13 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

El-Cevheri’den KAAN (KAĞAN)’a

Serdar Aliçavuşoğlu

Serdar Aliçavuşoğlu

Gazete Yazarı

A+ A-

11’inci yüzyılda El-Cevheri ile başlayan Türklerin uçma hayali, 17. yüzyılda Lagari Hasan Çelebi’nin yetenekleri ve yine 17. yüzyılda Hezarfen Ahmet Çelebi’nin azmiyle ileri taşındı. Sessiz bir dönemin ardından, 1911 yılında İtalyanların Trablusgarp Savaşı’nda Osmanlı Devleti’ne karşı hava gücü kullanmasıyla Türk havacılığı tekrar önem kazandı. Bu amaçla 1911 yılında Kıtaat-ı Fenniye ve Mevki-i Müstahkem (Teknik Hizmetler ve Müstahkem Mevkii) Müfettişliği’nde havacılık alanında bir komisyon kuruldu. Ardından 1912 yılında, Yeşilköy’de ilk Hava Okulu açıldı. İlk havacı subaylar bu okulda yetiştirildi. Kurulan bu hava kuvvetleri Mondros Mütarekesi’ne kadar birçok cephede savaş verdi. Sonrasında, her alanda olduğu gibi havacılık alanında da önemli bir dönem mütareke nedeniyle kapanmış oldu. 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşuyla birlikte düzenli ordunun ve bununla eş zamanlı olarak Kuva-yı Havaiye (Hava Kuvvetleri) Şubesi’nin kurulması kararı alındı.

‘İSTİKBAL GÖKLERDEDİR’

16 Şubat 1925 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla Türk Tayyare Cemiyeti kuruldu. Cemiyetin en önemli amacı Türk halkına ve Türk gençliğine havacılığı sevdirmek, amatör pilot, planörcü ve paraşütçü yetiştirmekti. Türk havacılık tarihinde önemli roller oynayan bu cemiyetin ismi 1935 yılında genel kurul kararıyla “Türk Hava Kurumu (THK)” olarak değiştirildi. 3 Mayıs 1935’te Atatürk tarafından kurum bünyesinde “Türk Kuşu” kuruldu. Aralarında dünyanın ilk kadın pilotu ve Atatürk’ün manevi kızı olan Sabiha Gökçen’in de bulunduğu birçok pilot bu okulda eğitim aldı.

TAM BAĞIMSIZLIK YOLUNDA ‘ULUSAL SAVUNMA’

Mustafa Kemal Atatürk, tam bağımsızlık yolunda ulusal ekonominin ulusal savunma ile koruma altına alınabileceğini savundu. Teknolojide ilerlemenin bağımsızlıkla ilgisini şu cümlelerle tarihe not düştü:

“Eskimiş teknolojileri değil, en yeni teknolojiyi ülkeye getirmediğimiz, getiremediğimiz sürece, yabancı ülkelere bağımlı olmaktan kurtulamayız… Bunun için de mümkün olduğu kadar kemerleri sıkarak kendi yağımızla kavrularak, bir yandan da yeni parasal kaynaklar yaratarak çağdaş teknolojilerin en yenilerini topraklarımıza taşıyacağız. Eski teknolojileri bize kolaylıklar tanıyarak getiren yabancı devletlerin kurnazlıklarını anlamak için insanın ya kör ya da aptal olması gerekir. Kısa sürede gelişen şu savaş araç ve gereç sanayiine bakınız. … Biz yeni ve genç bir Türkiye kuruyoruz. Dost düşman ülkelerin geride kalmış teknolojilerine gereksinmemiz yok. Ya en yenisini kurar, onlarla boy ölçüşürüz, ya da biraz daha sabreder, bunu yapabilecek güce erişmemizi bekleriz.”

UÇAK FABRİKASINA GİDEN SÜREÇ...

Havacılık atılımları Cumhuriyetin ilanıyla devam etmiştir. TOMTAŞ’ın (Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi) gayreti, Hükûmet’in desteği ve Hava Kuvvetleri’nin iş birliğiyle 1926 yılında Kayseri’de Uçak Fabrikası, Eskişehir’de Uçak Bakım Onarım Atölyesi kuruldu.

Bu süreçte Vecihi Hürkuş tarafından Vecihi-14 adında ilk prototip uçak yapıldı, ancak tam başarı elde edilemedi. 1928 yılında TOMTAŞ lağvedilerek görevleri Hava Kuvvetleri Müfettişliği'ne devredildi.1930 yılında uçak mühendisi Selahattin Reşit Alan tarafından MMV-1 eğitim uçağı tasarlandı. Bu uçak 1932 yılında tamamlanmış; ancak deneme uçuşlarını tamamlayamadan proje yarım bırakılmıştır.

1939 yılından sonra uçakların bakım ve onarım faaliyetleri, fabrikanın kapasite doluluğu nedeniyle durdurulmuştur.

1945’te Amerikan yardımları ile tamamen uçak üretimi durdurulmuştur.

TÜRKLERİN GÖK VATANA ULAŞMA HAYALİ KAAN (KAĞAN)

1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası Türk havacılığı yeniden hareketlenmiştir. Türkiye’ye uygulanan silah ambargosu nedeniyle Em. Tümg. Turhan Olcaytu’nun 13 yıllık T.K.K.G. Vakfının Genel Müdürlüğü döneminde ASELSAN, TUSAŞ, HAVELSAN, İŞBİR ve ASPİLSAN kuruluşları kuruldu. KAAN’ın imalatını yapacak kuruluşların temelleri o dönemde atıldı.

Kriptolu Haberleşme, Tanıma-Tanıtma, Veri Linki, Üç Boyutlu İç Haberleşme, Yer ve Uydu Tabanlı Yaklaşma, Seyrüsefer, Yedek Uçuş Gösterge ,TULGAR Kaska Monteli, Gösterge Birimi, Kızılötesi Arama ve Takip, Bütünleşik Elektro-Optik Hedefleme, Kızılötesi Füze İkaz ve Görüntüleme ,Lazer İkaz ,Yönlendirilmiş Kızılötesi Karşı Tedbir, Güdüm Kitleri ,Uçuş Kontrol Sistemi Sensörleri, Entegre Elektronik Harp, AESA Burun Radarı, Karşı Tedbir Atma gibi özelliklerinin ASELSAN tarafından oluşturulması bu kuruluşların ne denli önemli olduğunu bizlere göstermektedir. Elektronik ve haberleşme sistemleri ASELSAN’dan, enerjisi ASPİLSAN’dan, mühimmatı ROKETSAN’ dan, eğitim sistemleri HAVELSAN’ dan... Projeye destek veren, adını saydığım sayamadığım tüm kurum ve kuruluşları, milli muharip uçağımızı üreten TUSAŞ’ı ayakta alkışlıyoruz. Motorunun da millileştirme çalışmaları başlamış olup en kısa zamanda tamamlanacağı duyurulmuştur. Yerli motorla projenin taçlandırılacağına inanıyoruz. Türk mühendislerine güveniyoruz.

Peki, böylesine başarılar yaşanırken hükümetin F-16 inadı neden?

KAAN Türk Hava Kurumu Atatürk