20 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ekonomi nasıl düze çıkar?

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-

Yıllardır sürekli, aylardır en yüksek perdeden seslendiriliyor ki, bu ekonomik modelle duvara toslayacağız. Ama bizi yönetenler hala kendi bildikleri doğruda ısrar ediyor ve gerçekçi olmayan bir şekilde ekonomiyi iyi göstermeye çalışıyor ve daha kötüsü ekonominin iyi gitmediğini samimi bir şekilde eleştirenlere de “kriz sevdalıları” diye bir suçlamada bulunuyor.

ÖNCE VAZİYETİMİZE BAKALIM

Ekonomimize ister kuş bakışı ister rakamlara bakalım işler iyi gitmiyor.

20 milyon kişi işsiz, aç ve yoksul.

Beş milyon mülteci ekonomimize büyük bir maliyet bindirmiş durumda. İnsani değerler pahasına başka değerlerimizi kaybediyoruz. Bu sayı kayıt dışı ekonomiyi büyütüyor. Ticaretin kimyasını bozuyor.

Herkes borçlu ve borcu borçla ödüyor. Eğer kredi kartı sisteminde Türkiye önemli bir gelişme göstermeseydi insanlar birbirini boğazlardı. Çünkü kredi kartı ek gelir kartı haline gelmiş durumda. Ancak bu kartlar da artık işe yaramaz duruma düşüyor. Çünkü limitler tıka basa dolmuş durumda.

Dış kaynağa şiddetle ihtiyaç duyuyoruz. Eskisi gibi sıcak para ve borç gelmiyor. Yabancı yatırımlar gelmiyor. Olan da gidiyor. Yerli sermaye de servetinin büyük kısmını yurt dışına yatırım örtüsü altında çıkartmış ve değişik bir pozisyon almış, etrafa bakıyor.

Tarım bitmiş, çiftçi ve üretici kan ağlıyor.

Turizmci sahte sevinç içinde. Turist geliyor-bu yıl coronavirüs nedeniyle gelmeyebilir- ama para harcamıyor.

Reel sektör, ıkına sıkına dönüyor. Kredi ile ayakta kalmaya çalışıyor.

Piyasalarda nakit bulmak zor. Alacakların tahsil vadesi oldukça uzamış. Batık alacaklar çok. İcra daireleri harıl, harıl çalışıyor.

İnsanlar döviz ve altına hücum etmiş ve kaygı ile pozisyon almış; bekliyor.

İşletmelerin çoğu vergi ve sigorta borçlarını tüm aflar ve yapılandırmalara rağmen yine ödeyememiş milyarlarca kamu borcu ödenmemiş şekilde duruyor.

Suriye ve İdlip sorunu askeri harcamaları artırıp bütçeye ek yük getiriyor. (Ek yük getiriyor diye ülkemizi savunmayalım demiyoruz. Akıllı dış politika ile gereksiz harcamaların ve kayıpların önüne geçelim diyoruz.)

Durumumuz özetle böyle.

ÇÖZÜMLER NEDİR?

Sorunları ortaya koyarken, ekonomiyi eleştirirken çözümleri de ortaya koyuyoruz. Aslında sorunları ve çözümleri söylemekten ve yazmaktan yorulduk. Ama yine hatırlatmak adına tekrarlayalım.

1- Temel Çözüm

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden vazgeçmek. İki dudak ve iki parmak arasına sıkışan kanun ve kararlarla ülkeyi yönetmemek. Olmadı, olmuyor, olmayacak.

Parlamenter sisteme dönmek.

2- Ara Çözümler

a- Cumhurbaşkanı’nın yanında tek sesli koroyu uzaklaştırmak. Bilgili, donanımlı, deneyimli, yurtsever uzmanlar, diplomatlar, askerlerden yüksek danışma kurulu oluşturmak. Çünkü tez zamanda Cumhurbaşkanı Osmanlı padişahların başını yiyen dalkavuklardan kurtulması önem arz ediyor.

b- Siyaset dilini yumuşatmak. Hakaret ve kavgacı üsluplardan herkesin vazgeçmesini sağlamak.

c- Hepimiz biliriz ki “istişare sünnettir”. Bizi yönetenlerin sürekli istişare içinde olmaları ve kibri bırakmaları gerekiyor.

d- Meclis’i olağanüstü gündem ve dönemlerde verimli ve etkin çalıştırmak. Meclis’i birlik ve ülkenin bekasının çimentosu yapmak.

e- “Yurtta barış, dünyada barış “ temelinde bir dış politika izlemeye başlamak.

3- Ekonomide Atılacak Adımlar

a- Rakamları çarpıtmamak, şişirmemek, gizlememek.

b- Milletimize ve dünyaya güven verecek gerçekçi bir ekonomi yol haritası vermek.

c- Ekonominin yönetimini ehil ellere bırakmak

d- Tencereleri kaynatmaya başlamak

BUNLAR YETER

Bunları yapalım. Gerisi zaten gelir. Aksi halde tencere tencereliğini yapacak. Ülkemize de yazık olacak. Yol yakınken yanlışlardan dönelim, diyoruz. Hadi! İnşallah...