20 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Cumhuriyet savaşla kuruldu devrimlerle güçlendi

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-

Tarihçi Prof.Dr. Justine McCarthy Prof.Dr.Özer Ozankaya ile yaptığı bir söyleşide şunları söylüyordu:
“Atatürk Olmasaydı Bugün Türk Ulusu Olmazdı”
Nedenlerini ise şöyle sıralıyordu:
Türkler 1912-1913 Balkan Savaşlarında,1. Dünya Savaşı’nda, Türk Bağımsızlık Savaşı’nda dünyanın bütün öteki halklarından daha çok acı çektiler. Anadolu nüfusunun dörtte birini kaybettiler.
Yunanlılar, Anadolu’yu işgal ettiklerinde, yani Batı Avrupalı devletler onlara “Anadolu’yu alın” dediğinde, Türklerin gidecekleri bir yer kalmamıştı. Türklere bir şey bırakılmamıştı.
Bütün ağaçlar kesilmişti. Atlar ve koyunlar öldürülmüştü. Kentler yerle bir edilmişti. Doğu ve Batı Anadolu’da yakılıp yıkılmayan kent kalmamıştı.
Eğer Yunanlılarla Ermeniler Anadolu’yu ele geçirseydi Türklere yaşayacak yer kalmayacaktı.
İşte Atatürk bir komutan olarak Türkleri yok olmaktan, Orta Asya’ya sürülmekten kurtardı.

YANMIŞ VE YIKILMIŞ BİR ÜLKE
Komutan Mustafa Kemal Paşa savaşları kazanmıştı. Ama ülkenin bir de ekonomik kurtuluş savaşını kazanması gerekiyordu.
Savaşlardan yanmış ve yıkılmış bir ülkenin yeniden imar edilmesi ve ekonomisini düzeltmesi kolay değildi. Savaştan zarar gören tüm ülkeler birbirlerine yardım ederken Türkiye’ye hiçbir şey verilmemişti.
Olanaklarımız hemen hemen hiç yoktu. Her şeyi kendi kendimize yapmak zorundaydık.
Savaşlardan zaferle çıkan ülkemiz ekonomik savaştan da Atatürk gibi bir önderin sayesinde çıkabilirdi. Çünkü Atatürk halkına derin bir sevgi ve acıma duygusu ile dolu idi.
Olağanüstü olumsuz koşullarda ülke yeni bir şey denemek zorunda idi. Yeni bir şey denemek aslında tehlikelerle doludur. Tarihte bunun çokça örnekleri vardır. Örneğin Hitler yeni bir şey denedi ve ülkesini büyük bir yıkıma sürükledi. Oysa Atatürk’ün uyguladığı yol milliydi ve “yurtta barış dünyada barış” ilkesine dayanıyordu.
Atatürk, milli ekonomi anlayışı ile ekonomiye işlerlik kazandırdı. İnsanlarının eğitim öğretim gördüğü, dillerini öğrendiği bir ülkeye dönüştürdü. Bunu yaparken zengin bir ülkede yaşamıyordu. Yanmış ve yıkılmış bir yoksul ülkede bunu başardı.

MİLLİ İKTİSAT
Kuruluş yıllarının en önemli özelliği milli iktisat uygulamalarıdır.
Yerli burjuva yaratmak için politikalar uygulanarak özel girişim desteklenmiştir. Bu destek karma ekonomi anlayışından sapma değildi.
Yerli malı kullanma ve üretim bu dönemin temel ekonomik anlayışı idi.
Osmanlıdan devir alınan borç yüküne rağmen borç almadan ekonomide ciddi başarılar elde edildi.
Az zamanda ekonomik kalkınmanın sağlanması Atatürk ve Cumhuriyet kadrosunun müthiş çabalarının eseridir.

CUMHURİYET BİR İLHAMDIR
Atatürk ve Cumhuriyet bizlere bir ilham ve ışıktır.
Olağanüstü şartlarda ülke nasıl ayağa kaldırılır, onu gösteren bir rehberdir.
Çünkü 21.yüzyılın gerçeklerinde milli ekonomi uygulama zorunluluğu ortadan kalkmamıştır.
Ülkemize hiçbir yerden yardımın gelmeyeceği kesindir ve bize aman Türkiye yıkılmasın, diyecek ülke de yoktur.
Yıkılıp Anadolu’yu terk etmemizi isteyen ülkelerin sayısı oldukça yüksektir.
Bizi borca batırıp istedikleri gibi yönetmek konusunda batının aldığı mesafe de azımsanamaz. Bu borç batağından kurtulmak da ekonomik kurtuluş savaşını kazanmak gerekmektedir.
İşte nasıl ki şu anda vatan savaşını verirken Kurtuluş Savaşımızı örnek alıyorsak, ekonomik kurtuluş savaşı verirken de Cumhuriyet kuruluş yıllarındaki felsefeyi, milli duruşu, yurtseverliği kendimize rehber almalıyız.
Neoliberal ekonomik anlayışlarla ülkemiz ekonomik girdaptan hiçbir zaman çıkamayacağını da unutmayalım.
Yapacağımız şey: milli iktisat politikaları ile üretim devrimini gerçekleştirmek.
Ezcümle , bu milletin gücü her türlü devrimi yapmaya yeter. Tek şart: birlik olmak.