CHP’de cemaat ‘kontenjan’ı infial yaratıyor!..

Binlerce gerçek CHP’li kendilerini örgütün inisiyatifine bırakarak “önseçim”de mücadele ederken, “kontenjan” sinsileri ana muhalefette büyük infial yaratıyor. 

Çünkü onlar örgüt iradesini hiçe sayarak, tarikat-cemaat ilişkileriyle Atatürk’ün partisine sızmak için fırsat kolluyorlar ve ne yazık ki kollanıyorlar!.. 

İşte CHP tabanı bu yüzden çok öfkeli... Sosyal medyada bile infial var... Diyorlar ki; “Kılıçdaroğlu, daha önce hem milletvekili hem de Bağcılar’dan belediye başkan adayı gösterilince CHP’ye oy kaybettiren, ‘Fethullah Gülen’in önünde saygıyla eğiliyorum’ diyecek kadar cemaatçiliğini gizlemeyen Muhammed Çakmak’a kontenjan sözü verdiyse CHP yıkım yaşar...” 

Partililer maillerinde diyorlar ki, “Ben CHP’li değilim’ diyen ve utanmadan CHP kimliğiyle Said Nursi propagandası yapan mürit kılıklı Faik Tunay listelere alınırsa, gençlik sandığı protesto edecek...” 

Duyarlı CHP’liler ilçe toplantılarında diyorlar ki; “Delegenin son kurultayda üstünü çizerek PM’ye sokmadığı Erdoğan Toprak, cemaatin Abant toplantılarının müdavimiyken CHP’yi eritme riskine karşın vekil mi yapılacak?..” 

Atatürk’e “kefere” dediği iddiasıyla parti tabanında “istenmeyen adam” ilan edilen Mehmet Bekaroğlu ile cemaat operasyonunda tutuklanan polislerin adaylık beklentisi ise CHP’de diğer tepkileri oluşturuyor... 

Velhasıl, hangi örgüt binasına giderseniz gidin, hangi sosyal medya sayfasına bakarsanız bakın, CHP tabanı çok öfkeli... Parti merkezine büyük tepkiler ve uyarılar gidiyor... 

Örneğin CHP’liler diyorlar ki; “MHP bile aday olmaya çalışan Yurt Atayün adlı cemaatçi polis şefini reddederken, Kılıçdaroğlu açıkça cemaat propagandası yapanlara adaylık sözü mü verdi?..” 

CHP örgütleri ve üyelerinin tepkisinin özeti şu: “Cemaatle işbirliği algısı nedeniyle parti büyük yara almışken, Cumhurbaşkanlığı seçiminde milyonlarca yurttaş bu yüzden sandığa gitmezken, Kılıçdaroğlu gerici isimleri aday yaparsa, CHP son beş yılın en büyük hezimetini yaşayacak...” 

EKMEK TALANINA NEŞTER!.. 

Memlekette milyonlarca işsiz var... İşsizlik, yalnızca bir parça ekmek uğruna amele pazarlarında bekleyen garibanların değil, üniversite mezunlarının da kangrenleşmiş sorunu...  

Bu ülkenin sokaklarında ne yazık ki el arabasında hıyar satan işletme mezunları dolaşıyor ve ülkeyi yönetenler utanmıyor!.. Öğretmenlik eğitimi almış on binlerce genç ise atama beklerken, siyaset onları göz ardı ediyor... 

Peki, milyonlarca işsiz yurttaş, memur alımı için yapılan KPSS sınavında sahtekarlık yapıldığından haberdar mı?.. 

Torpilin bürokrasiye kanser gibi yerleştiği bir ülkede, “dayısı olmayana ekmek yok” şeklindeki yaygın inanç, sahipsizlerin sırtına vurulmuş kirli bir hançer değil mi?.. 

