20 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Sümer Kraliçesi, kadının tarihteki öncü konumunu anlattı: Devrimimizin en yüksek çağındayız

'Biz bugün devrimimizin en yüksek çağındayız. 90 sene içerisinde kadınların hayatın her alanında var olduğu bir döneme geldik. Avrupa’daki kadınlar bu seviyeye gelebilmek için 400 yıl mücadele yürüttü'

Sümer Kraliçesi, kadının tarihteki öncü konumunu anlattı: Devrimimizin en yüksek çağındayız
A+ A-
AYDINLIK / ALMANYA

Vatan Partisi Öncü Kadın Avrupa Temsilciliği, “Sümer Kraliçesi” Muazzez İlmiye Çığ, Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Taşağıl ve Öncü Kadın Eğitim Bürosu Başkanı Zerrin Öztürk ile “Orta Asya’dan günümüze kadının tarihteki öncü konumu’’ etkinliği düzenledi. Etkinlikte Almanya, İngiltere, İsviçre, Avusturya, Fransa, Hollanda, Belçika, ABD, Avusturalya, Danimarka, Bosna Hersek ve Türkiye'den 300 civarında vatansever bir araya geldi.

Sunuculuğunu Öncü Kadın Avrupa Sekreteri Nezahat Albayrak’ın yaptığı etkinliğin açılış konuşmasını Avrupa Temsilcisi Sevil Tapkan yaptı. Tapkan konuşmasına, Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’in “Kadın’’ kitabından alıntılarla başladı. Tapkan konuşmasında “Vatan Savaşı”nın önemine vurgu yaptı. “HDP kapatılsın” kampanyasına ilişkin bilgiler paylaştı.

SÜMER KRALİÇESİNDEN TARİH DERSİ

107 yaşındaki Muazzez İlmiye Çığ'ın toplantıda yaptığı konuşmada dinç duruşu ve sesi dikkat çekti. Sümelerde kadının konumuna ilişkin bilgiler veren Çığ, “Kültürel tarihin başlangıcı olarak Yunanlılar söylenir. Ancak yaptığımız tüm çalışmalar ispatlıyor, Yunanlılar matematik ve astronomi gibi bir çok konuda bildiklerini Sümerlerden almıştır. Kültürün başlangıcı Sümerlerdir. Sümerlerin aslının Türk olduğunu da tespit etmiştik’’ dedi.

Çığ, Sümerlerde kadının önemini şöyle anlattı:

“Sümerlerde kadın o kadar önemliydi ki baş tanrıları kadındı. Sümerlerde kadın tek başına tanık olabiliyor, tek başına ticaret yapabiliyor, teftiş edebiliyor, katip olabiliyordu. Sümerlilerde tek eşlilik vardı. Bu evlilikler bir hakim önünde yapılarak resmi oluyordu. Ancak çok özel durumlarda ilk eşin rızasıyla erkek, ikinci bir eş edinebiliyordu. İkinci eş asla birinci eşin yerine geçemiyordu. Müzede çalışırken elime bir belge geçmişti, yazana göre hakim karşısına ikinci eşi getiren kadın 'ben eşime ikinci eş kendime ise bir kardeş alıyorum eğer boşanırsak da bu eşi de ben yanıma alacağım' diye kayıt tutturmuş.”

'DEVRİMİN EN YÜKSEK ÇAĞINDAYIZ'

Çığ, genç neslin Sümerleri dünyaya en iyi şekilde anlatması, yazdıklarının kitaplarda kalmamasını istediğini belirterek, şöyle sürdürdü:

“Biz bugün devrimimizin en yüksek çağındayız uzun dönemlerde kadınların okuma yazma dahi bilmediği bir zamandan 80-90 sene içerisinde kadınların bilimde, sanatta, ticarette, ekonomide hayatın her alanında var olduğu bir döneme geldik. Avrupa’daki kadınlar bu seviyeye gelebilmesi için 16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar 400 yıl mücadele yürüttüler.”

