19 Mart 2024 Salı
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Le Pen’nin yabancılar politikası

Ali Rıza Taşdelen

Ali Rıza Taşdelen

Gazete Yazarı

Fransa’da yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılan adayların programını incelemeye devam ediyoruz. Geçen hafta Milli Cephe partisinin adayı Marin Le Pen’in programının dış politika ile ilgili bölümünü incelemiştik, bu hafta, yabancılar politikasını ele alacağız.

İKİ PARTİLİ SİSTEMİN SONU

Fransa’nın yarı başkanlık devlet sistemi ile iki turlu seçim sisteminde iki ana parti oluştu: Birincisi Sağ muhafazakar/liberal Cumhuriyetçiler (Sarkozy’nin partisi) , ikincisi sosyal demokrat Sosyalist Parti (Hollande’ın partisi).

Bu iki partinin dışında, irili ufaklı diğer tüm partilerin iktidara gelme olanağı yoktu. Bu partilerin meclise girebilmek için, bu iki partiden biriyle ittifak yapması lazımdı. Bu durumda tahterevalli misali bir o, bir diğer parti iktidara geliyordu. Bir o partinin adayı, bir diğer partinin adayı cumhurbaşkanı oluyordu.

Bugün artık Marine Le Pen’nin Milli Cephe (MC) partisi, bu iki partili sisteme çomak sokmuş ve üçüncü bir parti olarak sistemde yerini sağlamlaştırmıştır. Seçim sistemi MC’nin aldığı oy oranında meclise girmesini engellese de, bu partinin Fransa’nın birinci partisi olma gerçeğini değiştirmiyor.

NEDEN MİLLİ CEPHE?

Demokrasinin beşiği ve devrimler ülkesi Fransa’da nasıl oldu da ırkçı bir söyleme sahip bu parti ülkenin birinci partisi oldu? Neden işçilerin ve yoksulların çoğunluğu bu partiye oy veriyor? Neden işsizliğin bir drama dönüştüğü, zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olduğu bu ülkede devrimci bir parti değil de ırkçı söyleme sahip bir parti ülkenin birinci partisi oluyor?

Kapitalist emperyalist sistem biri sağ diğeri sol ayağı olan iki parti ile artık yürüyememekte. Sağ muhafazakar ve sol sosyal demokrat ayaklar yorulmuş, sistemin yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunlara bir çare üretememektedir. Krize karşı sermaye ve mali oligarşinin çıkarlarını koruma politikası izleyen sağ muhafazakar ve sosyal demokrat partiler halktan koptu. Aydını yozlaştı, politikacısı yolsuzluk ve rüşvet batağına battı.

Marine Le Pen’in yabancılara yönelik seçim programına geçmeden bir gerçeğin altını çizelim. Bugün Le Pen’e oy verenler MC’nin yabancı düşmanı, ırkçı hatta “faşist” bir parti olduğu için ona oy vermiyor. Fransa’da ırkçılığın kemikleşmiş yüzde 5-7 oranında oyu olduğu bilinmektedir. Yani ırkçı ve faşist bir söylemle ortaya çıkan baba Jean Marie Le Pen’in ilk yıllarda en fazla aldığı oy. Bugün oy oranı yüzde 25.

Marine Le Pen babasından devaldığı partinin ırkçı yönlerini törpülemek ve partiyi merkeze çekmek için epey bir çaba harcadı. Aslında, parti iç politikada ırkçı politikalardan hiç bir zaman vazgeçmedi; söylemini yumuşattı sadece. Ama öz itibariyle yabancı düşmanı söylemini sürdürdü.

SERT ÖNLEMLER YOLDA

Le Pen’nin 144 maddelik seçim programının 10 maddesi göçmen sorunu, islamcı terörizm ve sınırların korunması konularına ayırmış. Doğrudan bir ırkı veya etnik yapıyı hedef alan bir madde yok. Ama islamla terörü yanyana getirme ve müslümanları ötekileştirme var. Öyle de Avrupa’da liberal veya sosyal demokratlar bu konuda ayrı mı düşünüyor? Müslümanlara yan gözle bakma bugün Batı’daki sağlı sollu tüm partilerde var. Le Pen’nin partisinin yabancılarla ilgili politikaları öne çıkarılarak günah keçisine dönüştürülüyor.

YABANCILARA YÖNELİK POLİTİKA ŞÖYLE:

1. Her şeyden önce Schengen’den çıkılacak, gümrükler yeniden oluşturulacak ve 6000 gümrük memuru istihdam edilerek yabancıların Fransa’ya kaçak girmesi önlenecek.

2. Fransa’da yaşayan kaçakların oturma ve çalışma izni alma, mülteci statüsü kazanma veya Fransız vatandaşlığına geçmesi zorlaştırılacak. Yabancıların aile birleşimi veya bir Fransız ile evlenerek Fransa’ya girişi otomatik olmaktan çıkarılarak tek tek incelenip karar verilecek.

3. Fransız vatandaşlığına geçişte Fransa’da doğmanın getirdiği kolaylıklar kaldırılacak.

4. Fransa’da kaçak olarak bulunanlar iltica müracaatında bulunamayacak, zira yakalandıklarında sınırdışı edilecek. İltica talebi ancak kendi ülkesindeki Fransız Konsolosluklarına veya komşu ülkelere yapılabilecek.

5. Köktendinci islamistlerle ilişkisi olan tüm dernekler, camiler kapatılacak ve sorumluları sınırdışı edilecek. Din amaçlı derneklere kamu finansmanı tamamen ortadan kaldırılacak.

6.Yabancı kökenli cihatçı Fransızların vatandaşlığı elinden alınacak ve sınırdışı edilecek.

Bunun yanında, ulusal kimliği, Fransız dilini, ve toprak bütünlüğünü savunma, ulusun birliğini güçlendirme,tüm kamu binalarına Fransız bayrağı çekilmesi, gazilerin maaşlarının artırılması, laikliği güçlendirerek etnik gruplaşmanın önüne geçilmesi programnda öne çıkan maddeler olarak göze çarpmakta.