03 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Taş yerinde ağırdır

Zerrin ÖZTÜRK

Taş yerinde ağırdır
A+ A-

Önce en zor koşullarda örgütlendik. Ardından, çağının en güçlü dünya devletlerinin karşısında destanlaşan büyük Türk zaferlerini kazandık. Tam bağımsızlığımıza kavuştuk. Devrimler yaptık. Ama yetmedi.

Su uyur düşman uyumazmış. Karşıdevrimci iç kuvvetler de emperyalistlerle işbirliği yaparak Cumhuriyet Devrimi’ne yüklendi. Cumhuriyetimiz 101. yılına girdi, ancak emperyalist devletlerin kanlı darbeler, yapay koalisyonlar, türlü kumpaslar ve suikastları hiç tükenemedi.

Truman Doktriniyle teslim alınan Türkiye, Atlantik siyasetlerine ve ekonomisine bağlandı. Bunun sonucu olarak 1940’lardan beridir pahalılık, bitmeyen işsizlik, yolsuzluk, özelleştirmeler ve Türk milletine ihanetin bin bir türünden çekmediğimiz kalmadı.

Çukurova pamuk, Konya ovası buğday, Erzurum Ovası pancar ambarı idi. Coğrafya kitaplarımızda yazardı bunlar ve milli ekonomiye dayalı daha nice ekonomik başarılar.

Günümüzde ise her şey altüst olmuş durumda. Başta siyasetin ve bütün üst yapı kurumlarının temeli olan ekonomi, milli karakterini yitirince bu felaketler başımıza geldi.

Atlantik rotasında gemi almış başını gidiyor. İktidar pazara, ekonomiye hakim olamıyor: Denetimsiz fiyatlar maaşları eritiyor, eritecek. Neredeyse kıtlık günleri kol geziyor. Marketlerde, pazarlarda, her hafta alacaklarımızın miktarı azalıyor. Fileler, poşetler yarı yarıya boş. Ancak, halk boğazına kadar öfkeyle dolu.

Bu koşullarda partiler, 31 Mart 2024 yerel yönetim seçimlerine hazırlanıyor. Seçimler, öncekilere pek benzemeyecek görünüyor. Milletin kuru lafa fazlasıyla doyduğunu adım başı duyuyorsunuz, görüyorsunuz.

Şimdi ne olacak peki? Olacağı şu, iktidara ve muhalefete hâkim sistem partileri gerçekçi, kalıcı, halktan yana çözümleri üretmekten çok uzaklar. Emperyalist sistem içinde Türkiye’yi belli ki daha büyük krizler bekliyor.

Krizlere neden olan sistem siyasetinden, sistemin partilerinden medet ummamız boşunadır. 70 yıldır böyle, boş umutlarla milletimize nice acılar yaşattılar. Bölücü siyasetleriyle Mehmetçik şehitliklerimizi büyüttüler.

Terör örgütleriyle bağlantılı olan siyasiler, partiler istedikleri kadar renk ve şekil değiştirsinler, yerel hizmet için de olsa, bir kez daha milli iradeyi çoğunlukla arkalarında bulamayacaklardır.

Bilinçli, vatansever öncüler, bütün varlıklarını ortaya koyarak Türk siyasetinde yeni bir sayfa açacaklardır. Atlantik’te gemiler batmış, umutlar sönmüştür. Türk milleti, artık kendi öncülerini yönetimlere getirecektir, getirmelidir.

Sistem içi partilerden kadınları, gençleri, çocukları sağlıklı ve huzurlu bir ortamda yaşatacak gerçekçi, somut hizmet beklemek tarihi bilmemek, yenilgiye doymamak olur.

Peki, Türkiye sahipsiz mi? Elbette hayır! Sakarya’da direnenlerin torunları kentlerde, kasabalarda, köylerde, mahallelerde karşınıza çıkacak. Onların gözlerindeki ışığa iyi bakın. Kurtuluşu göreceksiniz.

Türk siyasetinin yönünü “Dosta güven, mazluma umut, düşmana korku!” ilkesi belirleyecek. Başka çıkar yol kalmamıştır. Yerel yönetimlerimizde milli iradeyi birleştiren, bütünleştiren, fedakâr, çalışkan, ileri görüşlü, cesur adaylara şans verelim. Hepimiz sınavdayız. Taş yerinde ağırdır. Yerelden başlayacağız ve başaracağız.

Son Dakika Haberleri