Bir tarafta yokluk, bir tarafta şatafat… Gelir uçurumu büyüyor

Yollar, AVM önleri, otoparklar…
Lüks araçlardan geçilmiyor.
Mercedes, BMW, Porsche, Audi, Tesla, …
Adını bile bilmediğim markalar…
Televizyonlarda, filmlerde gördüklerim…
Gencecik erkekler, kızlar…
Estetikli, boyalı kadınlar…
Ne iş yaptıkları bilinmeyen kişiler…

HOYRATLIK

Milyonlarca liralık arabalar…
Üstelik çoğu son model…
Yoksul 1980 model aracını kullanırken bile dikkatli.
Ama bunlar çok hoyratlar
Geçtiğimiz günlerde gördüğüm bir olay…
Zenginlere hitap eden bir AVM’nin önü.
Lüks bir araç demir korumalığa sürttü.
Sesi ortalığı çınlattı.
Herkes dönüp baktı.
Ama sahibi aracından bile inmedi.
Hasar ne kadar diye merak bile etmedi.
Çok şaşırmıştım.
Eve geldim internetten aracın fiyatına baktım.
15 milyon lira yazıyordu.

LÜKS LOKANTALAR

Lüks lokantalar…
Hepsi tıklım tıklım…
Oralarda da benzer tipler.
Fiyat listesine bile bakmıyorlar.
Kişi başına binlerce liralık hesaplar.
Asgari ücretlinin aylık maaşı bir akşam yemeği.

TESPİTLER

Bazıları bu durumu farklı değerlendiriyor:
“Türkiye’de ekonomik kriz yok.
Olsa böyle mi olurdu.
İnsanlar rahat rahat yaşıyor…
Ekonomik kriz var diyenler…
Yoksulluk edebiyatı yapılıyor…”

KİM BUNLAR?

Peki kim bunlar?
Bir tanesinin eli nasırlı değil.
Vergi verdikleri de söylenemez.
Bunca parayı nerede buluyorlar?
Türkiye’nin asıl sorunu bu.
Emekle kazanmadıkları kesin.
Döviz kurlarındaki artış…
Borsa hisselerindeki iniş çıkış…
Hepsi bunlara kazandırıyor.
O lüks arabalara bizlerin paralarıyla biniyorlar.
O lüks lokantalarda senin, benim paramla yiyip içiyorlar…

TÜİK VERİLERİ

TÜİK verileri ortada…
Uygulanan sistem zengine yarıyor.
Zengini daha zengin…
Yoksulu daha yoksul yapıyor.
Son üç yılda bile belirgin bir durum var.
Ekonomi bürokrasisinden bir dostum hesaplamış.
Yüksek gelirli yüzde 20…
2020’de milli gelirin yüzde 46,7’sini alıyordu.
2022’de bu oran yüzde 48’e çıktı.
Son durum şöyle:
Nüfusun yüzde 80’i (yaklaşık 70 milyon kişi)…
Milli gelirin yüzde 52'sini…
Nüfusun yüzde 20’si (yaklaşık 16 milyon kişi)…
Milli gelirin yüzde 48'ini alıyor.
Kaba bir hesapla…
Milli gelirimiz 800 milyar dolar.
16 milyonun kişi başına düşen milli geliri 24 bin dolar.
Lüks araçlara binenler…
Lüks lokantaları dolduranlar…
Lüks plazalarda, villalarda yaşayanlar…
Tatil köylerinde, yatlarda yazı geçirenler, … bunlar.
Bu 16 milyonun 1 milyonu da ayrı.
Onlar çok daha lüks bir hayat sürüyorlar.
Geride kalan büyük çoğunluk…
70 milyonun kişi başına geliri ise Afrika ülkeleri seviyesinde.
5-6 bin dolar.

GELİR UÇURUMU

Gelir dağılımındaki uçurum…
Her geçen gün büyüyor.
İzlenen neoliberal politikalar…
Gelir dağılımındaki bozukluğu tetikliyor.
Bu manzara Türkiye için tehdit.
Hem adaletsizlik hem de güvenlik sorunu.
Durum hızla düzeltilmeli.
Ekonomik krizle mücadele ediyoruz.
Yeni kaynağa ihtiyacımız var.
Yüzde 80 yoksula değil…
Yüksek gelirli yüzde 20’ye yönelinmeli.
Onlardan vergi alınmalı.
Aksi halde olacaklar belli.
Bizim yaşadıklarımızı anlatan bir atasözümüz var.
“Biri yer biri bakar.
Kıyamet orada kopar.”
Bu hiç unutulmamalı.