19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkiye'de Çin, Çin'de Türkiye algısı

Türkiye'de Çin, Çin'de Türkiye algısını Batılı merkezler belirliyor. İki ülkede de akademisyenler, araştırmacılar ve gazetecilerin diğer ülke ile ilgili haber ve bilgi kaynağının Atlantik merkezleri. Çin'de yaptığımız görüşmelerde bu konuya dikkat çekmeye çalıştık ve iki ülke arasında dolaysız bilgi alışverişi kanallarının yaratılması gerektiğini vurguladık

Türkiye'de Çin, Çin'de Türkiye algısı
A+ A-

FİKRET AKFIRAT / AYDINLIK

İzmir'den akademisyen, turizmci, profesyonel yönetici ve gazetecilerden oluşan bir heyetle birlikte yaptığımız Çin gezisinde son görüşmemizi, Şanghay Uluslararası Araştırmalar Üniversitesi'nde eski bir diplomat olan Üniversite'nin Konsey Başkanı Dr. Jiang Feng başkanlığındaki heyetle yaptık. Toplantıya Çinli evsahiplerimizin davetiyle Üniversite'nin Türkçe Bölümü'nde görev yapan Prof. Hacer Tokyürek ile Şanghay Üniversitesi'nde öğretim üyesi Tuğrul Keskin ve dış ticaret danışmanlık şirketi sahibi Zafer Karadağ da katıldı. Toplantıda çevirmenliği Türkçe Programı Başkanı Han Zhimin, Türkçe adıyla Zerrin Hanım yaptı.
Şanghay Uluslararası Araştırmalar Üniversitesi köklü bir okul. Çin'deki 3 binden fazla üniversite arasında en iyi 70 devlet üniversitesi arasında ilk sıralarda yer alıyor. Çin'de Ortadoğu-Asya Araştırmaları alanınde en önde gelen bir merkez.

Şanghay Uluslararası Araştırmalar Üniversitesi ile toplantı

'OLUMSUZ ALGILARI DEĞİŞTİRMEK İÇİN...'
Dünya çapında yaptığı ülke araştırmalarıyla tanınan PEW Araştırma Şirketi'nin 2014 yılı Çin'in dünya çapındaki imajı araştırmasında çeşitli ülkelerde yaşayanlara Çin'le ilgili değerlendirmelerinin olumlu mu olumsuz mu olduğu sorulmuş. Çin'i olumsuz değerlendirenlerin ilk üç sıralaması şöyle: Japonya'da yüzde 91 ile, İtalya'da yüzde 70 ile, Türkiye'de yüzde 68 ile Çin olumsuz değerlendiriliyor.
Türkiye'deki Çin algısının olumsuz olmasının en önemli nedenlerinin başında, iki ülkede de akademisyenler, araştırmacılar ve gazetecilerin diğer ülke ile ilgili haber ve bilgi kaynağının Atlantik merkezleri olması geliyor. Biz de Çin'de yaptığımız görüşmelerde bu konuya dikkat çekmeye çalıştık ve iki ülke arasında dolaysız bilgi alışverişi kanallarının yaratılması gerektiğini vurguladık. Şanghay Uluslararası Araştırmalar Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Sun Degang da bu değerlendirmeye katıldı.

'15 TEMMUZ SONRASINDA KİMİN DOST KİMİN DÜŞMAN OLDUĞUNA BAKIN'
Prof. Sun, Ortadoğu ve Türkiye'yi yakından izleyen bir araştırmacı. Toplantıda, bir haftalık Çin gezimizde Türkiye'de özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrasındaki gelişmelerin iyi anlaşılamadığına ilişkin izlenimimizi aktarınca şöyle dedi:
“Türkiye, Çin için çok önemli. Ortadoğu'daki tek NATO üyesi. Aynı zamanda Şangay İşbirliği Örgütü diyalog üyesi. Darbe girişimi sonrasında dostunuz kim çıktı? Çin mi, NATO mu? Bunu iyi sorgulayın. Artık Şangay İşbirliği Örgütü'ne gelin.”

SONSÖZ
Bir haftalık Çin gezimiz, toplam olarak 21. yüzyılın İpek Yolu olarak adlandırılan Bir Kuşak Bir Yol Girişimini anlatmaya odaklanmıştı. İzmir Başkonsolosluk Ataşesi genç diplomat Wei Ji, Türkçe adıyla Oğuz Bey ve ona yardımcı olan İdari Sorumlu Şener Akdemir gezimiz boyunca bize eşlik etti ve hiçbir aksaklık olmamasını sağladı. Aynı şekilde Dışişleri Bakanlığı Protokol Dairesi'nden Bayan Bing Lin de Pekin, Şian ve Şanghay'daki gezilerimizde heyetimize mihmandarlık etti ve yardımcı oldu.
Çin ve Türkiye arasında karşılıklı heyetlerin yapacağı ziyaretlerin kuşkusuz iki ülke arasında ilişkilere katkısı çok. Oluşturulacak heyetin, bizim heyetimiz gibi farklı işkollarından olması yerine gazeteci, akademisyen, işadamı, yerel yöneticiler gibi tek bir alanda gruplandırılarak yapılması daha verimli sonuçlara ulaşılmasını sağlayacaktır. Bu kapsamda, gazeteci örgütleri arasında düzenli ilişki vasıtasıyla dolaysız bilgi alışverişini sağlamak üzere Çin'den Türkiye'ye Türkiye'den Çin'e gazeteci gruplarının değişimi somut sonuçlar verebilir.

