MİT Başkanı benden ne istedi?

Binlerce kişinin bildiği 15 Temmuz darbesini aylarca öğrenemeyen bir haberalma teşkilatı yani MİT için ne demek lazım bunun yorumunu okurlarıma bırakıyorum.

Ancak sanmayınız ki MİT’te arzulanmayan bu hal sadece bugüne mahsustur.

İşte yaşadığım bir anektot:

1990’ların sonlarına doğru gazetecilik mesleğim gereği arada bir görüştüğüm MİT İstihbarat Başkanı Cem Koca bir yemekte bana şunu söyledi:

-“Sayın Önkibar sizden bir ricam var. Medyada kim kimdir ve patronların gazetecilik dışı ne tür işleri var. Bana bir liste yapabilir mısınız?”

Ciddileşip şu karşılığı vermiştim:

-“Cem bey; ben o tür gazetecilerden değilim... Evet devletimi çok severim ama ispiyonculuk karakterim değildir... Ayrıca MİT’in böyle bir sorunun cevabını pekala bileceğini tahmin edebilecek tecrübedeyim.”

Cem Koca şu karşılığı vermişti:

-“Ne olur yanlış düşünmeyin, asla farklı bir amacım yok. O bilgiyi sizin vatanseverliğinize güvenerek istirham ettim. Herkes bizi her şeyi biliyor zannediyor ama maalesef öyle değiliz.”

Bu sözlere şaşırmıştım zira ben devletimin istihbarat örgütünü her şeye vakıf ve hakim bir etkide olmasını ister ve öyle olduğunu tasavvur ediyordum. Cem Bey’e , “Bende yeterli bilgi yok” dedim ve özür dileyerek konuyu kapatmıştım.

Söyleyeceğim, bu MİT’ i acaba gözümüzde hep fazla mı büyütüyoruz?

Ülkem adına dilerim MİT’in hak ederek gözlerde büyüyeceği günler yakın olsun!

Not: Cumartesi ve pazar günü İstanbul Beylikdüzü’ndeki TÜYAP kitap fuarında Kırmızı Kedi Yayınevi standında saat 13.00-18.00 arası son kitabımı imzalayacağım. Okurlarımı bekliyorum...

BU KARAKTERLERDEN KORKUN!

- Kesin inançlılar yani afyonlanıp biat edenler .

- Başta onuru her şeyini yitirenler.

- Cahil cesurlar. l Sinsi ve korkak olanlar.

- Sorgulama yeteneği körelmiş olanlar.

- İnanç ve fikirleri çıkarlarına maske yapanlar.

- Sonradan görme eğitimsiz zenginler

- Her şeye ve herkese evet diyenler.

- İtiraz kültüründen nasipsiz olanlar.

GENELKURMAY’A ATATÜRK MÜDAHALESİ!

Çağrıyı yapan Genelkurmay’ın kendisi. Millete Anıtkabir’de buluşalım dedi. Öyle iken kısa süre kala vazgeçtim olur mu?

Güvenlik gibi bir gerekçe olsa açıklanırdı. Belli ki birileri devreye girdi. Belli ki o birileri Türk ordusunun Atatürk’ü sahiplenmesi ve Atatürkçüler ile görünmesinden hoşnut değil. TBMM Başkanı İsmail Efendi Anıtkabir’e gitmedi, yetmezmiş gibi askere Atatürk müdahalesi!

Söyleyin bunu yapanların Atatürk düşmanı emperyalist AB şarlatanlarından ne farkı var!

MERKEZDE PARTİ KURMA ZAMANI!

FETÖ alçaklığının birinci müsebbibi onlar.

PKK ihaneti onlar sayesinde zirveye çıktı.

Türkiye’yi Suriye bataklığına gömen yine aynı adres. Toplum salak değil bütün bunları elbette biliyor. Ancak bir Kemal Kılıçdaroğlu’na bakıyor bir de Devlet Bahçeli’ye! Bunlardan bir şey olmaz deyip bağrına taş basarak devlet yaşasın diyerek yine bunlara oy veriyor. Lakin bu iktidar artık son demlerini yaşıyor ve bu dolar patlaması bunları süpürecek zira dolar artışı ekonomik buhran demek.

İşte bunun için tam şimdi merkezde bir parti gerekiyor. Ekonomiyi öne çıkaran bir lider ve kadro hareketi çığ gibi büyüyecektir.