Kim dost, kim düşman?

ABD Suriye’ye gelirken IŞİD’i bahane etmişti. Amacını, “bölgeyi IŞİD’den temizlemek” olarak açıklamıştı. Bizler ise hep IŞİD’in “CIA ve MOSSAD’ın çocuğu” olduğunu söyledik. “ABD ve İsrail, IŞİD’i bölge planları için manivela olarak kullanıyor” dedik.
Irak ve Suriye’de yaşananlar bizi doğruladı.
Irak ve Suriye yönetimleri IŞİD’i bölgeden temizledi. Ama ABD Suriye’den gitmedi. Tam tersine fiilen yerleşti. PKK/PYD’ye kalkan oldu.
Şimdi PKK’nın Türkiye’deki yenilgisini, Suriye’de galibiyete çevirmeye çalışıyor.

5 BİN TIR SİLAH

ABD bütün dünyanın gözü önünde PKK/PYD’ye yaklaşık 5 bin TIR silah verdi. Silah sevkiyatı hâlâ devam ediyor. “Silahları IŞİD’le mücadele için veriyoruz” dese de yalan. Çünkü IŞİD ABD’nin talimatı ile hareket ediyor.
Rakka’da bu net bir şekilde görüldü. ABD istedi, IŞİD şehri PKK/PYD’ye bıraktı. ABD, IŞİD militanlarını zırhlı araçlarla güvenli bölgelere taşıdı. Oradan da helikopterlerle başka ülkelere götürdü. IŞİD’in götürüldüğü ülkeler arasında Ürdün de var.

SINIRA 30 BİN KİŞİ

ABD, şimdi de Suriye-Türkiye sınırına 30 bin kişilik bir ordu yerleştireceğini ilan etti. Türkiye hedefte. 5 bin TIR’lık silahın amacı da belli oldu. Bölgeye götürülen silahların namlusu Türkiye’ye çevrildi.
ABD’nin niyeti çok açık. Suriye’de bir “PKK devletçiği” kurmak istiyor. Bunun için Türkiye ile çatışmayı da göze almış durumda.

KİMLERDEN OLUŞACAK?

Peki, bu 30 bin kişilik ordu kimlerden oluşacak?
Çekirdek kadroda ABD özel kuvvetleri ve paralı askerler bulunuyor. Kandil’den Suriye’ye taşınan PKK’lılar da önemli görevlerde.
Bunların yanı sıra, bölgede zorla askere alınan gençler ve çocuklar da var. Aydınlık aylar önce bunu haber yaptı. PKK/PYD uzun süredir bölgedeki 13-14 yaş üzeri kız ve erkeklere gözünü dikmişti. Yolda sokakta gördüğü gençleri zorla askere alıyordu.
Bazı aileler çocuklarını kurtarmak için PKK/PYD’ye haraç verdi. Bazı aileler de çocuklarını kurtarmak için Türkiye’ye gönderdi.
PKK, Türkiye’de yaptıklarının aynısını Suriye’de de yapıyordu.
Ailelerinden koparılan 13-14 yaş üzeri gençler ABD’lilerce eğitiliyordu.

SAFLAŞMA

ABD’nin aldığı karara bölge ülkelerinden tepki de gecikmedi. Rusya, İran başta olmak üzere birçok ülke ABD’ye karşı çıktı. Esad yönetimi, ordu kurma kararını “Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne açık saldırı” olarak niteledi.
Bununla da yetinmedi, “ABD destekli orduda görev yapacakların vatan haini olarak görüleceğini” ilan etti.
Erdoğan “Esad terörist” açıklaması yapsa da Rusya, Türkiye, İran, Irak ve Esad yönetimi yine yan yana geldi. Suriye ile kaderimiz bir. Çıkarlarımız ortak.
Ortadoğu’da ve dünyadaki yeni saflaşmada yan yanayız.

“TEHLİKELİ YALNIZLIK”

Cumhuriyet gazetesi dün “Tehlikeli yalnızlık” manşeti ile çıktı. Türkiye’nin ABD ve müttefiklerinden kopması “Tehlikeli yalnızlık” olarak değerlendirildi.
Cumhuriyet Türkiye’nin emperyalizmden kopmasından rahatsız. Cumhuriyetin nerelere savrulduğunun göstergesi.

AYAK SÜRÜMENİN ZARARI

Bölgedeki gelişmeleri yakından izleyen askerler, diplomatlar, uluslararası ilişkiler uzmanları, ... hepsi aynı noktada. “Türkiye, Suriye ile doğrudan ve açık ilişkiye geçmek için ayak sürümeyi derhal bırakmalı. Sadece diplomatik ve siyasi ilişki yetmez. Askeri ilişkiler de başlatılmalı. Hele Afrin’e operasyon yapılacaksa bir saniye bile geç kalınmamalı” görüşündeler.
Türkiye geciktikçe zararın büyüyeceğine dikkat çekiyorlar. Afrin’de Suriye ile temasa geçmeden atılacak adımların önümüzdeki dönemde yaratacağı olumsuzluklara vurgu yapıyorlar.

KAFA KARIŞTIRAN AÇIKLAMALAR

Artık kafa karıştıran, hem Türkiye’de hem dost ülkelerde “güvensizliğe” yol açan açıklamalara son verme zamanı geldi. Türkiye’nin böyle bir lüksü kalmadı.
Suriye ve Irak’ta son birkaç yılda yaşananlar bile her şeyi anlamaya yeter. Kimin dost, kimin düşman olduğu döne döne ispatlandı.
Dost diye ABD’nin peşine takılanların artık söyleyecek sözü kalmadı. Artık, “Kim dost, kim düşman?” tartışmasını yapmanın bir anlamı yok.
Her şey ortada!