26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İfade özgürlüğü ya herkesedir ya hiç kimseye

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi’nde çarşamba günü duruşması yapılacak olan davanın özü, özgürlüktür.

Büyük Daire, yalnız “Ermeni soykırımı yalandır” diyenlerin bireysel konuşma özgürlüğü için karar vermeyecek.  Söz konusu olan, Avrupa insanına özgürlüktür. Kendi özgürlüğümüz için değil, Avrupa’da yaşayan herkesin özgürlüğü için oradayız.

AİHM 1. Dairesi’nin 17 Aralık 2013 günü açıklanan kararı, Avrupa’nın özgürlük mirasını temsil ediyor ve Avrupa’daki özgürlükleri güvence altına alıyor. Biz, Avrupa insanının özgürlüğü için mahkemeye çıkıyoruz. Ve Avrupa’nın en yüksek mahkemesinin kararını savunuyoruz.

“YAŞASIN KRAL” DEME ÖZGÜRLÜĞÜ

Düşünceyi açıklama özgürlüğü, “Yaşasın kral” diyenler için değildir.

“Yaşasın kral” diyenlere tarih boyunca özgürlüğün ötesinde ayrıcalıklar verilmiştir. Onlar, hep kralın tahtının eteklerindedirler ve bu nedenle sonsuz konuşma hakkına sahiptirler.

Bugün de ekranlarda baş köşede onlar oturuyor. Onların borusu ötüyor. Mikrofonlar onlara uzatılıyor. Televizyonları izliyorsunuz, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne, Cumhuriyete, Atatürk’e dil uzatanlara sonsuz özgürlük var. Türkiye’yi savunanlar ise yasaklı. Yasaklı olanlar biziz. Vatanseverlik yasak. Atatürk yasak. Cumhuriyet Devrimciliği yasak.

DÜNYAYI ÖKÜZÜN BOYNUZUNDAN KURTARMA ÖZGÜRLÜĞÜ

Mustafa Mutlu gibi “Kral çıplak” diyebiliyorsanız, işte özgürlük odur. O nedenle özgürlük, aykırı görüşe özgürlüktür, farklı görüşe özgürlüktür.

Özgürlük, statükoya karşı çıkanlar için gereklidir. Iordano Brunolar, Karanlık Çağın Avrupasında, yerleşik inançları tartışmaya açtıkları için, cadı kazanlarına atıldılar, odunların üzerine çıkarıldılar ve yakıldılar. Onları yakmanın caiz olduğu fetvasını verenlere özgürlük vardı. Ama “Dünya kendi çevresinde dönüyor” diyenlere özgürlük yoktu. Dünyayı öküzün boynuzundan kurtarmak kolay olmadı.

Yerleşik görüşler, yüzen gezen fikirler, dahası önyargılar tartışılamıyorsa, özgürlük yoktur.

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NDA TARAFTILAR

Batı Avrupa devletleri Birinci Dünya Savaşı’nda taraf oldukları için, Batı kamuoyunda Türkiye’ye karşı o tarihlerden kalan önyargılar var. Üstelik o önyargılar, “Anne Türkler geliyor” söylemi üzerine bina edilmişti.

“Türkiye Ermenileri katletti” söylemini savaş içinde propaganda amacıyla piyasaya sürdüler. Biz o söyleme İstiklal Savaşı’yla son verdik. Lozan’da yalanı hapsettik ve gerçeğin altına bastık mühürü.

KÜFLENMİŞ ÖNYARGILAR

Türkiye’yi paylaşma planları güncelleşince, savaş söylemleri yeniden piyasaya sürüldü. Önyargılar küflendikleri mahzenlerden çıkartıldı.

İsteyenler, önyargı olarak görmeyebilir, onlara da saygılıyız. Ama bırakalım Avrupa insanının bilinci, 1915 olayları konusunda yasaklarla kuşatılmasın. Avrupa’da hakikate ulaşma özgür- lüğünü, bilimsel araştırma ve tartışma özgürlüğünü güvence altında tutalım.

Bilimsel araştırma özgürlüğü için yarın ordayız.

BİLİMSEL KANITLAR VE SAVURMA

Biz, 1915 olaylarının “soykırımı” tanımına uymadığını belirtiyoruz. Bu hukukî görüşümüzü bilimsel usavurmayla ve kanıtlarla öne sürüyoruz. İsviçre Mahkemesine 90 kilo Rus ve Ermeni belgesi verdik. Rus raporlarına ve mahkeme kararlarına, Ermeni devlet adamlarının ve subaylarının resmî rapor ve kitaplarına, Alman generallerinin tanıklığına dayandık. Ne var ki, İsviçre Polis Mahkemesi, belgelerin kapağını bile açmadı.

Hiç kimse, bizim görüşlerimizi kabul etmek zorunda değil. Ancak özgürlüğümüzü korumak, Avrupa hukukunun gereğidir. Voltaire: “Düşüncelerinizi kabul etmiyorum, ama onu açıklama özgürlüğünüzü savunuyorum” diyordu. İşte Özgür Avrupa budur!

SUSTURMAK DEMİRDEN BİR TOPTUR

“Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” diyenler susturulursa, bu tavır orada kalmaz, en sonunda “Güneş doğudan doğar” diyenler de susturulur.

Susturmak, eğik düzlemdeki bir toptur. Demirden bir top! Yuvarlanırsa herkesi çiğner geçer.

O nedenle susturulacakların sınırı çizilemez.

İfade özgürlüğü, bana veya sana özgürlük değildir.

İfade özgürlüğü, ya herkesedir ya hiç kimseye.