26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yarbay Morrison olayı ve İncirlik Üssü

Koray Gürbüz

Koray Gürbüz

Eski Yazar

A+ A-

Türkiye 1952 yılında NATO'ya girmek için Kore Savaşı’nda, 721 şehit, 175 kayıp, 2147 yaralı ve 234 esir vermişti. Ayrıca o zamanki yöneticiler Türk askerinin bilmediği topraklarda şehit olmasına neden olan ABD'ye, NATO çatısı altında Türkiye sınırları içinde üs kurma ve asker bulundurma izni verdi. O tarihten sonra ABD, askeri ve sivil olmak üzere 90'a yakın tesis ve üssü topraklarımıza kurdu. Diğer yandan bu üslerde görev yapacak personelin görev, yetki ve işleyeceği disiplin suçlarıyla ilgili düzenlemeler ve cezalar belirlendi. Bir eylem "herhangi bir görevde" işlenmiş ise ABD kanunlarına göre, "görev dışında" islenmiş ise Türk kanunlarına göre yargılanmasına karar verildi. Fakat zanlının görevde olup olmadığının belirlenmesi için yetkili merci olarak Türkiye'ye Yardım için Müşterek Amerikan Askeri Heyeti (JUSMMAT/Joint US Military Mission For Aid to Turkey) tespit edildi.
ABD ASKERLERİNİN İŞLEDİKLERİ SUÇLAR
Adana merkezine 8 kilometre uzaklıkta bulunan, geçmişte Kuzey Irak'taki PKK unsurlarına yardım ettiği, şimdilerdeyse PKK/YPG teröristlerine kol kanat gerdiği iddia edilen İncirlik Üssü, ABD'nin denizaşırı 13. büyük üssü. Orta Asya ve Ortadoğu bölgesinde bulunan üslerinse en büyüğü... Üssün içinde birçok askeri eğitim alanı ve komuta merkezinin yanı sıra, görevli subaylar için konutlar ve geniş yaşam alanları da yer alıyor. Üste yaklaşık 3.000 civarında ABD askerinin ve bunların ailelerinin yaşadığı düşünüldüğünde on binlerce kişilik bir nüfustan bahsettiğimiz anlaşılır.

Bunca insanın var olduğu yerde ister istemez birçok adli suç da meydana gelmektedir. Bu adli vakaların en bilineni ise "Morrison Olayı"dır. Amerikalı Yarbay Morrison, 5 Kasım 1959'da bir gece kulübünde eğlendikten sonra alkollü olarak kullandığı arabasıyla yolda yürüyen 11 askere çarpar ve birinin ölümüne diğerlerininse yaralanmasına neden olur. Doğal olarak hemen tutuklanır fakat ABD'li yetkililer yarbayın olay sırasında "görevde olduğuna" dair resmi belgeyi mahkemeye vererek serbest bırakılmasını sağlarlar.

Amerikalılar buna benzer pek çok olayda suça karışan personelleriyle ilgili usulsüz ve gerçeği yansıtmayan görev belgeleri vererek yargılanmaların önüne geçmiş ardından kendi kurallarına göre basit para cezaları vererek askerlerinin ABD'ye geri dönmesini sağlamışlardır.

Buna benzer bir diğer olay da 1996 yılında, Harb-İş Sendikasına üye işçiler, İncirlik Üssündeki grev duyurusuyla ilgili afişleme yaparken meydana gelir. Üste görevli 2 ABD askeri tarafından ağır şekilde hakarete uğrayan, tehdit ve küfür edilen Türk işçiler konuyu yargıya taşırlar fakat 2 ABD'li asker o anda "görevde oldukları" gerekçesiyle Türkiye'de yargılanmadan ülkelerine dönerler.

Olaylar bunlarla sınırlı değildir. 2003 yılında, İncirlik Üssünde öğretmen olarak çalışan bir Amerikalının evinde boğazı kesilmiş bir üniversite öğrencisinin cesedi bulunur. Fakat ABD'li yetkililer zanlının yargılanmasına izin vermedikleri gibi onu hemen ABD'ye gönderirler.

2004 yılında İncirlik Üssü'nde görevli Amerikalı askerin kullandığı otomobil, 2 kişiyi taşıyan bir motosiklete çarpar ve motosikletteki hamile kadınla eşi ölür. Artık tahmin edebileceğiniz üzere hemen ABD'li yetkililer mahkemeye ilgili şahsın "o anda görevde" olduğuna dair görev kâğıdı verirler ve şahıs elini kolunu sallayarak ülkesine döner.

Adana'da ABD'li askerlerin karıştığı kavgalar da eksik değildir. 2006 yılında ABD'li askerler bir sivilin çenesini kırar fakat hiçbir şey olmamış gibi ülkelerine dönerler.

'KARNEYLE EKMEK' PROPAGANDASI
Ayrıca İncirlik'te görevli ABD askerleri, güvenlik uygulamalarını gerekçe göstererek, üsse giriş çıkışlarda rütbe ve makam gözetmeksizin Türk personeli detaylı olarak ararlar. Bu uygulamalardan en çok lojmanlarda kalan askerlerimiz ve aileleri etkilenmektedir. Bu konuda askerlerimizle ABD'li nöbetçiler arasında sık sık gerginlik yaşanır. Ancak kaza ve kavgalara karışan Amerikan askerlerine bir şey yapılamaz! Bu aramalarda uğradığı kötü muameleler yüzünden pek çok Türk askerin istifa ettiği de bilinmektedir.

Sonuç olarak Türkiye, kendisine ve askerine zarardan başka bir şey getirmemiş olan bu üssü geçmişte ambargoyu göze alıp kapatmak için çok büyük çaba gösterdi. Sonra ne mi oldu? Türk askerini her gün aşağılayanların ve Türk hukukunu tanımayanların üssünü kapatmak yerine birileri çıkıp "Eskiden karneyle ekmek alınıyordu!" diye kara propaganda yaptılar. Yağ ve tüp kuyruklarını anlata anlata bitiremeyenler, o kuyrukların İncirlik Üssü kapatılmak istendiği için oluşturulduğunu ve Kıbrıs'ta can derdine düşmüş soydaşlarımızı kurtarmak için yapılan "Barış Harekâtının" bedeli olduğunu söylemediler.

Umalım ki bundan sonra gerçekler konuşulur. Umalım ki Türk yurdunda sadece Türk hukuku "geçerli olur".