29 Nisan 2024 Pazartesi
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Toplumcu ve Gerçekçi Şair: Arif Damar

Toplumcu ve Gerçekçi Şair: Arif Damar
A+ A-

Bir dörtlüğünde, “Bir elim ekmekte bir elim sende/ Bir elim gerçekte bir elim sende/ İki el bir baş içinmiş masal/ Bir elim gelecekte bir elim sende,” diyen, 1925 Gelibolu doğumlu Arif Damar, ortaokul birinci sınıf öğrencisi iken şiir yazmaya başladı. Yeni İnsanlık’ta “Harika çocuk” notuyla yayımlanan şiiri ilgi görmüştü. 1945’te Ant dergisinde yayımladığı şiirlerle adını duyurdu. 1944-1947 arasında Atatürk Orman Çiftliği’nde memurluk yaptı. Askerliğini Kayseri ve Sivas’ta sürgün alayında yapıp 1950’de İstanbul’a yerleşti. Yeryüzü dergisinde çalıştı.

15 Kasım 1951’de yayımlanan “Karşı koymazsak eğer/ tehlikededir günlük ekmeğimiz/ bacamızın tütmesi tehlikededir/ evimiz, aşkımız, çocuğumuz/ pencerede saksı/ kitap sevgisi, insan sevgisi/ tehlikededir,” dizelerinin de olduğu Dayanılmaz adlı şiirinin ardından gizli örgüt üyesi olduğu suçlamasıyla 5 Aralık 1951’de tutuklandı. 2 yıl cezaevinde kaldı, delil yetersizliğinden beraat etti. Cezaevinden çıktıktan sonra çok çeşitli işlerde çalıştı.

ŞİİRLERİNİ ‘ARİF BARİKAT’ LAKABIYLA YAZDI

Arif Barikat takma adıyla toplumsal gerçekçi şiirler yazdı. Bu dönem şiirleri 1956’da yayınladığı, toplatılan ama beraat eden “Günden Güne” adlı kitabındadır. 1958’de Yeditepe Şiir Armağanı’nı Cemal Süreya ile birlikte aldı (“İstanbul Bulutu”). Daha sonraları İkinci Yeni şairlerinin yanında yer almaya ve şiirlerinde imge ağırlığı görülmeye başladı.

1969’da Suadiye’de Yeryüzü Kitabevi’ni kurdu ve yönetti. Yayınevinde yasak yayın bulundurduğu gerekçesiyle 1982’de üç ay hapis cezasına çarptırıldı. 1984 yılında kitabevini kapatıp Arif Hüsnü, Ece Ovalı takma adlarıyla şiirler yazdı. Şiirlerini “İstanbul Bulutu, Kedi Aklı, Saat Sekizi Geç Vurdu, Alıcı Kuş, Seslerin Ayak Sesleri, Alıcı Kuşu Kardeşliğin, Ölüm Yok ki, Ay Ayakta Değildi, Acı Ertelenirken, Yoksulduk Dünyayı Sevdik, Ay Kar Toplamaz ki, Eski Yağmurları Dinliyordum. Bir Gökkuşağı İnerse Nasıl, Edebiyat Yazıları, Onarırken Kendini, Yağmurlu Sokak adlı kitaplarında bir araya getirdi. “Külliyen Red” ve “Kitaplar Kitabı”nda Toplu Şiirleri yer aldı. 1985 yılında 1959’da Melih Cevdet Anday ile ortak yazdığı ve Tercüman Gazetesi’nde tefrika edilen. “Yağmurlu Sokak” adlı romanı 1985’te yayımlandı.

‘İNSANLARI SEVMEK BÜYÜK HÜNER’

20 Ekim 2010’da aramızdan ayrılan Arif Damar’ı Büyük Hüner adlı şiiriyle anıyoruz:

“İnsanları sevmek kolay değil,/ bir hürriyet bu/ çetindir memleketimde./ Ben ille varım dersen/ bir gün pusuya düşersen,/ insanları sevmek/ büyük hüner/ Bu dünyada yaşadığın şu kadar yıl,/ gerçekten, güzellikten, yiğitlikten/ payına düşeni alabilmişsen,/ vermişsen payına düşeni/ gerçek için, güzellik için,/ korkusuz direnirsin./ Bilirsin,/ bir kere korku düşerse adamın içine,/ bir kere koparsa sevdiklerinden,/ mümkünü yok/ gitti gider./ Söner gözlerinde güzelim ışık/ kararır, çirkinleşir yüzü/ önceleri utanır belki/ sonra vızgelir/ umurunda olmaz dünya./ İnsanları sevmek büyük hüner/ insanlarla beraber.”

ÖNER YAĞCI

Son Dakika Haberleri