26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hemşireler ‘yardımcı sağlık personeli’ değildir

'2000’li yılların sağlık hizmetleri, tüm sağlık mesleklerinin ekip anlayış ve ruhu içinde sunulmalı, her meslek mensubu, kendi bilgi ve becerisi kapsamında hizmetin sorumluluğunu paylaşmalıdır. Gelecek güzel günlerde bu sorunlar olmayacaktır...'

Hemşireler ‘yardımcı sağlık personeli’ değildir
A+ A-
Meliha ATALAY / Hemşirelik, Emekli Öğretim Üyesi

Aydınlık gazetesi yazarı ve editörü, değerli komutanımız Sayın Oktay Yıldırım, 29 Mart 2018 tarihinde Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi’nde gerçekleşen buluşmamızda, SYO öğretim elemanlarından, mesleğimizle ilgili bir yazı yazmamızı istedi. Basında çok sık yer almayan, hemşirelik mesleği ve biz hemşireler üzerine yazı yazmak, okuyucularımıza ulaşmak için iyi ve yerinde olacaktır.

Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa Konseyi gibi kuruluşlar, hemşirelerin, bütün dünyada, insan sağlığına en çok hizmet eden/katkı veren meslek üyesi ve toplumun “sağlık öğretmenleri” olduğunu vurgulamaktadırlar. Hemşirelerin örneğin: Doğumhaneler, prematüre ve yeni doğan bebek üniteleri, yoğun bakım servisleri, acil servisler, tüm cerrahi ve dahiliye klinikleri, ameliyathaneler, onkoloji klinikleri, hemodiyaliz üniteleri, toplum sağlığı-koruyucu sağlık merkezleri vb. çalışma alanlarına, yerine getirdikleri görevlere, üstlendikleri sorumluluklara bakılırsa, bu tanım ve ifadenin çok yerinde olduğu görülür. Özü itibarıyla hemşirelik bir “Bakım verme mesleği”dir. Hangi ortam ve koşulda olursa olsun, hemşirelerin yerine getirdiği en öncelikli hizmet, (insanın biyolojik yapısına da uygun olarak) yeterli ve nitelikli olarak temel insan gereksinimlerinin karşılamasını sağlamak, böylece canlılığı/yaşamı korumaktır. Abraham Maslow tarafından formüle edilen, gereksinimler hiyerarşisi üçgeninde, önce solunum, yeme-içme beslenme, boşaltım gibi fizyolojik gereksinimler, yaşam için önem ve önceliklerine göre sıralandırılmıştır.

İNSAN HAYATI EMANET EDİLİYOR

Hemşireler kendilerine insan hayatı emanet edilen kişilerdir. Hekimlerce yapılan başarılı bir ameliyattan sonra hastalar, hemşirelik bakımı almak için hastanede kalırlar. Çünkü hemşireler, hastaların hep yanında ve yakınındadırlar. Klinikte olmaları hastalara güven verir. İlaçlarının verilmesi, yaşam bulgularının izlenmesi, yedirilip içirilmeleri, kaldırılıp dolaştırılmaları, ağrılarının giderilmesi, rahat uyku uyuyabilmeleri gibi iyileşmeye yönelik bütün işler, hemşireler tarafından yerine getirilir.

Bakım hizmeti, sıradan bir takım mekanik işlerden ibaret değildir. İnsan-insana iletişim ve etkileşim, insani değerler üzerine temellenir. İnsan üzerinde, insanla çalışan hemşirelerin öncelikle meslekleri ile ilgili yeterli bilgiye, mesleki deneyime ve anlayışa sahip olmaları beklenir. Hemşirelikte 3 H formülü bu anlayışı açıklar:

Head= Beyin-bilgi, kavrama, fark etme, anlama.

Hand= Eller-uygulama becerileri, işlevsellik.

Heart= Yürek-insan duyarlılığı, estetik, hemşireliğe bir sanatçı ruhu katmak.

HEMŞİRELERİN SORUNLARI

Ülkemizde, hemşirelik mesleği ile ilgili can acıtıcı sorunlar, (daha çok da Hemşirelik Haftası gibi özel zamanlarda) meslektaşlarımız ve yetkili mercilerce tartışılmaktadır. Mesleğin bir genel, diğer meslekler için de geçerli olan sorunları var. Örneğin; yeterli olmayan gelir, ekonomik sıkıntılar, çalışma koşullarının zorluğu, sürelerinin/saatlerinin uzunluğu, özlük haklarının kazanımı, yasal boyutlar, aşırı yorgunluk, organizmanın fazla yıpranması, son zamanlarda sağlık çalışanlarına yönelik şiddet/saldırı olaylarının artması gibi durumlar örnek olarak verilebilir.

YARDIMCI PERSONEL’ DEĞİLİZ

Ancak hemşireler için bir başka önemli sorun, meslektaşlarımızın “yardımcı sağlık personeli” nitelemesi ile, mesleki kimlik ve değerlerine yapılan saldırıdır. Hemşireler hiçbir mesleğin mensuplarının yardımcısı değildirler. Kendilerine özgü bilgi, beceri ve anlayışlarla, bakım gibi, herkes için bir insan hak olan hizmeti yerine getirmektedirler. Hemşirelerin bu sorunu aşabilmeleri için öncelikle temel eğitimden (lise) sonra, üniversite eğitimi almaları gerekiyor. Yazı metni içerisinde anılan görevleri yerine getirmek için önce “yetkin yetişkin” olmak kaçınılmazdır. Öğrencilerinin daha kendisi çocuk olan Sağlık Meslek Lisesi (SML) eğitimi ile profesyonel yetkin hemşire yetiştirilemez. O nedenle, ülkemizdeki meslektaşlarımızın çoğunluğu (ki bu durum onların kendi kusurları değildir) erken yaşta, başkalarının sağlığından sorumlu tutularak baskılanmaktadırlar. Ülkemiz, hemşirelik eğitimi ile ilgili birçok uluslararası Norm sözleşmelere imza atmasına karşılık, bu kararlara uymamaktadır. Böylece biyo-medikal order/istem uygulayıcı hemşirelik modelinden, otonomi sahibi uygulayıcılara dönüşememektedirler.

YÜKSEK EĞİTİM VERİLMELİ

Türkiye’de devlet adına hükümet edenler, hemşirelik eğitimine, mesleğin ve onu uygulayanların yararlarını gözetmeden, tamamen siyasi nedenlerle karışır oldular. Devlet adına hükümet edenler, eğer yurttaşlarımıza önem ve değer veriyorlarsa, insanların kendilerine yetemedikleri zor zamanlarda talep ettikleri bakım hizmeti ve hizmetin uygulayıcılarına bilinçsizce karışamazlar. Durmadan orta eğitim düzeyinde okul açıp, sonradan mezunlarına isim dahi bulamayıp onları orta yerde bırakamazlar. Sağlıkta Dönüşüm Yasaları ve KHK’lar ile hemşirelerin asıl işlerini yapma azim, istek ve güçlerini engellemezler.

Sonuç olarak 2000’li yılların sağlık hizmetleri, tüm sağlık mesleklerinin ekip anlayış ve ruhu içinde sunulmalı, her meslek mensubu, kendi bilgi ve becerisi kapsamında hizmetin sorumluluğunu paylaşmalıdır. Gelecek güzel günlerde bu sorunlar olmayacaktır.

Son Dakika Haberleri