İşte CHP'nin sırtındaki cemaat hançeri!..

"Vah vah, canlı yayında birisinin adaylığı için bir vekil imza atmış, şova bak! Atatürk adını kullana kullana en büyük zararı siz veriyorsunuz. Kemal Bey sayesinde vekil ol, çık en ağır eleştirileri yap, sizin temsil ettiğiniz grubun oy karşılığı son seçimlerde binde dört..."

Yukarıdaki satırların hedefi, Ulusal Kanal'ın canlı yayınında Emine Ülker Tarhan'ı cumhurbaşkanı adayı gösteren Süheyl Batum...

Hani şu şeriat üniversitesi El Ezher referanslı "çatı adayı" Ekmeleddin İhsanoğlu'na bayrak açan Batum...

Peki, Batum'a saldıran bu aşağılayıcı ve zavallıca satırlar kime ait acaba?.. Herkes tanıyor onu, hatta nefret ediyor!..

Çünkü o; CHP içinde bir cemaatçi... Bir Said Nursi ve Adnan Menderes hayranı...

CHP'ye hizmet etmek dururken, Afrika çöllerinde cemaat okullarını dolaşacak kadar kontrolden çıkan bir mürit kafalı...

Sağ partilerde cirit attıktan sonra Mustafa Sarıgül'ün bir hançer gibi CHP'nin sırtına sapladığı bir zavallı o...

Unutmayınız; Batum'a "Kemal Bey sayesinde vekil oldu" diyen bu gerici kafa, "Ben CHP'li değilim, CHP milletvekiliyim" diyebilen bir şaşkın...

CHP işte bünyesine aldığı bu kafalar yüzünden, aydınlardan, solculardan, Atatürkçülerden, Ulusalcılardan oy alamıyor...

Ve artık iyice zıvanadan çıkan bu kafa, ne yazık ki içinde bulunduğu partinin vekiline saldıracak kadar saçmalamaya devam ediyor...

Suç, Faik Tunay adlı Truvaların değil ki!.. Asıl suç, CHP'de on binlerce nitelikli genç dururken bu zavallıya vekillik bahşedenlerde...

TOPLUM SEÇENEK BEKLİYOR...

CHP Meclis Grubu'nun önemli bir bölümü Ekmeleddin İhsanoğlu'nu cumhurbaşkanı adayı gösteren dilekçeye imza attı...

İmza atmayanların sayısının 21'de kalmasında, parti yönetiminin mebuslar üzerinde estirdiği "disiplin" tehdidiyle, gelecek kaygısının da payı oldu...

Çok şaşırtıcı isimlerin İhsanoğlu için imza atması parti tabanında şaşkınlıkla karşılandı ama Çankaya için "seçenek" arayan milyonların infiali bitmeyecek gibi görünüyor...

Herkes "dinciye karşı dinci" stratejisinin hezimet yaratacağından kaygılandığı için, "Atatürk'ün koltuğuna yaraşır bir isim" peşinde...

Emine Ülker Tarhan'ın adı işte bu yüzden sosyal medyada büyük yankı uyandırdı ama İhsanoğlu'na imza vermeyen vekiller beklenen atağı bir türlü yapmıyor...

Hem de, CHP'deki kaleyi içten fethetme iddiasının, peşinen teslimiyete yol açacağı bilindiği halde!..

Gaflete karşı bir kez daha uyarmakta yarar var; Tarih; Çankaya için yanlış aday dayatanlar kadar, toplumun önüne bir seçenek çıkartmayanları da affetmeyecektir...

ANITKABİR'İN ÇATISI!..

Geçen hafta bu köşede; "Ekmeleddin İhsanoğlu 71 yıllık yaşamında Anıtkabir'e kaç kez çıktı" diye sormuştuk ya?..

Dün baktık ki, İhsanoğlu Aslanlı Yol'da yürüyor... Gazi'nin koltuğuna aday birinin ilerleyen yaşında da olsa Atatürk'ü keşfetmesi çok güzel!! Ne mutlu ona!..

