28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Deprem sonrasında tarım

Cengiz Çakır

Cengiz Çakır

Gazete Yazarı

Son iki hafta içinde yurdumuzda olağanüstü şiddette üst üste iki deprem felaketi yaşanmıştır. Artçı depremler bile yıkıma neden olacak kadar şiddetli sarsıntılar yaratmaktadır. On bir ili kapsayan çok geniş bir alanı etkileyen depremler, yapılarda, karayolu, demiryolu, havaalanı, köprü, su, elektrik ve doğalgaz iletim hatları, sulama şebekeleri, kanalizasyon gibi altyapı tesislerinde yıkım ve hasara yol açmıştır. Yıkıntıları kaldırma işlemi sürmekte, depremde ölen ve yaralananların sayısı günden güne artmaktadır.

Bilimsel esaslara uymayan yapılaşmanın yol açtığı can kayıplarını kabullenip acılara katlanmaktan başka çaremiz yok. Yaşamını yitirenlere rahmetle anıyor, yaralanan yurttaşlarımızın kısa sürede sağlığa kavuşmasını dilerim. Bu acı deneyimlerden ders çıkarıp, akıllı davranmalıyız.

BARINMA SORUNU VE GÖÇ

Evleri yıkılan insanlardan önemli bir bölümü deprem bölgesini terk ederek diğer illerdeki yakınlarının yanına veya devlet tarafından sağlanan mekânlara sığınmışlardır. Kurulan afet çadırları, kış soğukları nedeniyle işlevsiz kalmıştır. Daha korunaklı olan konteynerler sayıca yetersiz olup hızla yenileri üretilmekte ve tedarik edilmektedir.

Üretim çarkının durması, depremden fazla yıkıma yol açar. Bölgenin en önemli ekonomik faaliyeti tarımdır. Tarımsal faaliyetler bitkisel üretimi, hayvancılığı, su ürünlerini, hatta ormancılığı da kapsar. Tarıma dayalı sanayi işletmelerinin işleyeceği hammaddeleri, tarım kesimi üretir. Tarım kesiminde yaşayanlar, sanayi ve hizmet kesiminin en önemli müşterisi konumundadır. Fabrika ve atölyelerde çalışacak elemanlar olmazsa üretim çarkı durur. Esnaf ve diğer ticaret erbabı işinin başında olmalıdır. Deprem bölgesinden diğer bölgelere kitlesel göçün tetiklenmesi, toplumsal ve ekonomik sorunları ağırlaştırır. Bu nedenle nüfusun olabildiğince yerinde tutulması gerekir.

YAŞAM SÜRECEK

Büyük ölçekli yıkımla, işler bir kat daha zorlaştı. Ancak kalanlar için yaşam devam edecek. Tarımsal faaliyetler büyük ölçüde toprağa bağlıdır. Bu nedenle kırsal nüfusun yerinde kalması çok önemlidir.  Bitkiler ve hayvanlar canlı varlıklar olduğundan bakılıp korunmaları gerekir. Yaşamın temeli olan tarımsal faaliyetleri sürdürmek için ivedi önlemler alınması gerekmektedir.

BARINAKLAR

Hasar gören ev, ahır, samanlık, yem deposu, kümes onarılmalı veya yenilenmelidir.

Bütün yapılar taş, kerpiç, ahşap gibi yerel malzemeler kullanılarak yapılmalıdır.

Bunlar hem ucuza mal olacak hem de yöredeki insanlara iş olanağı yaratacaktır.

Her aileden gücü kuvveti ağır işte çalışmaya elverişli en az bir kişi ücretli olarak işe alınmalıdır. Böylelikle her aileye nakit gelir sağlanmış olacaktır. Bunlar yakın çevrede açılacak taş ocağı, kum ocağı, tuğla-kiremit ocağı, kereste atelyesi gibi yerlerde çalışıp malzeme üretecekler, yol yapımında ve inşaatlarda çalışacaklardır. Teknik elemanlar ve ustaların nezaretinde disiplinli bir çalışma ile yeniden inşa süreci kısa zamanda tamamlanabilir.

Konutlar başta olmak üzere bütün yapıların planlanmasında halkın ihtiyaçları ve yaşam tarzı göz önünde tutulmalıdır. Yerel kişiler, özellikle kadınlar, planlama sürecine katılmalıdır. Masa başında çizilen planlara göre yapılan konutların olduğu pek çok “örnek köy” boş kalmıştır.

İlkbahara az bir zaman kaldı, konteyner kent gibi geçici barınma yerleri için para ve zaman harcamadan doğrudan çözüme girişilmelidir.

HAYVANCILIK

Tarım ve Orman Bakanlığı, destek ödemelerinin öne çekilmesi, yem yardımı gibi olumlu işler yapmaya başlamıştır. Yem fiyatlarının yükselmesini önlemek için, elverişli bölgelerden yem tedarik edilerek üreticilerin erişebilecekleri belirli noktalardan dağıtılması yararlı olabilir. Çiftçi Kayıt Sistemine kaydolma süresinin uzatılması da isabetli olmuştur. Desteklerden yararlanma, ÇKS'ye kayıtlı olmaya bağlı olduğundan birçok kişinin yardımdan mahrum kalması önlenmiş olacaktır.

Hayvancılıkta bol miktarda iyi nitelikli suya gereksinme duyulur. Yollar, su, elektrik ve iletişim şebekelerinin en kısa zamanda tamamlanması zorunluluğu vardır. Küçükbaş hayvanların doğum zamanı gelmiştir. Salgın hastalıklara karşı aşılar yapılmalıdır. Sağmal hayvanlar, mutlaka sağılmalı ve özellikle küçük aile işletmelerinden süt toplama işi düzenlenmelidir. Yöredeki kasaplık hayvanlardan kesim çağı gelmiş olanlar öncelikle kesilmelidir.

BİTKİSEL ÜRETİM

Tohum, fide, fidan, gübre ve tarım ilaçları tedarik zinciri aksamamalıdır. Meyve bahçelerinde kış ilaçlaması, budama gibi işler hızla tamamlanmalıdır. Tarla bitkilerinde tepe gübrelemesi, yabancı ot mücadelesi zamanı gelmektedir. Yazlık ekimler için hazırlık yapılmalıdır. 

Sulama ve drenaj tesislerinde hasar varsa giderilmelidir. Tarıma dayalı sanayi tesislerinin durumu gözden geçirilmeli ve aksaklıkları giderilmelidir.

SONUÇ

Yıkımın acı etkisini azaltmak ve ortadan kaldırmak için insanların bir an önce üretim sürecine katılması gerekir. Elde kalanları koruyup çoğaltarak yola devam edeceğiz. Maddi kayıpların giderilmesinde ve devlet desteği yardımlaşma önemlidir. Ancak toparlanmayı sağlayacak asıl dinamik güç yöre insanlarının kendi çabalarıyla oluşacaktır. Kentlerin sıkışık boğucu havasında, yepyeni bir çevrede hayata tutunma daha güç olacaktır.  İnsanlarımızın acı tatlı anıları olan çevrede, yakın tanıdıklarıyla birlikte olmaları dayanışmayı güçlendirecektir.