26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

MHP: AKP’deki 40 FETÖ’cü ne yapacak?

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Sadece AKP’de değil, MHP’de de 330 hesapları yapılıyor. “Ya AKP+MHP 330’u bulamazsa” sıkıntısı yaşanıyor.

Böyle bir sonuç çıkarsa MHP’nin de karizması çizilecek. O nedenle şimdiden tedirginlik başlamış durumda. “Sözcü” gazetesi, Bahçeli’nin belediye başkanları ile yaptığı toplantıda, “AKP içinde 47’si eski, 89 vekilin FETÖ’cü olduğunun konuşulduğunu” söylediğini yazdı.

Haberi MHP’li tanıdıklarıma sordum. Onlar da “Bize gelen bilgilere göre en az 40 FETÖ’cü var” dediler.

Verilen rakam, MHP’nin milletvekili sayısı ile aynı.

SONUÇ NE OLUR?

MHP’den ve AKP’den gelen haberlere bakılırsa 330’da sorun var. Son günlerde, AKP’liler “MHP’de fire çok” vurgusu yaparken, MHP’liler “Sorun bizde değil 316’da” diyorlardı.

Oylama sonrasında çıkması muhtemel tartışma erken başladı gibi!

AKP’LİLER NE DEDİ?

Bahçeli’nin sözlerini ve MHP’lilerin iddialarını AKP MKYK üyesi tanıdığıma sordum. O da sonuçtan emin değil. Hem AKP’den, hem MHP’den endişeli. Daha çok da MHP’den. “Bahçeli’nin derdi kendisi. Partide çıkmaza girdi. Başkanlığa yeşil ışık yakması da bundan. Bizim de işimize geldi. Bahçeli desteğe mecbur. Ama gruba hakim olması zor” tespitini yaptı.

Sonra da henüz her şeyin bitmediğini, yeni hamlelerin gündeme gelebileceğini söyledi. “Nasıl bir hamle?” diye sorunca da açık vermedi.

Ama bir konuda kesin konuştu:

“Cumhurbaşkanı sonuçtan yüzde yüz emin olmazsa o teklif Meclis’e gelmez.”

***

REFERANDUM EKONOMİSİ

Şu günlerde siyaset gündeminin ilk sırasında “başkanlık sistemi” varmış gibi görünse de asıl gündem ekonomi.

Hükümet peş peşe açıklamalar yapıyor. Herkese boncuk dağıtıyor. Referandum öncesi vatandaşı rahatlatmaya çalışıyor. Ekonomik sıkıntının referandumu etkilemesi istenmiyor.

“Borç krizi” analizleri yapılsa da duymazdan geliniyor. İzlenen politikalar ekonomi bürokrasisinde bile “referandum ekonomisi” olarak adlandırılıyor.

TABLO İYİ DEĞİL

Ekonomide yaşanan son gelişmeleri daha önce ekonomi yönetiminde görev almış isimlerle yeniden değerlendirdik. Çizdikleri tablo iyi gözükmüyor. Özetle şunları söylediler:

“Referandum için kesenin ağzını açtılar. Bol keseden vaatler veriliyor. Bankalara baskı yapılıyor. Ama kullandırılan krediler istenilen düzeyde değil. Katılım bankalarında da durum aynı. Hatta daha kötü.”

“Batan krediler çok fazla. Döviz hesaplarında sıkıntı var. Dolar, Euro, ... artıyor. Merkez Bankası’nın yapacağı fazla bir şey yok. Yeterli döviz rezervi bulunmuyor. Döviz satarak talebi karşılamak zor. Rezerv kısa sürede erir. Zaten net rezerv çok az...”

EKONOMİNİN İPİ ELDEN KAÇIYOR

Genel kanı işin çığırından çıkmak üzere olduğu şeklinde. Krizi yönetmek için de koşullar uygun görülmüyor.

“Ekonomi yönetimi zayıf. Ekonomi bürokrasisi işin altından kalkabilecek düzeyde değil. Saray ekonomi konusunda bilmeden konuşuyor. Danışmanlar yanlış yönlendiriyor. Kamu ve özel sektör baskı altında” görüşü öne çıkıyor.

Çiftçinin “Tahammülümüz kalmadı, bıçak kemiğe dayandı” isyanına dikkat çekiliyor.

“Ekonomide ipin elden kaçma noktasına” gelindiği konuşuluyor. Hatta “ipin ucunun kaçtığını” vurgulayanlar da var.

TEK BAŞINA ZOR

Hükümetin krizi tek başına çözeceğine inananların sayısı hızla azalıyor. Uluslararası baskılar, dünya ekonomisinde yaşananlar, Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullar tartışılıyor. Sınırlarımızın yanı başındaki savaş, PKK ve FETÖ mücadelesi hatırlatılıyor.

AKP’nin tek başına bu işin altından kalkması zor görünüyor. Toplumun bütün kesimlerinden aynı ses duyulmaya başladı. Hem ülkenin, hem ekonominin güvenliği için formül belli:

“Milli Hükümet” şart!