26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dünya Futbol Şampiyonası...

Metin Tükenmez

Metin Tükenmez

Eski Yazar

A+ A-

Bilindiği gibi ilk Dünya Futbol Şampiyonası 1930 yılında Uruguay'da düzenlendi. Sadece 4 Avrupa ülkesi okyanusu aşıp Latin Amerika'ya varabilmişti. Toplamda 12 ülkenin katıldığı şampiyonanın ilk kazananı da Uruguay olmuştu. Önceki günkü Aydınlık gazetesinin haberine göre 2026 yılından başlamak koşuluyla Dünya Kupası'na katılacak takım sayısı 48 olacak. Böylece kupanın finallerine katılacak takım sayısı başlangıçtan günümüze dört katına çıkmış oluyor. 1982 finallerinde 24, 1998'de ise katılan ülke sayısı 32'ye çıkartılmıştı. 1930'daki ilk Dünya Kupası'nı İtalyan gazetesi La Gazetta dello Sport sadece tek sütundan vermişti. Oysa 1994 yılının sonlarında New York'ta biraraya gelinen işadamları toplantısında FIFA başkanı Havelange dünya futbolunun parasal cirosunun 225 milyar dolara ulaştığını söylemiştir. Dünyanın önde gelen çokuluslu şirketlerinden olan General Motors'un 1993 yılındaki cirosu ise 136 milyar dolardı. Günümüzde ise futbolun parasal değeri 300 milyar doları çoktan aşmıştır.

Hiç kuşku yok ki, dünya futbolunun tek sütunluk bir haberden büyük bir endüstriye dönüşmesinde Havelange'nin önemli payı vardı. 1958 yılında Brezilya futbolunun tek patronu haline gelen Jean Marie Faustin de Godefroid Havelange önemli bir taşımacılık şirketi olan Cometa'nın ve ayrıca silah ticaretiyle, sigortacılıkla uğraşan bazı şirketlerin de sahibidir. Brezilya'da futbolun imparatoru olan Havelange uzun bir tırmanıştan sonra 1974'de FIFA başkanlığına ulaşır. Henüz ilk basın toplantısında gazetecilere "Ben buraya futbol adı verilen bir ürünü pazarlamaya geldim"der.

Londra Times gazetesinin muhabiri bir keresinde ona şöyle bir soru sormuştu: "Futbolda sizi en çok etkileyen şey nedir? Şöhret mi, galibiyet mi, zarif oyun mu, yoksa centilmenlik mi?" Yanıtı kısa ve netti, "Disiplin". Bu tarihsel değerlendirmesiyle futbolun özyapısını değiştiren Havelange bir anlamda futbolun coğrafyasını da değiştirerek onu çokuluslu en büyük şirketlerden biri haline getirdi. Bu büyük şirketin görünmeyen sahibi gibi davranan Havelange'nin verdiği kararlar neredeyse emir gibiydi. Göreve geldiği 1974'te finallere katılan ülke sayısı 16 iken, yıllar önce verdiği bir karar sonucunda 1998'de 32'ye çıktı. Böylece turnuvalarda edinilen para miktarı da kendini katlayarak büyüdü.

Başlangıçta Dünya Kupası finallerine salt Avrupa ve Amerika takımları katılıyordu. Zaman içerisinde, futboldaki imparatorluğunu sağlama almak için takım sayısını arttıran Havelange, Asya ve Afrika'ya da açılmak zorunda kaldı. Afrika, Ortadoğu ve Asya ülkeleri yaşlı krala büyük destek verirken o da Coca-Cola ve Adidas gibi büyük şirketlerle ortaklık kurarak gücüne güç kattı. Arkadaşı Juan Antonio Samaranch'ın Uluslararası Olimpiyat Komitesi başkanlığına seçilmesinde Adidas'ın ekonomik desteğini sağladı. Samaranch, faşist diktatör Franko'nun döneminde mavi üniforma giyen, sağ elini havaya kaldırarak selam veren biri olarak tanınıyordu. Azılı bir sosyalizm düşmanı olduğu halde Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı olmak için Moskova'ya karargah kurup kılıktan kılığa girdiği bilinmektedir. Bu nedenle adı Hint Kelebeği'ne çıkmıştır. Bilindiği gibi Hint Kelebeği, renk değiştirerek çevresine uymakta bukelamundan daha ustadır.

Havelange ve Samaranch halkın coşku kaynağı olan spor ve futbol sayesinde şöhret ve uluslararası güce ulaşmışlardır. Onların izinden gidenler de bu gücü elden bırakmıyorlar. Bugün gelinen noktada futbolun yerel ve uluslararası yöneticileri genelde ticaret ve siyasette pek başarılı olamamış kimseler tarafından yönetilmektedir. Bu sıradan insanlar popüler olmak için futbolu bir araç olarak kullanmaktadırlar. Bunu yaparken de en önemli silahları ürün pazarlama teknikleridir. Bu tekniklerin temeli de, malın sunulduğu paketin her zaman gösterişli olması gerekliliğidir. Artık, oynanırken insana hiçbir şey vermeyen futbol şişirildikçe şişiriliyor, televizyon yayın hakları 100 milyonlarca dolara satılıyor. Havelange'nin paketlediği ürün giderek büyüyor, gösterişli hale geliyor ama ne yazık ki içinde değerli bir şey yok...