20 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bizde ekolojik şuur yok!

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-

Başta İstanbul olmak üzere betonlaşan şehirler ve çölleşen Anadolu’nun sebebi biz Türkler’in ekolojik şuurunun olmamasıdır.
Anadolu’da tek bir ağaç görmeden kilometrelerce gitmek mümkün. Oysa Avrupa’da ağaçsız bir yer görmek sözkonusu değil. Edirne’den Avrupa’ya çıktığınızda Türkiye kadar çıplak bir ülke göremezsiniz.
İstanbul Boğaziçi tepelerine bir bakın; cenneti betonlarla cehenneme çevirmiş ve oldukça çirkin bir kent yaratmışız. Oysa Ren Nehir Vadisi’ne bakın; tabiata hakaret etmeyi akıllarından geçirmeyen insanlar bu vadiyi güzellikten öte bir şekle sokmuşlar.

HODBİN VE NOBRAN İNSANLARIZ
Biz Türkler hodbin ve nobran insanlarız. Kentlerin altını üstünü getirdik. Rant ekonomisine esir olanlar, tabiat olmasa kazandığın paranın ne önemi varı anlamayan akıl tutulması yaşayanlar, bilgisiz, cahil ve bilimden uzak siyasetçiler ve bürokratlar ekolojik dengemizi darmadağın etti.

EKOLOJİ NEDİR?
Dostoyevski, ekolojiyi şöyle tanımlıyor: "Allah’ın bütün yarattıklarını sev; çöllerini ve her kum zerresini sev; her yaprağını sev; Allah’ın her huzmesini sev; hayvanları sev; bitkileri sev; tabiatı sev; bu sevgiyi bir defa içine yerleştirebilirsen, O’nu her gün daha iyi anlayacak, her şeyi kaplayan bütün bu dünyayı seveceksin."
Bizim siyasetçiler maalesef bu sevgiden yoksun. Betonu ve parayı daha çok seviyorlar.
Bilindiği gibi ekolojinin bilimsel tanımı şöyle: "Yaşayan varlıklarla, onların yaşadıkları çevre arasındaki ilişkilerin incelenmesi"
Bizim ülkede yaşayan varlıkların çevre ile tabiatla ilgisini yok etmek için yarış var. Bunu da gözü dönmüş rant çakalları ve siyasetçiler bugüne kadar yaptı.

KANAL İSTANBUL-EKOSİSTEM
Kanal İstanbul ile ekosistemi bozulan, doğanın kesinlikle intikam alacağı İstanbul’a bir ihanet daha yapılıyor.
Milyonlarca metreküp toprak koparılacak. Binlerce bitki yok edilecek. Yüzbinlerce bina yapılacak. Binlerce taşıt burada karbon salacak. Suni ada yaratılarak tabiatın doğal dengesi bozulacak. İnsanların lağımları kanala akacak. Say say bitmez çevre tahribatı. Yani tabiata nobranlık yapılacak.

TEK KİŞİ TABİATA MEYDAN OKUYOR!
Cumhurbaşkanı (Başkan) hiçbir ilim, bilim dinlemeden tabiata meydan okuyor ve İstanbul’un ve ülkenin kimyasını bozma kararı verebiliyor.
Cumhurbaşkanının böyle bir yetkisi yok. Öte yandan yüzde 51 oy alan bir kişinin yetkilerini kullanırken daha dikkatli davranması ve ortak aklı işletmesi gerekir. Buna ihtiyaç duymuyor.
Milyonlarca insanın, yüzlerce kurum ve kuruluşların karşı çıktığı bir projede ısrarcı olmasının gerisinde şunların yattığı hususunda insan şüphe ediyor ve kaygılanıyor.
1-Bu projenin uluslararası boyutu ve Montrö sözleşmesinin varlığı göz önüne alındığında Cumhurbaşkanı ABD ile mutabakata vardı.
2-Büyük ekonomik kriz yaşıyoruz.2020’de bu kriz daha da derinleşecek diye bekliyoruz. Krizi ve olumsuz sonuçları yönetebilmek için dış kaynağa ihtiyaç var. Bu proje dış kaynak gelişi için vesile yapılacak.
3-Bu proje kapsamında Katar büyük para verecek. Büyük spekülatif yatırımlara girecek.
4-Cumhurbaşkanı olumsuz ekonomik ve siyasal koşullardan kendisini ve partisini korumak ve yeniden bir siyasi atak yapmak istiyor Bu proje bunu kolaylaştıracak. Halkın gündemi değişecek ve algı büyük projelerin lideri lehine değiştirilecek. Bu da baskın bir erken seçimi tetikleyecek.
5-Hong Kong veya Singapur gibi özel bir bölge yaparak büyük bir küresel rant ekonomisini burada yaratılacak.

CUMHURBAŞKANI’NA TAVSİYEMİZ
Cumhurbaşkanına kendisinin çok iyi bildiği terminoloji ile tavsiyede bulunmak istiyoruz:
Rahman süresinin 9, 10 ve 11’inci ayetlerinde yeryüzünde türlü meyveler, ağaçlar ve kokulu çiçeklerin yaratıldığından söz edilerek yaşadığımız yerlerin ağaçlandırılmasını emreder.
Peygamber Efendimiz, bir hadisinde şöyle söylüyor: "Kıyamet kopacağını haber alsanız bile, elinizde bir fidan varsa, dikmekten vazgeçmeyiniz."
Bir istihareye yatın; bu işin hayırlı olup olmadığını bir düşünün. İstanbul’un bozulan ekosistemini daha da bozmayın. Tarihe tabiata meydan okuyan kişi olarak geçmeyin.