'KADIN KAHRAMANLIĞIN SEMBOLÜ'

Prof. Dr. Taşağıl ise yaptığı konuşmayla, dinleyenleri büyülü bir yolculuğa çıkardı. Orta Asya bozkırlarından, şehir hayatına geçişte kadının toplumun ilerlemesi ve gelişmesinde büyük katkıları olduğunu söyleyen Taşağıl, şunları kaydetti:

“Selçuklu dönemine kadar kadın toplumun eşit bir parçasıydı. Türk kültüründe hayat üçe ayrılıyor: yeraltı yani karanlık; yaşadığımız yeryüzü ve tengri yani gökyüzü aydınlık. Buralarda kadın ve erkeğin ayrılması söz konusu değil hatta kadına yönelik en ufak bir olumsuz itham göremiyoruz. Örneğin Göktürklerde 28 ayrı makam var, birinci makam ‘Kaan’ ikinci makam ‘Hatun’. Tüm görevler bu iki makam altında dağılıyor. Bir çok yerde kadının ailede reis gibi olduğu bilgilerine de rastladık. Erkekler savaşta olduğu zaman tüm idare çoğunlukla kadınlarda oluyordu. Türkmen boylarında 15-16. yüzyılda kadın beylerinin varlığına da rastlıyoruz.”

GÖÇEBE HAYATIN GETİRDİKLERİ

Türklerin göçebe hayat yaşadığını, gittikleri yere kültürlerini de götürdüklerini anlatan Taşağıl, “Burada da yine kadınlar öne çıkmakta. Kadınlar aynı gittikleri yerlerde modayı da değiştirmişler. Orta Asya bozkırlarında zor olan hayat koşullarında kadınların pantolon giydiklerini biliyoruz. Gittikleri yerlerde başka kadılar tarafından da tercih edilmiştir” değerlendirmesinde bulundu.

Selçuklulardan itibaren kadının gerilemesinin Cumhuriyet ile birlikte tersine döndüğünü kaydeden Taşağıl, “Gelinen nokta Atatürk devrimlerinin, Cumhuriyet'in kadına verdiği haklar görmezden gelinemez. Bu nedenle Cumhuriyet ve devrimlerine bağlı kalınmalı, hep birlikte ileriye taşımalıyız” dedi.

'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ DEĞİL 6284 KADINI YAŞATIR'

Öncü Kadın Eğitim Bürosu Başkanı Av. Zerrin Öztürk ise “Orta Asya’dan günümüze kadının tarihteki öncü konumu’’ başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.

Öztürk, günümüzde 6284 sayılı kanunun kadını nasıl koruduğunu madde madde açıkladı. Kadını şiddetten korumanın yolunun İstanbul Sözleşmesiyle değil mevcut kanunlarla olduğunun altını çizen Öztürk, şunları kaydetti:

“2002 sonrası adeta gizli bir el düğmeye bastı. Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin gün geçtikçe arttığını, hatta istatistiklerde olağan olan ölümlerin bile kadın cinayeti olarak kayıtlara geçtiğini görmekteyiz. Türkiye, İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen ‘kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi sözleşmesini’ imzalayan ilk ülkedir. Bu, 2014 yılında yürürlüğe girmiştir. Kadına asıl katkıyı 6284 sayılı ‘Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun’ yapmıştır. Türkiye’de kadın erkek emperyalizme karşı, aynı gemideyiz. Bu geminin en önemli unsurlarının biri Diyarbakır anneleridir. Onlar çocuklarını terör örgütü PKK’nın elinden kurtardıkça Türkiye terörle mücadelede önemli aşama kaydetmektedir.”

Etkinliğin sonunda Piyanist Kemal Cem Yılmaz, bir konser verdi. “Orta Asya’dan günümüze kadının tarihteki öncü konumu” adlı etkinlik Öncü Kadın YouTube sayfasından izlenebilir.

MAİDE ANNEYE ÖDÜL

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında Maide anneye kızı Nilüfer’i terör örgütü PKK’dan kurtarmak için verdiği mücadele dolayısıyla “Avrupa’nın En Cesur Türk Kadını’’ plaketi verilecek. Plaket yarın Öncü Kadın Berlin Temsilcisi Gülseren Küçükkale tarafından eylemi sırasında Maide anneye iletilecek.

Son Dakika Haberleri muazzez ilmiye çığ