30 Nisan 2024 Salı
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Antrenörler futbol oynasın!

Metin Tükenmez

Metin Tükenmez

Eski Yazar

A+ A-

Hafta sonu önce Galatasaray’ın daha bir gün sonra iseTürkiye Ligi’nin lideri ile Fenerbahçe’nin karşılaşmasını izledik. Şunu biliyoruz. Türkiye’de futbolun ambalajı parlatılıp, insanları kandırarak futbol pazarlanmasına karşın, güzel oyun gün geçtikçe kan kaybediyor. Galatasaray ve Fenerbahçe’nin maçlarında neredeyse “Allah rızası için birazcık futbol” diyecek konuma geldim. Bu şekilde düşünmeye başladığımda da, kendisini bir ‘futbol dilencisi’ olarak tanımlayan Uruguaylı ünlü yazar Eduardo Galeano’yu anımsamadan geçemiyorum.

Galeano, ‘Gölgede ve Güneşte Futbol’ adlı yapıtında Uruguaylı ünlü bir futbolcu olan Jose Manuel Moreno’yu anlatırken şöyle yazıyor: Moreno futbol tarihinin en uzun ömürlü futbolcularından biridir. Arjantin’in, Meksika’nın, Şili’nin, Uruguay’ın ve Kolombiya’nın değişik 1. lig takımlarında 20 yıl oynadı. 1946’da Meksika’dan döndüğünde, River takımının yandaşları onu yeniden görebilmek için stadı doldurdular. Yandaşlar tel örgüleri yıkarak futbol alanını işgal ettiler. 3 gol attı ve alandan hayranlarının omuzlarında çıktı. 1952 yılında Montevideo’nun Nacional Kulübü’nden önemli bir teklif aldı, ama o Uruguay’ın başka bir takımı olan Defensor’da oynamayı tercih etti. Bu küçük bir takımdı ve ona iyi bir ücret ödeyecek durumda değildi, ama Defensor’da arkadaşları vardı. O yıl Moreno Defensor’u küme düşmekten kurtardı...

1961’de futbol yaşamını noktalamıştı. Kolombiya’nın Medellin takımının teknik direktörlüğünü yapıyordu. Medellin takımı Arjantin’in Boca Juniors takımı ile oynuyordu ve maçı kaybetmek üzereydi. Moreno’nun oyuncuları bir türlü rakip takımın kalesinin yolunu bulamıyorlardı. Bu durumda 45 yaşındaki Moreno üstünü değiştirip Medellin formasını giydi. Sahaya çıkıp iki gol attı ve takımı maçı kazandı.”

Galatasaray ve Fenerbahçe karşılaşmalarını izlerken Moreno’yu anımsayıp uzun uzun düşündüm. Lig lideri Başakşehir ile Fenerbahçe’nin karşı karşıya geldiği maçta bir kez olsun doğru dürüst rakip kaleye gidemediler. Ozan’ın attığı golde ise ne bir vuruş var ne de futbola benzer bir davranış. Öyleyse denebilir ki, Abdullah Avcı Türk futbolunda futbolcu olarak önemli bir yeri olmamasına karşın, koşullar ve yasalar uygun olsa, Başakşehir formasını giyip alana çıksa eminim sahadaki futbolcuların hepsinden daha iyi oynardı. Türkiye ne yazık ki bu futbolcuları izlemeye mahkum edilmiş, hepimiz uyku halinde televizyonlara bakıp duruyoruz. Kadın milletvekillerinin bile mecliste kavga ettikleri bir ülkede olmayan futbol ile barışı getirmeye çalışıyoruz. Kimi kandırıyorsunuz! Beşiktaş’ın yeni transferi Babel’in eski zaman futbolcularını andıran olağanüstü becerisi ile attığı gol de olmasa futbol dilencileri haftayı boş geçireceklerdi. Bakın, bu golde Babel’in davranışları için ‘olağanüstü beceri’ diyorum. Oysa 30-40 yıl geriye gittiğinizde, oynanan karşılaşmaların tümünde bu tür onlarca beceri sergilenirdi. Kapitalizm futbolun ambalajını parlattıkça içini de içeriğini de boşaltıyor...