26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Beşiktaş’ta endişe yaratan kimdir?

Metin Tükenmez

Metin Tükenmez

Eski Yazar

A+ A-

Beşiktaş Şampiyonlar Ligi’nde üç farkla geriye düştüğü maçı çevirip beraberliğe getirerek bir puan almayı bildi. Kaybedildiğine neredeyse herkesin inandığı bir maçı geriye çevirmek elbette ki önemli bir başarı. Ancak karşılaşmanın içine biraz olsun derinlemesine daldığınızda maç sonu yaşanılan popülist duyguların yersiz olduğunu görebilmek gerekmektedir.

Bir futbol takımının hocası ortalama bir lig maçından sonra takımının geleceğinden endişe duyduğunu açıklıyorsa o takımın gelecek maçlarına daha dikkatli gözlerle bakmanın yolları aranmalıdır. Benfica karşılaşmasına da biraz dikkatli gözlerle ve endişeyle bakılmalıdır. Bunca yıldır futbol izliyorum, Benfica’nın attığı 3. gol gibisine henüz tanık olmadım. Rakip takım aynı pozisyon içerisinde topa 3 kez vuruyor, kaleciden dönüyor ne ki Beşiktaş savunması bunu sadece izliyor. Kimse bana 3 farklı geriye düştükten sonra atılan 3 golün siyah-beyazlı futbolcuların becerileriyle ilişkili olduğunu söylemesin.

Savunması tel tel dökülen, orta alanı rakibe şut çekecek alanlar bırakan bir takıma karşı Benfica skoru tarihsel bir farka taşıyamadıysa -ki 4. golü boş kaleye kaçırdılar- bu aslında o takımın rahatlıkla yenilebilecek bir ekip olduğunun göstergesidir. Beşiktaş sakatlıklardan dolayı ya da ileri uçtaki sınırlı seçeneklerinden ötürü sahaya tam kadro olarak çıkamıyor. Ancak Şenol Güneş’in gelecek için endişelenmesinin nedeni bu eksiklikten değil bazı oyuncuların düşük form durumuyla mücadele etmesine bağlanmalıdır.

Takımdaki teknik seçenekler Şenol Güneş’in elinde olduğuna göre, geleceğe yönelik olumsuzlukların bir nedeni de Güneş’in kendisidir gibi geliyor bana. Geçen yılı ya da önceki yılları ölçü aldığınızda Beşiktaş savunmasıyla değil atak gücü ile oyunu 3. bölgede olgunlaştırmasıyla başarı sağladı. Beşiktaş bu yıl belki gol atıyor ama bu gollerin büyük çoğunluğu takımın oyun düzeninden kaynaklanmıyor. Örneğin top Quaresma’ya geldiğinde Beşiktaş’ın bütün oyun kurgusu adeta ölüyor.

Tek başına Portekizli oyuncuyu ele aldığınızda bile Beşiktaş’ın ileri uçta nasıl bir çıkmaz içinde olduğunu görebilirsiniz. Quaresma yüzünden Beşiktaş’ın hücumda topu ve dolayısıyla oyunu hızlandıran en iyi oyuncularından biri olan Olcay Şahan bugün hazırlık maçında yuhalanacak konuma geldi. Adanaspor karşılaşmasında oyuna giren Kevin Frei neredeyse futbolu unutmuş. Maçlarda bir orta yapacak diye alanda tutulan Quaresma’nın bu iki futbolcuyu yok ettiği hoca tarafından neden görülemez? Doğaldır ki bunlar görülemezse gelecekten endişe duyulur. Büyük olasılıkla Şenol Güneş, Quaresma’nın tribünlerle olan ilişkisinden çekiniyor. Medyanın büyük bölümünün ise gözleri kör! Hal böyle olunca da Beşiktaş’ın geleceğinden endişe duymak normal bir durum oluyor...