26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kılıçdaroğlu nerede duruyor?

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

İki gün boyunca “gerici-bölücü-ajan liberal” 3’lü çetesinin cumhuriyete ve ulus devlete yönelik saldırılarını gösterdik. Peki yeni CHP nerede duruyor? 

Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı padişahlığının yerine 1923’te kuruldu. Lakin, ulus (millî) devleti yaratmak için eski Osmanlı Devleti’ni yıkmak yetmiyordu. Eski devletin üstünde oturduğu feodal sistem ile bunun üst yapı kurumları da kaldırılmalı, yerine ulus devlet gerçeğine uygun demokratik kurumlar konulmalı idi. Cumhuriyet rejimi bu süreci 14 yılda tamamlayabildi. 5 Şubat 1937’de Anayasa’nın 2. Maddesine laiklik ilkesi konularak cumhuriyet modern bir ulus devlete geçmiş oldu.  

ŞANLI DEVRİM YILLARI 

Ulus devleti yaratmak eski dinci yapıya karşı müthiş mücadeleler verilerek başarıldı. Mustafa Kemal ve yanındaki kurucu kadro, bir dizi devrim yaptı: Önce padişahlık sonra da halifelik kaldırılıp demokratik sisteme geçildi. Dinci eğitim yerine akılcı eğitim benimsendi. Eskinin şeriat mahkemeleri, tekkeler, zaviyeler, buralarda yuvalanmış gerici din adamları saltanatı bitirildi. Kılık ve kıyafet yasası çıkartıldı, Arap takvimi ve eski ölçü birimleri değiştirildi. Türk Medeni Kanunu çıkartılarak modern hukuk uygulanmaya başlandı. 1 Kasım 1928’de Arap harflerinin yerine bugünkü Latin harfli alfabe konuldu. 5 Aralık 1934’te kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı verildi. 

Denizyolları da dahil Batılıların elindeki kurumlarımız millîleştirilerek Türkiye, uluslararası sömürge alanı olmaktan kurtarıldı.  

ATATÜRK’ÜN MİRASINI REDDETTİ 

1930’lu yıllar, Ortaçağ karanlığı içinde geri bıraktırılmış ve ümmet haline sokulmuş bir milletin, yeniden tarihteki şanlı yerini aldığı yıllardır. Bu dönemde yeni Türkiye “6 Ok” ile anlatılan “cumhuriyetçilik, halkçılık, milliyetçilik, devletçilik, devrimcilik, laiklik” ilkelerinin kılavuzluğunda şekillendirildi. 

Geldiğimiz bugünkü noktada ise yeni CHP’nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Biz 1930’ların CHP’si değiliz!” diyor. 

Bunu da çok bilinçli olarak söylüyor; 1930’ları reddediyor. Hatta “6 Ok”u reddediyor. Parti toplantılarında 6 Ok amblemini gizletiyor. Ulus devlet düşmanlığı yaparak laikliğe ve 6 Ok’a saldıranları kendi kontenjanından Meclis’e sokuyor; siyasetini onların dediği biçimde yürütüyor.  

Lozancı Kemalistleri değil Sevrci liberal-dinci-bölücü takımını öne çıkartıyor. CHP bugün işte böyle bir işgal altındadır. 

CHP’Yİ BEN SAVUNDUM 

50 yıldır CHP için gönüllü çalışmış bir aydınım. Eski başbakan Tayyip Erdoğan, Dersim üzerinden CHP’yi döverken, bu saldırıyı tele-vizyonlardaki konuşmalarımla ve yazdığım kitapla durduran en önemli isim olduğumu herkes iyi biliyor. 

Ama Atatürk ve İnönü üzerinden cumhuriyete yapılan bu haince saldırılar karşısında CHP lideri kem küm etmekten öte gitmedi. Gitmedi; çünkü Kılıçdaroğlu, Osmanlıcı laiklik düşmanlarıyla, ajan liberallerle, Sevrci bölücülerle dirsek temasındadır. CHP’ye de Amerikan planlarının Türkiye’deki yayıcılarından olan TESEV üzerinden gelmiş birisidir. 

Eğer daha fazla belge bilgi istiyorsanız; Turhan Özlü’nün yazdığı ve Kaynak Yayınları’ndan çıkan “Y-CHP”yi okuyun.  

Ben, Kemal Atatürk’ün devrim yıllarına dil uzatan, çözüm diyerek AKP’nin kuyruğuna takılan, Sünniler dışındaki inanç sahipleri için yaşam kaynağı olan laikliği önemsemeyen bir CHP genel başkanına oy vermektense ölmeyi yeğlerim.