26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İkinci Prut seferi

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Cumhurbaşkanı Erdoğan muradına erdi. Çıktığı Rusya seferinde Moskof ülkesini baştan başa fethederek ta St. Petersburg’a kadar ulaştı. Rus Çarı Putin, kendisini yerlere kadar eğilerek karşıladı ve “Sultanım her ne istiyorsanız bila kaydü şart kabulümüzdür.” dedi.
Bir masa etrafında toplandılar. Osmanlı torunu Tayyip Erdoğan, yazmana sert bir sesle emretti:
“Bundan sonra bırakın uçağı, bir Rus sineği bile sınırlarımızı ihlal eder ise Moskova’yı başınıza dar ederim!”
Moskof torunlarının, başları yerde, korkudan bacakları titreyerek, “Anladık efendim! Bir kazadır oldu, biz ettik sen etme!” dedikleri duyuldu.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile buluşmasını ellerinden gelse bizim AKP medyası böyle verecek...
Onlara bakınca aklıma 1711’de Baltacı Mehmet Paşa’nın yaptığı Prut seferi geliyor. Türk ve Rus orduları savaşmışlar, yenişemeyince de bir antlaşma imzalanmıştı. Bu seferi bizim taraf daha sonra öyle bir allayıp pulladı ki... Yok Moskof ordusu yok edilmek üzere imiş. Yok tam o anda Rus kraliçesi Katerina gelmiş, güzelliği ile bizim paşayı baştan çıkarmış. Baltacı Mehmet de Katerina ile geçirdiği geceden sonra Moskof ordusuna bir şey yapmamış.
İlk gençlik günlerimi hatırlıyorum da Rus imparatoriçesini yatağa atan dedelerimiz olduğuyla övünüyorduk.

GERÇEK BASİT
Amerika’ya hoş görünmek için Rus uçağını vurduk.
Hemen NATO’ya koşturup, “Bizi koruyun!” dedik.
Yetmedi; “Bir daha olsa yine vururuz!” diye havalara girdik.
Lakin; baktık ki zarar çok büyük; giderek de kanatıyor.
Koltuk gidiyor, koltuk...
O zaman kamuoyuna çaktırmadan Putin’e bir özür mektubu yazdık.
Araya Azerbaycan’ı, Kazakistan’ı koyduk.
Bir görüşme kopardık.
Rusya karşısına her şeyi kabul etmeye hazır olarak oturduk.
Düşünün ki üç ay önce “İnsanın bir Rus uçağı daha düşüresi geliyor!” diye tweet atan AKP’li Şamil Tayyar, şimdi “Türkiye-Rusya ilişkilerinde yeni dönem başladı. Hayırlı olsun” diye mesaj yayımlıyor.
Vallahi de billahi de bukalemun bunların yanında çok acemi kalır. Anında renkten renge girmekte üstlerine yok...
Kendi hatalarını millete üstün başarı imiş gibi göstermede kimse ellerine su dökemiyor.
En baştaki Erdoğan, “Beni kandırdılar!” deyip çıkıyor işin içinden.
Dünya tarihinde bu kadar büyük yanlışlar yapıp bu kadar çok kandırılıp da oyunu artıran başka bir siyasetçi görülmemiştir.
İşte bu gerçek de Türkiye’deki demokrasinin altyapısını gösteriyor...
Bu altyapı üstüne kuracağInız demokrasi sağlam bir bina değil, göçmen çadırı olur. Kuvvetli bir rüzgârda da uçar gider.

ABD’YE MESAJ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özür mektubu ve aracılar kullanarak da olsa Putin ile buluşması ve işbirliği çalışmalarını başlatması olumlu bir gelişmedir. Biz, uçak düşürülür düşürülmez bunun yanlışlığını yazmış ve hükümeti de Sayın Erdoğan’ı da uyarmıştık. Rusya ile çatışmanın PKK’ya ve Batı’ya yarayacağını yazmıştık. Şimdi Cumhurbaşkanı’nın bizim dediğimiz yere gelmelerinden memnunuz.
Lakin tanıdığımız Erdoğan; bu işi de ABD’ye karşı bir tür baskı/şantaj olarak kullanacaktır.
Çünkü, o, asıl gücün Amerika olduğunu biliyor. Orayı, kendisine dokunmaması için Putin ile tehdit ediyor.
Bu klasik bir Osmanlı taktiğidir...
Bakalım ne kadar etkili olacak?

ÜMMET MEYDANLARDA
Kimse beni gerçekleri yazmaktan alıkoyamaz...
Medyanın allayıp pullamasına, TBMM’deki partilerin övmesine karşın, geceleri meydanlara çıkanların demokrasi için değil Ak Partileri için çıktıklarını düşünüyorum.
Onların demokrasi, laiklik, çağdaşlık, çoğulculuk, kadın erkek eşitliği, çoğulculuk gibi konuları asla dile getirmediklerini görüyoruz.
Bu da meydanlardaki kalabalığın inanç temelinde birleşmiş bir kitle, yani ümmet olduğunu gösteriyor.
Sosyoloji bilimi gösteriyor ki ümmet ile demokrasi kurulamaz.
AKP’lilerin uydurdukları dombıra müziği eşliğinde tekbir getirerek gösteri yapanlar bana ne acıdır ki Irak-Suriye kırsalındaki manzaraları hatırlatıyor.
Bu kitle ileride farklı siyasal ve inançsal kitleleri baskılamak için sokağa çıkarsa ne yapacağız?
Başbakan Yıldırım, gerçek birlik istiyorsa, bir an önce bu fanatik manzaraları önlemelidir.