATINI KAYBETTİ’

6-8 Ekim olaylarıyla ilgili olarak AİHM’nin “fikir açıklaması” olarak nitelemesinin son derece taraflı ve yanlış olduğunu ifade eden Senem şunları söyledi:

“6-8 Ekim olayları dolayısıyla Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 108 kişi hakkında ‘Ağırlaştırılmış müebbet’ hapis cezasıyla yargılanıyorlar. O olayda sorumluluğu olan açıklamalarıyla, partinin MYK kararıyla yaptıkları açıklamayla 37 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu yargılamanın ortada olduğu şartlarda Alman hükümetinin böyle bir açıklama yapması Türkiye’nin yargı yetkisine açık bir müdahaledir. Alman hükümetinin bu açıklamasını kınıyorum.”

Osman Kavala Selahattin Demirtaş Avrupa Parlamentosu İstanbul Sözleşmesi sömürge geleneği