30 Nisan 2024 Salı
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Babacan’ın isyanı ve Tayyip’i dolduranlar

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

Ali Babacan’a çok yakın olan haber kaynağıma göre, işte önceki akşam yapılan Babacan-Davutoğlu görüşmesinin özet diyalogu:

Babacan: “Merkez Bankasının şahsında ben ve ekibim sürekli olarak aşağılanıp sorumlu gösteriliyoruz. Oysa size defalarca brifingler verdiğimiz gibi sert bir faiz indirimi sıcak parayı kaçırır ve doların fiyatı 3 lirayı aşar ki bu durumda yakın vade döviz borcu olan özel sektör çöker ve büyük bir ekonomik buhran olur. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımıza da anlattık ama o bize kuşkulu bakıyor olsa gerek ki sürekli olarak eleştiriyor. Bu durumda ben ve arkadaşlarım kalamayız. İstifa etmeye karar verdik.”

Davutoğlu: “Faiz konusunda sizinle aynı görüşteyim.”

Babacan: “Ama dün Macaristan’da faiz biraz daha inmeli dediniz.”

Davutoğlu: “Mecburdum zira Sayın Cumhurbaşkanı olaya farklı bakıyor ve beni bu konuda yanında tutum almaya zorluyor.”

Babacan: “Nasıl farklı bakıyor?”

Davutoğlu: “Tayyip Bey’in etrafındaki malum isimler Cumhurbaşkanını iki konuda sürekli dolduruyorlar. Birincisi güya yüksek faiz ile ekonomi daralıp kriz çıkacakmış.”

Babacan: “İkinci konu?”

Davutoğlu: “İkincisi güya siz, ekibiniz, Abdullah Bey, TÜSİAD, IMF ve Dünya Bankası ile beraber hareket edip böyle bir krize zemin hazırlıyor muşsunuz!”

Babacan: “Böyle bir şey olabilir mi? Sadece bu kuşku bile istifa etmemize yetmez mi?”

Davutoğlu: “Ben sayın Erdoğan’a kendine anlatılanların doğru olmadığını ve bu tür dedikoduları malum isimlerin kendilerine alan açmak için çıkardıklarını anlattım.”

Babacan: “Sonuç ortada. Tayyip Bey onları dinliyor.”

Davutoğlu: “Bak şimdi istifa ederseniz arkanızdan başka şeyler şöylenir ve birileri ile beraber hareket etmekle suçlanıp kamuoyu önünde mahkûm edilirsiniz.”

Babacan: “Ama canımız acıyor.”

Davutoğlu: “Bekleyin aslında sizi istemeyenler beni de istemiyorlar. Ne olur biraz daha bekleyin!”

Bana aktarılanlar bunlar... Yorum sizin...

DERSİM TECAVÜZÜ

Yeni bir kitap piyasada.

Adı “Öteki Kemal”

Kılıçdaroğlu’nun anlatımları ile hazırlanan kitaba göre, Kemal Bey Dersim’deki isyanın gerekçesini şöyle açıklıyor:

- “Dersim isyanı jandarmanın tecavüzü ile başladı.”

Kılıçdaroğlu’na göre jandarma karakol komutanı muhtarın karısının ırzına geçince köylü karakol basmış ve Dersim isyanı uç vermiş.

Bu mantığa göre Koçgiri, Ağrı ve Şeyh Sait benzeri isyanlar uçkur ya da benzeri tutumların eseri oluyor öyle mi?.

Pardon ama Kılıçdaroğlu bu tecavüz olayına tepki diye mi Mustafa Kemal Atatürk’e nazire yaparcasına CHP kurultayında “Ben Dersimli Kemal’im” dedi!..

Dürüst olalım; Dersimli Kemal çıkışı bir kimlik haykırışıydı ve Kemal Bey’in bu bağlamda büyük bir zaafı var.

İşte Dersim, TESEV ve Fethullah gibi konularla deşifre olan Kılıçdaroğlu’nun seçim öncesi güven vermesi gereken kitle öncelikli olarak Atatürk Cumhuriyetçileridir.

Efendim onlar AKP korkusu ile tıpış tıpış bana oy verecekler, tek seçenek benim diye düşünmesin zira o işin öyle olmadığı Ekmeleddin İhsanoğlu olayında kanıtlandı.

İlaveten Ekmeleddin olayında alternatif seçenek yoktu oysa şimdi Vatan Partisi var.

Peki Kılıçdaroğlu için çıkış yolu mu?

Kemal Bey Atatürkçü-Cumhuriyetçi zaafını ya da kanamasını ancak Vatan Partisi birlikteliği ile örtebilir. Aksi takdirde Ekmeleddin’e oy vermeyen milliciler Vatan’a yönelecektir...

KİMİN BAŞKOMUTANI?

Malatya’da iki savaş uçağımız düştü, 4 şehit verdik.

Bütün dünyada bu tür kazalar sonrasında devlet başkanlarının cenaze merasimine katılmaları bir bakıma görevleri gereğidir.

İlginçtir; Tayyip Erdoğan önceki günkü pilot cenazelerinin töreninde yoktu!

Niye mi?

Oğlu ve kızının yönettiği TÜRGEV’in şovunyadaydı da ondan!

Pardon ama Anayasa’ya göre TSK’nın Başkomutanı olan Erdoğan bu tutumu ile TÜRGEV şehitlerden önemli mi demek istedi yoksa?

Mısırlı Esma için haftalarca ağıt yakan Tayyip Erdoğan’ın şehit olan askerlerimiz için tek bir kelime etmemesi ilginç değil mi?

Peki şehitlerin önüne geçen TÜRGEV’in misyonu mu?

Tayyip Erdoğancı nesil yetiştirmek için yeni “Işık evleri”nin kurulmasıdır.

Ve heyhat böyle bir tabloda Genelkurmay Başkanı Necdet Özel muhalefetle kavga ediyor!