Baksanıza; günlerdir özellikle sosyal medyada iki çarpıcı haber dolaşıyor... AKP’lilerin yakınlarından oluşan yüzlerce kişinin “sınavsız olarak” büyük üniversitelere kaydedildiği ortaya çıktı... Bu iddiayı cemaat ortaya attı ve bazı torpilli listeleri de medyaya yansıyınca rezalet deşifre oldu... 

YÖK’ün bu umut hırsızlığı karşısında ne yapacağı merak ediliyor... Sahipsiz gençlerin haklarını gasp eden AKP torpillileri, hak etmedikleri üniversitelerden kulaklarından tutularak atılacak mı?.. 

CEMAATE MİSİLLEME!.. 

AKP Fethullahçılar’ın bu taarruzu karşısında boş durur mu?.. Hükümet de sınavsız üniversite rezaletini ortaya çıkartan cemaate dün beklenen operasyonu yaptı... Bu kez hedefte KPSS sınavında “sahtekarlık” yapanlar vardı... 

Lise giriş, tıpta uzmanlık sınavı, hakimlik- savcılık ve polis okullarıyla askeri lise sınavlarından sonra KPSS’deki rezaletlerle ilgili de cemaat suçlandı... 

“Kamu Personeli Seçme Sınavı”nda özellikle 2000 yılında usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla 19 ilde başlatılan operasyonlarda ilk etapta 82 kişi gözaltına alındı... 

Gözaltına alınanlar arasında KPSS’yle kamu kurumlarına yerleşen 40 kişi de bulunuyor. 

Zanlılar, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “evrakta sahtecilik”le suçlanıyor... 

AKP’nin iktidara gelmesinin ardından yalnızca rüşvet ve yolsuzluk değil, partizanlık-torpil ve sınav sahtekarlıkları da ne yazık ki gündemden düşmüyor... 

Sırtını iktidara dayayan cemaat uzantıları ise “Ergenekon” ve “Balyoz” gibi kumpaslarla bürokrasiyi boşaltırken, buralara sınav hileleriyle mürit doldurmakla suçlanıyor... 

AKP, halka, hakka, emeğe, alın terine biraz saygı duyuyorsa, KPSS ve benzeri sınavlardaki sahtekarlıklarla ilgili acilen çok kapsamlı bir araştırma başlatır ve devletin içine sızan çeteleri tarumar eder... Tabii yetim hakkına biraz saygıları varsa?.. 

ŞEHİDİN 7 YILI!.. 

Kimsenin haberdar olmadığı ne acı dramlar yaşanıyor bu ülkede?.. Bu topraklarda kimsesiz ölümler gözyaşlarını sele dönüştürürken, toplumsal duyarsızlık kahrediyor!.. 

Erzincan’da; 2008’de, PKK’nın mayınlı saldırısında yaralanan Jandarma Yüzbaşı Yılmaz Tankül tam “7 yıldır” Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA), yoğun bakımda tedavi görüyormuş... 

Tankül, tedavi görürken Binbaşı rütbesine yükseltilmiş... Ancak belli ki, kimsenin ondan haberi olmadığına göre, milletçe kaderine terk etmişiz Tankül’ü!.. 

Çünkü PKK ile mücadele uğruna yaralanınca 7 yıl acı çeken Binbaşı Tankül önceki gün şehit oldu... 

O halde yazıklar olsun bu ülkeye!.. Söyler misiniz; kaçımızın haberi vardı Binbaşı Tankül’den?.. Kaç siyasetçi, kaç asker, kaç bürokrat, kaç yurttaş ve kaç devlet adamı son 7 yılda onu bir kez olsun ziyaret etti acaba?.. 

Bu ülkede kaç kişi, şehidin eşi ve çocuklarının acısını yaşadı, ailesine destek oldu, sahip çıktı?..  

Söyler misiniz: Binbaşı Yılmaz Tankül’ün, Çanakkale’de, “ölmeden mezara gömülen” Mehmetçiklerden farkı var mı?..