Dr. Jiang Feng


FETÖ'NÜN KARA PROPAGANDASI
Toplantıda FETÖ'nün Çin'de Türkiye karşıtı kara propaganda faaliyeti de gündeme geldi. Türkiye'yi yakından takip eden Çinli uzmanlar da FETÖ'nün kara propagandasına dikkat çekti. FETÖ, geçmiş yıllarda AKP Hükümeti'nin doğrudan müdahalesiyle Çin'deki özellikle Türkçe bölümlerinde örgütlenmiş. Aynı zamanda Türkiye ile Çin arasındaki ticarette de etkin konumlarda yer alıyorlar. Bu durum, 15 Temmuz sonrasında da devam ediyor. FETÖ bu etkinliği sayesinde Türkiye ile Çin arasındaki ilişkileri sabote ediyor. Çin medyasında da Türkiye karşıtı bir kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Türkiye ile Çin arasında daha ileri seviyede işbirliğinin önünü açmak için bu durumun değiştirilmesi ve FETÖ'nün Çin'deki etkinliğini sona erdirecek girişimlerde bulunulması elzem.

Prof. Sun Degang


NE DEDİLER

Prof. Dr. Can Şımga Muğan-İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü: İpek Yolu'nda ortak projeler imkanı

Ziyaretimiz sırasında Çin’in değişik yönlerini görme fırsatımız oldu. Yeni yapılanma olan yerlerdeki şehirleşme düzeni ve yüksek binalar, havalimanları ve hala devam eden inşaat etkileyiciydi. Eskiyle yeniyi aynı anda yaşayan bir ülke. Yüksek hızlı trenle seyahat teknolojik gelişmedeki aşamayı da gösterdi. Ancak hala gelişmekte olan ülkelerin birtakım sıkıntılarını yaşıyor. “Bir Kuşak Bir Yol” projesine verdikleri önem projenin hayata geçmesini kolaylaştıracaktır. Bu projenin gerçekleşmesi İpek Yolu üzerindeki ülkelerin birbirlerini daha iyi tanımalarına ve ortak proje üretmelerine yol açarak ülke ekonomilerine de katkıda bulunacaktır.

Prof. Dr. Filiz Başkan: İzmir Ekonomi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Bl. Bşk. Konfüçyüs Enstitüsü kuruyoruz

Bir süre önce İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde bir Konfüçyüs Enstitüsü kurma çalışmalarına başlamıştık. Bu gezi kapsamında ziyaret ettiğimiz Üniversitelerden bu süreçte bize sağlayacakları destek konusunda son derece olumlu tepkiler aldık. Ayrıca bu üniversiteler ile İzmir Ekonomi Üniverisitesi arasında öğrenci ve akademisyen değişimi, ortak araştırma projeleri geliştirme konusunda mutabakata varmak gezinin bir diğer olumlu sonucu olmuştur diye düşünüyorum.

Misket Dikmen-İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı: Medya alanında işbirliği gerekli

On yıl önce 3 ay süreyle Çin Uluslararası Radyosu'nda (CRI) eğitmen olarak çalışmıştım. O zamandan bu güne Çin, özellikle olimpiyatların ardından büyük bir değişim göstermiş. Çin'in BKBY Projesi ile bu büyümesini devam ettirmek istediğini gözlemledik. Ekonomik işbirliğinin yanında halkların birbirini iyi tanıması ve sosyal anlamda bütünleşmeleri hedeflenen projeyi tamamlayacaktır. Çin ve Türkiye arasındaki mesafe medya aracılığıyla kısalabilir. Bu nedenle iki ülke arasında gazetecilerin sürekli olarak temasta olmaları gerektiğini düşünüyorum.
Funda Bagana-Turizmci: Turizm ve otelcilik alanında işbirliği yapılabilir

Senede 110 gün tatillerinin olması gelirleri arttıkça onların daha çok gezeceği anlamına gelir. Bunun için uçak ve tren fiyatlarının rekabetçi olması gerekir. Çin, BKBY projesini gerçekleştirirken bu havzada yaşanan iş adamlarının seyahatlerini kolaylaştırmalıdır. Türkiye'nin özel havacılığı son senelerde topladığı tecrübe ve rekabet gücü ile Çinlilerin Türkiye de yatırım yapabileceği bir sektördür. Çin otelcilik sektöründe de Türkiye ile işbirliği yapabilir. BKBY projesinde Türkiye Çin mallarının Avrupa'ya girebilmesi için bir üretim ve lojistik platformu olabilir. Türkiye nin bu bilinçle davranması ve Çin sermayesini çekmeye uğraşması gerekiyor.
Emre Döker-Dokuz Eylül Gazetesi Muhabiri: Çin gözünü Türkiye'ye dikmiş

Çin Halk Cumhuriyeti, 1,5 milyar nüfusu, hızla gelişen ekonomi ve teknolojisiyle dünyaya açılmanın yollarını arıyor. 2013 yılında Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Şi Cinping'in ortaya attığı BKBY, yeni İpek Yolu Projesi, durgunluk yaşayan ekonomilere can verebilecek gibi görülüyor. Bir Kuşak Bir Yol projesinin içinden geçtiği ülkelerde yapılacak tüm altyapı tesisleri hem Çin ekonomisine hem de güzergahtadaki tüm ülkelerin ekonomisine katkı sağlayacağı belirtiliyor.

Son Dakika Haberleri