İslamcı terör nasıl bitirilir?

Türkiye, yıllardır iki ayrı terör grubunun tehdidi altındadır. Birincisi ve büyüğü, etnik terör denilen PKK’nın yarattığı terör. Diğeri ise dışarıda oluşan mezhepçi/dinci terörün içeriye yansıyan hali... Bugün dinci terörün yaygın olduğu coğrafyaya baktığımızda, buraların değişik dönemlerde sömürgecilerin eline geçen ve halen de onların etkisinde kalan coğrafya olduğu anlaşılır. Amerika, Fransa, İngiltere, Hollanda, Danimarka, İspanya, Belçika, Rusya gibi ülkeler buraları dolaylı olarak sömürmektedirler. Buralarda derin bir yoksulluk ile bilgisizlik iç içe geçmiştir. Bu yerlerde bilimsel eğitim atılmış, yerine din eğitimi adı altında terör üreten tek tip din eğitimi getirilmiştir. İktidarda ise Batı kuklası kişiler bulunmaktadır.
BATI, TERÖRDEN BESLENİRBuralarda terörün askeri operasyonlarla bitirileceğini varsaymak, kamuoyunu kandırmaktan başka şey değildir. ABD Başkanı Barack Obama, 2009 yılında Oslo’da Nobel Barış Ödülü’nü alırken yaptığı konuşmada; Amerika’nın savaşlarının önümüzdeki yıllarda da süreceğini dile getirmiştir. Bu söz; bir biçimde terörün de sürdürüleceğini itiraf etmektir. Çünkü, Batı dünyası, bugün terörden beslenmektedir. İç düzenini sağlamış ülkeleri sömürmek mümkün olmadığından oralar mezhep veya etnik (ırksal) olarak kutuplaştırıp çatışmaya itilir ve sonra da terörü yok etmek yalanıyla oralara girilir... Yine Batılı yönetimler; teröristi göstererek iç kamuoyunu kışkırtmakta ve onları savaş yanlısı hale getirmektedir...
TÜRKMENLER YEMDün, Hatay’ın güneyinde Rus uçağının Türk jetleri tarafından vurulması da Ortadoğu’ya düzen getirilmesini engellemeye çalışan güçlerin bir oyunundan başka şey değildir.Suriye’deki Türkmenleri korumak bahanesi ile yapılan bu operasyon; ABD’nin Rusya’ya karşı Suriye’de aldığı yeni konumu göstermektedir. Bu işin ardında, NATO’nun Suriye’de Rusya’ya karşı harekete geçirilmesi bulunmaktadır. Eldeki bilgiler gösteriyor ki Türkmenlerin Sünni kolundan bazı gruplar, AKP iktidarı tarafından Suriye’de devletine karşı terörist eylemler yapmaları için eğitilmişler ve sahaya sürülmüşlerdir. Bu işte Tayyip Erdoğan’ın Esad’ı devirme saplantısı da bulunmaktadır. Eğer Suriye devletine silah çeken bu Türkmen teröristleri normal kabul edersek, Türkiye’ye karşı savaşan PKK’yı da normal saymamız gerekecektir ki hedef de aslında budur. Çünkü yakın zamanlara kadar AKP’nin Türkmenleri korumak diye bir derdi olmamıştır. Irak’ta 2003’ten sonra Amerikan ordusu Türkmenleri acımasızca katletmiştir. Sadece Tel Afer’de 5 binden fazla Türkmen öldürülmüştür ama bunlar Şii olduğu için AKP Hükümeti bu katliama tepki göstermemiştir. Barzani peşmergeleri Kerkük’ü basıp Türkmenleri katlederken ve oradaki Osmanlı dönemine dayalı tapu belgelerini yakarken sesini çıkarmayan bu hükümettir. Musul’u IŞİD’in ele geçirmesine sessiz kalan bu iktidardır. Suriye’den en az 300 bin Şii Türkmen’in Irak’ın orta bölgelerine kaçmasını görmezden gelen bu iktidardır. Kuzey Suriye’de PKK’nın uzantısı PYD, Türkmenleri bölgeden sürüp etnik temizlik yaparken haberi yokmuş gibi davranan AKP kurmaylarıdır. Bugün ABD istediği için bizim hükümet birdenbire Türkmenleri hatırlamıştır.
BATI ASYA BİRLİĞİTerörü yaratan sömürgeci devletler onu asla bitirmezler. Terörü yok etme görevi, Afrika, Ortadoğu, Güneybatı Asya hatlarında yaşayan devletlere düşmektedir. Buradaki devletler büyük güçleri devre dışı bırakıp kendi aralarında işbirliğine gitmelidirler. Batı Asya Birliği adı altında Ortadoğu ülkeleri ve Afganistan bir araya getirilebilir. Doğu Perinçek’in bu önerisi; teröre karşı atılacak etkili bir adım olacaktır. Lakin, ABD böyle bir pakt oluşturulmasını engelleyecektir. Türk ordusuna Balyoz adı altında kuru-lan kumpasın bir sebebi de bu yöndeki Avrasya seçeneğini gündeme getirmesi olmuştur.Eğer Asya ve Afrika ülkeleri, uyanıp da ABD-AB sömürgeciliğine karşı toplu bir karşı duruş ortaya koymazlarsa terör buraları yakmaya devam edecek; bundan da sömürgeciler yararlanacaktır.
ÜLKÜCÜLER NEREDEYDİ?Suriye ve Irak, Türkmenlerin Anadolu’dan önce fethettikleri bölgelerdir. Buralarda kalan soydaşlarımızın yanında olmak elbette görevimizdir. Lakin; onları Amerika katlederken susanlar; Rusya, Suriye’ye girince ortaya çıktılar. Özellikle Ülkü Ocakları ile MHP’nin bu ikili tutumu çok düşündürücüdür. Ülkücüler sanki 1970’leri yeniden yaşıyor gibiler. Amerika’nın işine gelecek biçimde tepki göstermek Türk milliyetçiliğinin neresine uyuyor, çok merak ediyorum...