30 Nisan 2024 Salı
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dolar 5 lira olacak çünkü?

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

İhracatının yüzde 72’si bile ithalata yani dövize endeksli bir ülkede doların artışı bizi ilgilendirmez diyemezsiniz!

Petrolü olmayan ve enerjisi büyük ölçüde dövize bağlı bir yerde dolar artarsa artsın cakasını satamazsınız!

454 milyar dolar dış borcu olan bir ülke olarak dövizin artmasına kayıtsız kalamazsınız zira TL olarak her gün borcunuz katlanıyor.

DÖVİZ BORÇLUSU YÜZLERCE ŞİRKET

Döviz borcuna rehin düşmüş yüzlerce şirkete sahip bir ülke olarak doların artışına gözünü kapatırsanız şirketlerinizle ihracatınız gümler ve yüzbinlerce çalışan işsiz kalır.

Olgular bunlar lakin umursayan yok.

Hayır dövizdeki şahlanış Merkez Bankası yönetiminin kabahatı değil.

Döviz artışı tıpkı faiz gibi sebep değil sonuçtur.

Bir ülkede gerçek bir üretim olmaz ve mevcudiyetini sadece sürekli borçlanma ile varlık satışlarına endekslerse çöküş ve yıkım mukadderdir. Türkiye bugün maalesef bu noktadadır.

Ayrıca Merkez Bankası için “Faiz artırarak ihanet içinde” denilerek bu kurumun eli-kolu bağlanmış ve caydırıcılığı sıfırlanmıştır.

EKONOMİ POLİTİKASI OLMAYAN ÜLKE

Kısacası Türkiye’nin problemi yönetim sorunudur.

Kahredicidir ama Türkiye gibi büyük bir ülkenin ekonomi politikası yoktur .

Evet değil ülkeler ve şirketler, aile ve bireylerin bile bütçesi var ama Türkiye gibi bir devletin emin olun bir bütçesi, planı-programı-hedefi yoktur.

Buyruğumdur denildiği an herkes el pençe divandır.

İşte gördük sırf yandaş müteahhidi koruma adına emirle konut faizini indirdiler.

Politika, hukuk, kanun, program, kamu yararı ve teamül akla dahi gelemiyor.

Öyle olmasa sırf ihvancılık veya mezhepçilik adına bu ülkeye 3.5 milyon Suriyeli sığınmacı ve onların 35 milyar dolarlık faturası dayatılamazdı.

DELİ DUMRUL

Aynı şekilde milyarlarca dolarlar harcanıp yeni Saraylar inşa edilemez ve 10 küsür uçaklık özel filolar kurulup örtülü ödenekten oraya buraya devasa rakamlar saçılamazdı.

Dahası, dışarıdan borçlanarak alınan yüzlerce milyar dolar sırf yandaş müteahhit zengin olsun ve abdestli bir burjuva var olsun denilerek üretime hiçbir katsısı olmayan kaynaklar betona gömülemezdi.

En önemlisi boğazdaki Deli Dumrul köprüleriyle yeni havalimanı inşaatı kazıklarıdır.

BİR TANE EREĞLİ KURAMADILAR

Bunların parasını kamu bankaları, garantiyi hazine veriyor ise soruyorum, o inşaatı neden devlet değil de bir telefonla havuz medyasına 100 milyon dolar gönderen işadamlarına verildi?

Açıklasınlar 16 yıllık AKP iktidarında yüzlerce fabrika satılırken devlet olarak bir tane olsun üretim tesisi kurdular mı?

Söylesinler bir tane Atatürk Barajı veya Ereğli Demir Çelik gibi bir tesisi var ettiler mi?

2002’de tarımda kendine yeten Türkiye bugün tarım ithalatına 9 milyar dolar ödeyip Trakya kadar bir alanı hiç ektirmezken, Yunanistan’dan pamuk alır pozisyondayız.

Evet her şey gibi ekonomiyi topyekun iğdiş ettiler.

SEÇİME BUNUN İÇİN KAÇIYORLAR

Sırf imam hatipleştirmeye endeksledikleri eğitim politikalarıyla vasıfsız insan yetiştirerek koca bir ülkeyi körleştirdiler.

Kimlik politikaları ile toplumu parça parça etmek yetmemiş, TSK’dan Emniyet’e binlerce, yüzlerce yıllık en temel devlet kurumlarını tarumar ettiler.

Bilanço abartısız çöküş ve yıkımdır.

İşte öyle olduğu için 17 ayları varken alel acele seçime kaçıyorlar.