Depremzede vatandaşlarımız yaralarını sarmaya başlarken...

SAYIN Aydınlık Gazetesi okurları ve sayın sporsever kardeşlerim... Geride kalan 3 hafta hepimiz için çok uzun ve çok zor geçti. Kaderimiz böyle olmamalıydı, iki büyük deprem canlarımızı, canlarımızın evlerini, eşyalarını alıp götürdü. Çifte felaketin ardından birçok güzel şehrimizin orta yerinde kalakaldı insanlarımız. Afetin ardından anılar, geçmiş, yaşanmışlıklar adına ne varsa enkaz altında kaldı.

Sayın okurlarım, bir gece yarısı yaşamları alt üst olan depremzedelerimiz, şimdi yoku var etmeye çabalayıp yeni bir hayat kurmaya, yaşama tutunmaya çalışıyor. Bu süreçte elbette devlet öncülüğünde hepimizin deprem bölgesine yardımları çok önemli. Depremzede vatandaşlarımız yaralarını sarmaya başlıyorken onların yanında olmalıyız. Bu bizim insanlık görevimiz.

MAALESEF BİRÇOK SPORCUMUZA VEDA ETTİK...

Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından ne yazık ki birçok sporcu kardeşimiz yaşamını yitirdi. Basketbol, futbol, voleybol, güreş, boks ve daha birçok branşta başarıyla mücadele eden kardeşlerimizi kaybettik. Hayatını kaybeden sporcularımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum, güzel Türkiyemizin güzel insanları...

Böyle büyük acılardan sonra hiçbir spor branşında müsabakalar pek öyle eskisi gibi keyifli ve heyecanlı olmayacak muhakkak ki. Müsabakalar başladığında ise bizim sporcularımıza, sporcularımızın da birbirlerine karşı sevgi ve saygı ile davranması gerekiyor. Bu son süreçte ortaya çıkardığımız birlik ve beraberlik görüntüsü asla bozulmamalı. Hatta spor karşılaşmaları vesilesiyle daha da pekişmeli.

ELBET GÜZEL GÜNLER GELECEK

Sayın depremzede kardeşlerim... Seralara kurulan evlerde, vagon ve garlarda, atletizm pistlerinde, stadyumlarda, bahçelerde, çadır kentlerde ve konteynerlerde tekrar yeni bir düzen kurmaya çalışıyorsunuz. El ele, omuz omuza vererek yaralarınızı sarıyorsunuz. Lütfen unutmayın, asla yalnız değilsiniz. Devletimizden, güzel ülkemizin vatandaşlarından, komşu ülkelerden gelen yardımlarla mutlaka ayağa kalkacaksınız.

Ve daha önce iki ayrı yazımda değindiğim konudan bir kez daha bahsetmek istiyorum... Ucu kime dokunursa dokunsun, hiç kimsenin gözünün yaşına bakmadan, binlerce insanımıza mezar olan kusurlu binaların sorumlularından hesap sorulmalı. Savcı kardeşlerimizin görevlerinde titizlikle çalışmasını rica ediyorum, bilhassa kolon kesmenin ayrıca incelenmesi, bu gibi ihmallerin ön planda tutulması gerekiyor.

BİR DAHA AYNI ACILARI YAŞAMAMAK İÇİN...

Kesinlikle hukuk neyi emrediyorsa o yapılsın ki bundan sonra tekrar böyle bir sorumsuzluk yapma niyetinde olanlar o kötü niyetlerini hayata geçiremesin, kimi müteahhitler yüzünden güzel Türkiyemize bir daha zarar gelmesin.

Bir kez daha başımız sağ olsun sayın Aydınlık Gazetesi okurları ve sevgili kardeşlerim...