26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bu köşeden uyarmıştık; Konya uyudu, Reina vuruldu!..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-

Geçen ay bir konferans için Konya’daydım... Çok büyümüş Konya... Devasa mahalleler, lüks siteler, uçsuz bucaksız bulvarlar ve varoşlar!..

Bir kent büyürse, en çok da kontrolü zorlaşır... Hele o kent oldum olası muhafazakar kimliğiyle 1980 öncesinden bu yana radikal tohumların atılmasına da sahne olmuşsa, dinci terörün her yerde hücreler oluşturduğu bir dönemde kontrolü iyice güçleşebilir!..

Konya’da radikal dinci hücrelerin yasal statüde dernekler arasında filizlendiğini herkes biliyor... Kenti yönetenler de AKP siyasetinin her yerde ağırlıklı olarak kendini hissettirmesinden olsa gerek, bu hücrelere herhalde sıradan dindarlar olarak bakmış olmalılar ki, uzun süre pek sorgulamamışlar, üzerine de gitmemişler...

Çünkü neye ve kime hizmet ettikleri belirsiz, tuhaf isimleri olan onlarca dernek faaliyette Konya’da... Bölgenin valisi, “FETÖ’cü dernekleri kapattık” diyebilir... Hatta yetkililer orada IŞİD ve Nusra gibi Selefi gruplara operasyon yapıldığından da söz edebilir... O halde onlar söylemeden arşivimizdeki bilançoya bakalım;

Kentte Selefi gruplara 2015 yılının Temmuz ayından itibaren operasyonlar yapılmış; 10 Kasım ve 11 Ekim 2015’teki operasyonlarda 18’er kişilik iki El Nusra hücresi gözaltına alınmış...

2015’te IŞİD hücreleri de operasyonlardan payını almış. Örneğin o yıl 4 şehri kapsayan Konya merkezli ilk operasyon 25 Temmuz’da yapılmış... 27 Ekim’deki operasyonda ise 30 militan yakalanmış.

Örgüt 2016’da intihar saldırılarını arttırınca, Konya polisi IŞİD’i daha fazla ciddiye almış olmalı ki, aynı yıl 16 Ocak’ta 10, 26 Ocak’ta 20, 30 Ağustos’ta 14, 29 Ekim’de 10 örgüt üyesi yakalanmış.16 Aralık’ta ise 43 adreste 33 militan ele geçirilmiş...

Operasyonların en vahim tarafı ise bu militanların büyük bölümünün savcılıkça kısa sürede serbest bırakılmış olması!!! Neden ve nasıl acaba?..

UYARIYI DİNLEMEDİLER...

İşte bu operasyon bilançosu bile IŞİD terörünün beslendiği merkezlerin başında Konya’nın da geldiğini göstermeye yetiyor...

Üstelik geçen ayki Konya gezimizde örgütün dernek ve vakıfların yanı sıra üniversitedeki devinimini ve kentteki huzursuzluğu hissedince, 17 Aralık 2016’da, bu köşede “Konya’ya dikkat” başlığı altında şu uyarıları yapmıştık;

“... Evet, asıl soruya gelelim... Akıl almıyor doğrusu... Bu nasıl bir gaflettir ki, Suriye’de katliam yapan ve meydanlarda, halkın gözleri önünde insanlık dışı infazlara imza atan bir örgütün Türkiye’de her gün yeni bir “hücre”si ortaya çıkabiliyor!.. Nasıl olabiliyor bu, nereden destek ve güç alabiliyor bu yapılar?.. Komşu bir ülkeyi kan gölüne çevirenlere yönelik bu dehşet verici sempati ve işbirliği nereden kaynaklanıyor acaba?..

Alın işte Mevlana’nın ‘hoşgörü’sünü de barındıran Konya’nın neredeyse her mahallesinde hücreler oluşturan terör örgütü IŞİD’in militanlarına karşı önceki gün operasyon düzenlemiş... Tam 43 adrese eş zamanlı baskınlar yapılmış... Özel Harekat eşliğinde 200 polisin katıldığı baskınlarda, hakkında yakalama kararı bulunan 43 IŞİD’liden 33’ü gözaltına alınmış... Evlerinde çok sayıda örgütsel doküman ele geçirilen şüphelilerin, farklı adlarda kurdukları yardım derneklerinde örgütsel faaliyetlerini sürdürdükleri ve IŞİD’e destek için sıklıkla Suriye’ye gidip geldikleri de belirlenmiş...

Peki, geçen yılın Kasım ayında 18 Nusra militanın da yakalandığı Konya’da neler oluyor acaba?.. Kentte böylesine kaç tehdit hücresi var ve bunlar aslında neyin peşindeler?.. Bir terör örgütü nasıl oluyor da yasal dernekler kurabiliyor ve buralardan elde ettiği gelirle büyüyebiliyor?.. Konya Emniyet Müdürlüğü, kenti Antep’ten sonra ikinci lojistik üssü olarak seçen dinci örgütlerle ilgili bir açıklama yapar mı, yoksa bu soruların yanıtını olası bir canlı bomba katliamıylamı alacağız?..”

DUYARSIZLIK, GAFLET, KATLİAM!..

Evet, Konya bürokrasisi bu sorulara yanıt vermedi!.. Ancak bu yazının üzerinden 14 gün geçtikten sonra bir IŞİD militanı İstanbul’da Reina adlı gece kulübünü basarak 39 insanı katletti...

Peki, o teröristin Konya’da yaşıyor olması rastlantı mı?.. Yani, İHA’nın ortaya çıkardığı Konya bağlantısının ayrıntılarına dikkat çeken şu habere ne demeli;

“Reina’ya yılbaşı gecesi silahlı saldırıda bulunan terörist Kırgızistan’dan eşi ve 2 çocuğuyla 20 Kasım’da uçakla İstanbul’a geldi. Buradan karayolu ile önce Ankara’ya giden terörist ve ailesi yine karayolunu kullanarak 22 Kasım’da Konya’ya geldi. Konya’da emlakçı aracılığıyla aylık 1.100 TL kira ödeyerek stüdyo daire kiralayan terörist, 3 aylık kira parasını peşin verdi. İş bulmak amacıyla Konya’ya geldiğini söyleyen teröristin 29 Aralık’ta saldırı için karayolunu kullanarak İstanbul’a gittiği bilgisine ulaşıldı. Teröristin görüntüsü 15 Aralık günü Konya’dan otobüsle İstanbul’a giderken, şehirlerarası terminaldeki güvenlik kamerası kayıtlarına yansıdı.”

Konya’da son iki yılda yakalanan El Kaide, Nusra ve IŞİD üyelerinin çoğu serbest bırakılırken, nedense fark edilmeyen çok tehlikeli bir militan İstanbul’da katliam yaptı!.. Bu sonuç Konya’da Selefi gruplara yönelik operasyonların ne yazık ki etkisiz kaldığı kuşkusuna da yol açtı!..

Bir kentin yetkilileri, IŞİD hücrelerinin “tehdit” saçtığına ilişkin en azından bu köşedekibir uyarıyı görüyor ve etkin önlem almıyorsa, ya iktidarın Suriye gafletinden kaynaklanan rehavetten kurtulamamışlardır ya da görevlerini layıkıyla yapmıyorlardır...

Konya Valisi ve Emniyet Müdürü, 17 Aralık’taki uyarılar ve sorular karşısında sessiz kaldıkları gibi susmaya devam etsinler bakalım!.. Umarım bu uyarıdan sonra da Konya merkezli yeni bir terör tehdidi milletin canını yakmaz?.. Diyeceksiniz ki, kimin umurunda?..