29 Nisan 2024 Pazartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bahadır Şah’ın öngörüsü

Cüneyt Akalın

Cüneyt Akalın

Gazete Yazarı

A+ A-

Muzaffer Bahadır Şah (1837-1858) 300 yıl Kuzey Hindistan’a hükmeden Babür Hanlığının son hükümdarıdır. Hem Türk, hem de Hindistan tarihinde özel bir yeri olan Babür devletinin son hükümdarının bir hapishane duvarına zar zor yazdığı dizeler ise evrensel niteliktedir.
Babür Hanlığı, Asya uygarlığının parlak sayfalarının sahibidir. Şah Cihan’ın doğum sırasında ölen sevgili eşi Mümtaz Mahal için yaptırdığı görkemli Taç Mahal, Babürlerden kalmadır. Pandit Nehru’nun Hindistan’ı tarihsel-kültürel bakımdan yaratan iki liderden biri diye nitelediği Ekber Şah (öteki Maurya Hanedanından Budist Aşoka) Babür Hanıdır.
Bu büyük Türk hanedanının sonu ibretlik derslerle doludur.
Modern Hindistan tarihinin başlangıcı sayılan, Marks’ın “Hindularla müslümanların milli ayaklanması” diye nitelediği 1857’de patlayan ayaklanma (Mutiny) Hint alt-kıtasında büyük bir sarsıntı yaratır. Kuzey Hindistan’a yayılan ayaklanmayı zorla bastıran İngiliz birlikleri, Delhi’yi ancak dört ay sonra geri alabilirler. Dedesi Hümayun’un mezarına sığınan Bahadır Şah tutuklanır, tahttan indirilir; üç oğlu Delhi’de halkın gözleri önünde kurşuna dizilir. Ayaklanmadan sorumlu tutulan, özür dilemeyi reddetmesi üzerine gözlerine mil çekilen Bahadır Han Rangun’a sürülür.

ZAFER İNANCI
Muzaffer Bahadır Şah, hapishanenin duvarına kömür parçaları ile Çağatayca şu dizeleri yazar:
Gazion mein boo rapegi jab Talak eman ki
Taht-ı London tak chalegi tegh Hindostan ki.
Yani: Ayaklanmacıların kalbindeki zafer inancı sarsılmadığı sürece
Hindistan’ın gücü Londra’daki tahtı sallamaya devam edecek.
Bu dizeleri bir Hint kaynağından aldım. Çağatayca bilen dostlar, Türkçe transkripsiyonunu daha anlaşılılr hale getirebilirler.
İngilizcesi aynen şöyle: (The power of India will continue to shake the throne at London till the glory of faith remains undimmed in the hearts of the rebels.)
O tarihten sonra ülkeyi kan ve gözyaşları ile yöneten İngiliz Sömürge Yönetimi, 90 yıl sonra Hint alt kıtasını terk etmek zorunda kalır.
Geriye Muzaffer Bahadır Şah (Ö: 7 Kasım 1862)’ın hapishane duvarlarına yazdığı dizeler kalır.
Bu dizeler bir vasiyet midir, bir öngörü mü, yoksa yükselmesi kaçınılmaz olan Asya Çağının habercisi mi?