26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kırım Savaşı ve Cumhuriyet-2

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-


Her şey Kırım savaşı ile başladı.Osmanlı dış borçlara boğuldu ve sanayileşme nedir farkında olmadığından sömürge devlet haline geldi.Yorgun ve yeni savaştan çıkan Osmanlı’yı pirana balıkları gibi yemeye başlayan ülkelerden ancak yeni bir şahlanış kurtarabilirdi.O da Cumhuriyet’ti. Atatürk ve dava arkadaşları Cumhuriyet’i kurmayı başarırken önlerindeki önemli engellerden belki en önemlisi ekonomik zorluklardı.Bu dış borçlar nasıl ödenecekti?Kronikleşen dış açık nasıl kapanacaktı? Kalkınma sanayileşme ile olmalıydı; bu nasıl başarılacaktı?
KORUMACILIK UYGULANDI
Dışarıdan çok mal al, dışarıya mal az sat; bu böyle devam edemezdi.Cumhuriyet yönetimi bu ticareti yurt dışına bağımlılık olarak değerlendiriyordu. Bunun için “korumacılık” şarttı. Ekonomide yapı değişikliğinin korumacılıkla sağlanacağına Cumhuriyet yönetimi inanmıştı.
Bunun için 1925 yılında yeni gümrük tarifelerini hazırlamak için komisyon kuruldu. 1929 yılında uygulanmaya başladı. 1929 yılı bu açıdan yerli üreticiyi ve yerli malını korumayı sağlayacak bir dönüm noktasıdır. Burada amaçlanan koruma katı bir koruma değildir. Öteki ülkelerin yaptığı ne ise onun benzerini ölçülü bir biçimde yapmaktı. Bununla Cumhuriyet yönetimi ben sanayileşeceğim ve ekonomide bağımsızlığımı kazanacağım iddiasını koyuyordu.
TÜCCAR KORUMACILIĞI İSTEMİYORDU
Yıllardan beri büyük kazanç sağlayan tüccar ithalatın azalmasını istemiyordu. Ayrıca yeni gümrük tarifelerinin daha önce stoklanmış ürünlerin fiyatlarını pahalılaştıracağından ertelenmesini istiyordu. Cumhuriyet yönetimi bunun farkında idi. O sırada 1929 ekonomik buhranı da patlamıştı. Ama Cumhuriyet yönetimi zincirleri kırmaya kararlı idi. Bu nedenle yeni gümrük tarifelerini uygulamayı ertelemedi. Tüccarlar spekülatif kazanca alışmışlardı. Onlar kazanacaklar diye genç Cumhuriyet sürekli dış açık veremezdi.
KAMBİYO KONTROLÜ
Ekonomik buhran ise ticaret ve finans girdabı yaratmıştı. Yeni Cumhuriyet sıkıntıların kendisine gelmemesini sağlamak, ithalatı frenlemek ve iç pazarda dış finansman ve ticaret payını azaltmak için Türk Parasını Koruma Kanunu’nu Şubat 1930’da çıkaracaktır. Cumhuriyet yönetimi bu kambiyo kontrolünü normal politikalar dışında uyguladı. Çünkü ekonomi dışı birçok etkenin yıpratıcı riskler yarattığına inanıyordu.
KORUMACILIK ELEŞTİRİLİYOR
O dönemde uygulanan korumacılığın normalin üstünde uygulandığını öngörerek eleştirenler vardı, şimdi de var. Oysa Amerika 1929 sonunda ekonomik çöküşe karşı kendini korumaya almış, ithalatın zorlaştıran, yüksek gümrük tarifesi uygulamayı sağlayan Smoot-Hawley yasasını çıkarmış ve bütün ülkeleri zora sokmuştu. Cumhuriyet yönetimi ne yapacaktı? Başka ülkeler kendi üreticilerini ne kadar koruyorlarsa biz de o kadar korumalıydık. Bu uygulama sayesine 70 yıllık dış açık kapanıyordu.
DIŞ TİCARETTE YENİLİKLER
1931 Temmuz’undan sonra dış ticarette kontenjan uygulamasına geçildi. Dıştan gelen mal çeşidi ve miktarında azalmaya gidildi. Bu tabi henüz iç talebi karşılayacak yeterli üretim olmadığından fiyatların artmasına neden oldu. Bunun üzerine “malımızı alanın malını almak” rejimine geçildi. Yani kontenjan ve takastan kliring rejimine geçildi.Bu tüccarın da işine geldi. Nasıl olsa mal almaya devam edecekti.
Tarımda kooperatifleşme, ticarette hilenin önlenmesi,ihracatın denetlenmesini sağlayan yasalar çıkarıldı. Amaç milli tüccarı yaratmaktı.
Cumhuriyet yönetimi sanayileşmeyi sağlamak için attığı bu adımlar sayesine dış açığını kapattı,dış borçlar artmadı. Güdümlü ekonomiyi yaratan zincirler kırıldı.Ağır bir ekonomik çöküntüyü Osmanlı’dan alan Cumhuriyet 1923-1936 arasında bir mucizeyi gerçekleştirdi.
Bu nedenle Osmanlıyı geri getirmek isteyenler 18 ve 19 yy siyasi ve ekonomi tarihini iyi incelemelidir. Osmanlı’yı bitiren Cumhuriyet sevdalıları değil 18.yüzyılın başından itibaren gelen çöküntüdür. Bu çöküntüden bize bağımsız bir yurt kazandırarak çağdaş bir cumhuriyet armağan eden Atatürk ,dava arkadaşları ve Yüce Türk Milletine şükran borçluyuz