İhsanoğlu, Anıtkabir'e yürürken çevredeki üç beş kişi onu alkışladı ve birileri de, "Türkiye laiktir laik kalacak" diye bağırdı...

Acaba dedik; İhsanoğlu bu slogandan bir uyarı almış mıdır?..

Ne yazık ki; babası Cumhuriyet döneminde Mısır'a kaçan, El Ezher gibi bir şeriat üniversitesinden referans alan, dinci terör örgütü Taliban'ı "Afganistan'ın çocukları" diye sevimli gösteren, AKP'lilerin dostu İhsanoğlu tam da beklendiği gibi davrandı!..

Yani, Anıtkabir defterine yazdığı mesajda bir kez olsun "laiklik"ten söz etmedi!..

Aferin "çatı adayı"na... İstifini hiç bozmadı, tam da yetiştiği gibi davrandı!!!

IŞİD NEREYİ YIKACAK?..

Dün medyaya çok vahim bir haber yansıdı...

"Irak-Şam İslam Devleti" (IŞİD) adlı şeriatçı örgüt, Suudi Arabistan'a fethetmeleri durumunda "Kabe'yi yıkacaklarını" duyurdu...

IŞİD temsilcisi Ebu Turab el-Mukaddesi, "Allah'ın izniyle Şeyhimiz el-Bağdadi önderliğinde Mekke'de taşlara ibadet edenleri (Hacıları) öldürecek ve Allah'ın yerine ibadet edilen Kabe'yi de yıkacağız" diye açıklama yapmış...

İslam'ın ilk çıkış noktasındaki en bağnaz tutumu temsil eden Selefilik, Suudi Arabistan'ın resmi mezhebi Vahhabilik'in de kökenini oluşturuyor...

Suud rejiminin; geçmiş yıllarda, ülkedeki peygamber mezarlarını tahrip etmesinin altında da bu bağlantı yatıyor...

Kabe'yi yıkma tehdidi, İslami ritüelleri de reddeden Selefi IŞİD örgütünün dini yapılara karşı eskiye dayanan düşmanlığının ulaştığı pervasızlığı da anlatıyor...

Ancak burada asıl sorun IŞİD'in tehdidi değil... Acaba İslam dünyası, IŞİD'in böylesi tehlikeli tehdidine nasıl bir yanıt verecek?..

Doğrusu bir yanıt vereceklerini beklemiyoruz!.. Söyler misiniz, IŞİD adlı katliam örgütü, Suriye'de ve Irak'ta binlerce insanın kafasını keserken, "tekbir" getirerek aynı anda 1700 kişiyi kurşuna dizerken hangi İslam ülkesi tepki gösterebildi ki?..

KADİR TOPBAŞ YAŞIYOR MU?..

Geçen çarşambadan bu yana AKP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) vahim kanunsuzluğunu dile getiriyoruz...

İlk yazının üzerinden 7 gün geçti... Ve ne yazık ki, Kadir Topbaş, Şile ilçesine bağlı Ahmetli köyünde, asfaltlama ve yol onarım çalışmalarının neden yalnızca cemaat yurtlarının kapısının önüne kadar yürütüldüğünü açıklayamadı...

Bu köşede defalarca; "Ahmetli'deki Kopuzlar yurdundan sonrası Ermenistan sınırı mı?..Topbaş, taraflı olma yetkisini kimden aldı" diye sorduk ama İBB'den tık yok...

Okurlar bu ideolojik ayrımcılıkla militan particiliğe nasıl yanıt verileceğini çok merak ediyorlar...

Biz de yazmaya devam edeceğiz ama İBB'nin kanunsuzluğu ve duyarsızlığı iki soruyu da öne çıkartıyor;

Kadir Topbaş yaşıyor mu?..

Ahmetli'deki bozuk yolları Erivan Belediyesi mi yapacak?..