20 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek: Eşcinsellik övgüleri bir dayatmadır

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ulusal Kanal’da ‘Çıkış Yolu’ programında gündemi değerlendirdi.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek: Eşcinsellik övgüleri bir dayatmadır
A+ A-

Ulusal Kanal’da ‘Çıkış Yolu’ programında Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Sinan Sungur’un gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Perinçek’in konuşmalarından öne çıkanlar şu şekilde:

'TÜRKİYE KENDİ İÇİNDEKİ GLADYOYU EZDİ'

24 Temmuz 2015'te terör örgütü PKK'nın tepesine binip onu hendeklere gömmesiyle bir devrim başladı. Ve öyle bir devrim ki bu uluslararası. Biz NATO'nun Gladyosunu ezen tek NATO ülkesiyiz. Fakat Asya'nın Türkiyesi, mazlumların Türkiyesi 15-16 Temmuz 2016 gecesi tepeledi. De Gaulle NATO'ya isyan etmişti. Çünkü "ABD bizi NATO ile kontrol ediyor" dedi. Ama ABD'nin Fransa içerisindeki Gladyosunu temizleyemedi.

MERKEZ BANKASI BAŞKANININ DEĞİŞMESİ

Bu kurumlar istikrar ve güven isteyen kurumlar bunlar. Bir sistemden ötekine gidiyoruz. Eski Maliye Bakanı Berat Albayrak bir yıl önce "Artık bu sıcak para ekonomisi sürdürülemez" demişti. İşte bir sistemin bittiğini bizzat Maliye Bakanı ilân etti. O andan itibaren "yatırım, istihdam, üretim, ihracat" odaklı ekonomi şeklinde bunlar ifade edilmeye başlandı sayın Cumhurbaşkanı ve bazı bakanlar tarafından. Eski sistem ile yeni sistem arasında bir mücadele var. Her yeni sistem kurulurken bu tür bocalamalar olabilir. İşte burada devrimciliğe ihtiyaç var. Sıcak para veya borçlanma ekonomisinden "üretim ve istihdam" ekonomisine geçiyoruz. Bu bir nevi bir devrimdir. Zaten hali hazırda bu devrim Türkiye'nin güvenliğiyle birlikte gidiyor. Uygulanacak ekonomi programda kararlı bir iradeye ve liyakate dayanan seçimler yapabilmek yetisine ihtiyaç var.

'MERKEZ BANKASI BAĞIMSIZ OLAMAZ'

Bağımsız ekonomik kurumlara müdahale edilmese, fırtınalarda kayalıklara çarpıp batarız. Merkez Bankası'nın göreli bir özerkliği olabilir. Ancak bir hükümet, para politikaları olmadan Türkiye'yi içinde bulunduğumuz bunalımdan çıkartabilir mi? Sen Merkez Bankası'nın dümenini elinde tutmazsan, o dümen uzaktan kumanda ile dünya finans merkezlerinin elinde olur. Merkez Bankası bağımsız olursa "bağımlı" olur. O yüzden dünya finans merkezlerinden bağımsız Türkiye'nin milli hükümetinin emrinde olacak Merkez Bankası.Biden tayfası dümenin Biden'ın elinde olmasını istiyor.

'ENİNDE SONUNDA KONTROLLÜ KAMBİYO REJİMİNE GEÇİLECEK'

Türkiye doların yasaklandığı sürece girmiştir. Hakan Topkurulu Türkiye'nin ekonomisinin geldiği noktayı çok sade bir şekilde özetliyor. Türkiye eninde sonunda kontrollü kambiyo rejimine geçecektir. Çünkü bunu uygulamadığınız zaman sonuç itibariyle bu da dümeni uluslarası merkezlere terk etmek anlamına geliyor. Bu ekonomi modeli bir süre sonra teknokrasi yaratır.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN FESHEDİLMESİ

İstanbul Sözleşmesi kadına şiddeti önleyen değil aksine artıran bir sözleşmedir. Kültürel olarak Roma ve Atina'da olduğu gibi dayatılan bir eşcinsellik var. O da kadının kafese atılmasından çıkıyor. Toplumsal cinsiyeti dayatan İstanbul Sözleşmesi, kadını kafese atan bir sözleşmedir. Eşcinseller arasında çocuk tacizi, intihar, şiddet ve uyuşturucu oranları çok yüksek durumda. Dolayısıyla her türlü çürüme ve yozlaşmayı getiren bir hayat tarzını topluma aşılıyorlar. Kadına şiddeti önleyen her şey Türk yasalarında var, yalnız 6284 değil. Eşcinsellik övgüleri bir dayatmadır,bu topluma anlatılmalı. Dolayısıyla sözleşmeden çıkılması son derece doğru bir karar. Çok açık söylüyorum, İstanbul Sözleşmesinin tanrısı eşcinseldir. Kadına, erkeğe, çocuğa şiddeti önleyen her şey İstanbul Sözleşmesi olsa da olmasa da Türk kanunlarında var. Türk yasalarında olmayan tek şey eşcinsellik ve GREVIO raporları.

BEL KALPER İŞÇİLERİNİN EYLEMİ

Vatan Partisi'nin var olma sebebi işçilerin hak mücadelesidir. İşçilerin örgütlenmesi Türkiye'nin en büyük güvencesidir. Fabrikanın önüne de geleceğiz. Fabrikanın önündeki kanunsuzlukların da emniyetten derhal düzeltilmesini istiyoruz. Fransız işvereninin emrinde bir Türk emniyeti olmaz. Türk polisine bu yakışmaz. Bakanlar ve Emniyet müdürieri ile konuşacağız. Çalışma Bakanlığı ve Yargıtay'ın namusu burada. Bunların kararı burada uygulanmıyorsa bu bayrak boşuna mı dalgalanıyor? Sözümüz söz. İnşallah başarıya ulaşacağımız gün davullarla zurnalarla başarımızı kutlayacağız.

Doğu Perinçek ekonomi Merkez Bankası İstanbul Sözleşmesi bel kalper işçileri