İlhan Selçuk’u vurmak

O sadece Cumhuriyet gazetesinin değil bütün cumhuriyet rejiminin sembollerinden birisidi... Kendisi ile yakından tanışmamız 1970’lerin sonlarına doğru oldu. Araştırma yaparken ne istesem gazetenin olanaklarını sundu. 1983’te hapisten çıktıktan sonra hazırladığım Düşünceleri Uğruna Can Verenler isimli dizi yazımı Cumhuriyet’te yayımlatmaya başlattı. Lakin yeni girdiğim Hürriyet gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Çetin Emeç izin vermeyince dizi yarıda kaldı. 1991’de Alevi Bektaşilerde Mizah adlı kitabım için istediğim önsözü yazdı. 

İlhan Selçuk sadece bana değil aydınlanmadan yana olan bütün yazarlara elinden geldiğince destek oldu. Adını büyük Atatürk’ün verdiği Cumhuriyet gazetesi ulu ve kutlu bir okul idi. 

Ya bugün? 

Şu anki “Yeni Cumhuriyet” tıpkı “Yeni CHP” gibi Atatürk’ün kurduğu kurumlar olmaktan çıkarıldılar. ABD’nin yönettiği bir karşıdevrimle Sorosçu kadrolar buraları ele geçirdi. Bu iki devrimci kuruluş, şimdi emperyalistlerin Ortadoğu’daki politikalarının uygulama araçlarına dönüştürüldüler. 

Dikkat ediniz: Yeni CHP’nin söyledikleri ile Yeni Cumhuriyet’in yazdıkları aynıdır. İkisi de tek merkezden yönetilmektedir. Arkalarında da Doğan Medya’nın gölgesi durmaktadır. 

KARANLIK ODAK 

Bugünkü Cumhuriyet gazetesi Ata- türk’ün ilkelerinden, ideallerinden kopmuş; Amerikan emperyalizminin Ortadoğu’yu parçalayacak; burada bir Kürdistan yaratacak projesinin propaganda merkezine dönüştürülmüştür. 

Bu gazete, etnik milliyetçiliğin psikolojik harp aracı haline getirilmiştir. Kürtçü-Ermenici yaklaşım; Türk milletine düşmanlık bu zihniyetin dışa vurumudur. Cemaat medyası ile benzerlik gösteren haberleri de buna ekleyin; gerçeği görürsünüz. 

Cumhuriyet’te köşe yazarı olarak alınan yeni tipler de aynı çizgidedir. Bunlar; buraya taşınmadan önce, Tayyip Erdoğan’a övgüler dizmiştiler. 

Cumhuriyet’in yeni yönetimi, yeni yazarları ile birlikte, ABD politikalarının emrine girerek; Atatürk devimlerinden yan çizerek; aydınlanma-laiklik ilkelerini ayak altına alarak İlhan Selçuk’u bir kez değil iki kez vurdu. Şu an gazetenin başına çöreklenen karanlık odak, onu öldürdüğünü sanıyor... 

Buna benzer bir durum 1991’de de yaşanmış; İlhan Selçuk yine vurulmuştu. Lakin Cumhuriyet okuru devreye girmiş, gazetenin başına çöreklenen Amerikancı liberal gericileri püskürtmüş; Cumhuriyet’i 1992’de gerçek sahiplerine geri vermişti. 

Bu karanlık odağı kovana kadar Yeni Cumhuriyet’e hayır! Ondan sonra ise bir değil iki cumhuriyet... 

ZAVALLI KEMAL 

Artık şu Kemal Kılıçdaroğlu’na acımaya başladım. İki gündür imam hatip okullarına karşı olmadığını açıklıyor; gerici kesimleri buna inandırmaya uğraşıyor. Ve imam hatipçi gözükerek o taraftan oy alacağını düşünüyor. 

“Ortada yüz binlerce değil milyonlarca imam hatip mezunu var. Bu okullara yollanan çocukların iş umudu baltalanıyor... Bunlara meslek edindirecek teknik okullar gerekli ki açıkta kalmasınlar.” 

Bunu söyleyerek oy istemek yerine dinci gözükerek oy dilenmek, ona gerçekten yakışıyor.