29 Nisan 2024 Pazartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Bilinen’ saldırıları kim ‘engelletmiyor?’

Mustafa Mutlu

Mustafa Mutlu

Eski Yazar

A+ A-

İstanbul Atatürk Havaalanı’nda önceki gece düzenlenen saldırıda son durum şöyle:
Ölen: 41
Yaralanan: 239
İstifa: 0
Görevden alınan: 0
***
Bunun anlamı şu:
Devletin terörle mücadelede strateji belirlemesi gereken siyasetçileri de MİT’i de Emniyet’i de... Hepsi masum!
Peki; suç ya da hata kimin?
Bizim!
Gerekli istihbaratı bizim yapmamız ve önlemi bizim almamız gerekiyormuş!
Neden mi?
Çünkü bu “sorumsuz zihniyet”i işbaşına getiren biziz de ondan!
***
En ilginci de ne biliyor musunuz?
Patlamaların üzerinden yarım saat bile geçmeden Cumhurbaşkanı, Başbakanya da bakanlardan biri çıkıyor ve bombayı patlatıyor:
“Eylemi yapan terör örgütünü biliyoruz; açıklamak için elimizdeki bilgiyi teyit etmemiz gerekiyor!”
Bu son olayda bu sözleri, Adalet Bakanı söyledi...
İçişleri Bakanı ortalıkta yok; Adalet Bakanı ahkâm kesiyor!
İyi de ona ne ki?
***
Daha önceki eylemlerde de hep böyle oldu:
Gar’da, Kızılay’da, Sultanahmet’te, İstiklal Caddesi’nde, Vezneciler’de, Diyarbakır’da, Gaziantep’te...
Bombalar patladı; polis anında canlı bombaların kimliklerini açıkladı.
Onlara yardımcı olanları da birkaç saat içinde belirleyip çoğunu yakaladı!
***
Bu demektir ki; devlet, aslında bu saldırıların olacağını önceden biliyordu.
Biliyordu ama önlemek için harekete geçmedi!
Birileri, emniyet güçlerine gereken talimatı vermedi.
Yani “önleyici istihbarat”ın uygulamaya geçirilmesinde sorun var!
Tam o kademede biri ya da birileri, “Boş verin; ortalığı karıştırmayın” diyor!
Böylece onlarca kişinin ölmesine yüzlercesinin de yaralanmasına neden oluyor!
İyi de kim bu insanlık düşmanı?
***
MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a ve Emniyet Genel Müdürü’ne soruyorum:
Çıkın; şu işin doğrusunu anlatın!
Neden patlamaları önleyemiyorsunuz ama patlamalardan hemen sonra saldırganların akşam yedikleri yemeğe kadar her şeyi açıklayabiliyorsunuz?
Eğer bunca insanı öldüren alçakların yapacakları eylemi önceden biliyorsanız ve takipteyseniz; nasıl oluyor da ellerinde kaleşnikofla havaalanına girmesine seyirci kalıyorsunuz?
Yok; bu olayları önceden bilmiyorsanız; nasıl oluyor da yarım saat geçmeden tüm bilmeceyi çözüyorsunuz?
***
Sonuçta...
Ölen: 41
Yaralanan: 239
Utanan: 0
Üstüne bile alınmayan:Herkes!

DELİLİK VE...
İktidar sahiplerine ve yandaşlarına göre Türkiye’nin Rusya ile barışması zafermiş ve Yeşilköy’deki saldırıyı bu zafere gölge düşürmek isteyenler düzenlemiş!
Arsızlığın, utanmazlığın, pişkinliğin bu kadarına gerçekten pes!
Rusya ile ilişkileri bu hale getiren, malûm kişinin hezeyanları...
Sonunda özür dilemek zorunda kaldı!
Bunun neresi zafer?
***
Bir kişi akli dengesini kaybederse ve saçma sapan işler yaparsa bunun adı deliliktir.
Ancak herkes sırf o kişiye şirin gözükmek için, her yaptığını alkışlarsa; bunun adı kahpeliktir!
Nokta...

GÜNÜN SORUSU
Sorum MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a:
Bugüne kadar kaç milyar liralık ödenek kullandın ve teşkilatının topladığı istihbaratla kaç kişiyi kurtardın?

Saray’ın adamlarının garip ‘terör’ yorumları...
Atatürk Havalimanı saldırısı Türkiye’nin yüreğini yakarken, aynı gece bir de “KaçAk Saray’ın Fedaileri” ile uğraştık...
Olay yerinden en doğru haberi aktarmak için çırpınan gazeteciler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut’un garip çıkışına muhatap oldu:
“Bir ülkede bir bomba patladıktan sonra bunun üç beş dakika haberini yapmak bu haberi abartmak yalan haber yapmak size zevk mi veriyor? Böyle haber olmaz bu medya mensupluğu değil.”
Gazetecilik dersi veren dönek yağcıbaşına bakın... Kırk üç kişi ölmüş; o utanıp sıkılmadan “haberi abartmak”tan söz ediyor!
***
Bir diğeri AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner... Bu arkadaş da balataları iyice sıyırmış olmalı ki eylemden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu sorumlu tuttu:
“Kılıçdaroğlu’nun siyasetle yaptığını diğer yoldaşları bombayla yapıyor. Lanet olsun!”
***
AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar’ın onlardan nesi eksik? Gökçek’e ait Beyaz TV ekranlarından o da saldırı sonrası yayın yasağını eleştirenlere beddua etti:
“Yayın yasağı eleştirisini yapanların bir gün kendileri benzer bir terör eyleminde can verirler de yayın yasağını ne anlama geldiğini sevenleri daha iyi anlarlar...”
İşin en komiği ne biliyor musunuz?
Bu bedduacı Şamil, Belçika’daki terör olayından sonra konulan yayın yasağını eleştirmiş ve Belçika Hükümeti’ni suçlayarak “Durumu kurtarmaya çalışıyorlar”demişti.
***
İşin kötüsü bunların üçü de “medya”çıkışlı!
Bu ayıp da Türk medya sektörüne yeter!

156+346!
Abdullah Gül’e “yazmaya”devam ediyoruz. Sıra, Demet Sarıbacı’da:
“Abdullah Bey...
Bir zamanlar bakanı olduğunuz Dışişleri dökülüyor... Hükümetiniz dökülüyor... Huber de dökülüyor olmalı ki tadilata alınmış... Sorum basit:
Bugüne kadar dokunup da zarar vermediğiniz hiçbir şey oldu mu?”

GÜNÜN İSYANI
İsyanım bu güzel ülkede hayatı Rus ruletine benzeten beceriksiz iktidar sahiplerine:
Siz haram saraylarınızda rahatça otururken ve binlerce kişilik ordularınızla dolaşıp halkçılık nutukları atarken, kim bilir yarın nerede, kaç kişi daha can verecek?