01 Haziran 2024 Cumartesi
İstanbul 27°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Güler Sabancı'dan insan hakları çıkışı

İsmail Hakkı Pekin

İsmail Hakkı Pekin

Eski Yazar

A+ A-

Sabancı Vakfı’nın sivil toplum alanındaki yeni yaklaşımları tartışmaya açtığı Filantropi Semineri’nin 9’uncusu 8 Aralık 2016 günü Sabancı Center'da gerçekleştirildi.

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın ev sahipliğinde düzenlenen seminer, insan hakları konusundaki çalışmalarıyla dünya çapında ses getiren iki ismi, sivil toplum, özel sektör ve kamu temsilcileriyle bir araya getirdi.

Sabancı Center’da düzenlenen “Her Şeye Rağmen İnsan Sevgisi” başlıklı seminerin konuşmacıları, yaşadıkları zorluklara rağmen ayakta durmayı başaran ve insan sevgisini ön planda tutarak harekete geçen gazeteci-yazar Amanda Lindhout ile model ve insan hakları aktivisti Waris Dirie oldu.

İNSAN HAKLARI UYGULANMIYOR

Seminerin açılış konuşmasını yapan Güler Sabancı, Filantropi seminerlerini her yıl 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü ile aynı haftada düzenlediklerini hatırlatarak, “İnsan haklarının sivil toplum çalışmalarında çok önem var. Sivil toplum çalışmalarının özüdür insan hakları… Ve ancak bütün bireyler haklarını eşit ve özgürce kullanabildiğinde gelişmiş bir toplumdan söz edebiliriz. Maalesef bugün dünya genelinde insan haklarının ideal şekilde uygulandığı bir ortamdan söz etmemiz mümkün değil. Bu nedenle toplumsal gelişmeyi sağlayacak etkili çalışmalara çok ihtiyacımız var.” dedi.

ETKİ YARATAN ÖRNEKLER

Toplumsal gelişmeye giden yolda, “etki”ye yatırım yapmanın giderek önem kazandığını belirten Sabancı, “Etkili hayırseverlik çalışmalarıyla kalıcı ve ses getiren sonuçlar elde etmek her zamankinden daha önemli hale gelmeye başladı. Biz de Sabancı Vakfı olarak faaliyetlerimizi, sivil toplumla işbirliği zeminini genişleterek, kalıcı ve sürdürülebilir etki yaratacak şekilde planlıyoruz. Hayırseverlik alanında yeni yaklaşımları ve dünyada ‘etki’ yaratan örnekleri paylaşmak için de Filantropi Seminerlerimizi yapıyoruz” bilgisini verdi.

İnsan hakları alanında yapılacak her katkının büyük önem taşıdığını dile getiren Sabancı, şunları söyledi: “İnsan hakları, engellilerin hayata eşit katılımını teşvikten erken yaşta zorla evliliklerin önüne geçilmesine, kadınların eğitimine ve iş hayatına katılımından bunun devamlılığının sağlanmasına kadar hayatımızı çevreleyen pek çok konuda karşımıza çıkıyor. İnsan haklarının önündeki engelleri ancak bütüncül bir yaklaşımla çözümün parçası olarak, daha önemlisi her işimizde insan sevgisiyle hareket ederek kaldırabiliriz. Bu konuda önemli bir görev üstlenen, çözümün parçası olmayı seçen sivil toplum örgütlerinin çalışmalarını desteklemeye Sabancı Vakfı olarak devam edeceğiz.”

GÜÇ HEDİYE EDİLEBİLİYORMUŞ!

Gazeteci olarak gittiği Somali’de isyancılar tarafından kaçırılıp 460 gün rehin tutulan Amanda Lindhout ise, isyancıların elinden kaçmaya çalışırken kendisine yardım eden bir kadının hikayesini anlattı. “Rehin tutulduğum günlerde, asla benden alınmayacağını düşündüğüm şeyleri bile kaybetmeye başladım. Işığı, gökyüzünü ve hatta ismimi bile. Böyle zamanlarda kendine dönüp kendi içinde cesaret bulmaya çalışıyorsun” diyen Lindhout, sözlerini şöyle sürdürdü: “O kadın beni kurtaramasa da, bana güç vermesi, gücün hediye edilebilen bir şey olduğunu fark etmemi sağlaması çok önemliydi. Anladım ki, ancak çok acı çeken insanlar başkalarına bu kadar acı çektirebilir. Etrafımızdaki öfke ve nefret bizim kendi düşmanımız haline geliyor. Kendi içimizde barışı bulduğumuzda, daha barışçıl bir toplumda ve daha barışçıl bir dünyada yaşayabiliriz. Bu nedenle ben de öfke ve nefretten uzaklaşarak, Somali’deki koşulları değiştirmek için çalışmaya karar verdim ve bir vakıf kurdum.”

ŞİDDETE KARŞI SAVAŞMAK

Kadın sünnetiyle mücadelede dünyada yapılan çalışmalara öncülük eden Waris Dirie de, “Kadın ve erkek eşitliği çok önemli, hiçbir farkımız yok. Aynı şekilde seviyoruz, aynı şekilde yaşıyoruz. Bu nedenle değişmek zorundayız, eşitliği sağlamak zorundayız. Bütün bu sorunların temelinde iki sebep var, umursamazlık ve eğitim eksikliği. Benim hayata geliş amacım da 200 milyon kadının hayatını etkileyen kadın sünnetiyle, erken yaşta zorla evliliklerle ve kadına karşı şiddetin her türlüsüyle savaşmak” diye konuştu.

Eşitliğin temelinde saygının yer aldığını belirten Dirie, “Hayatın amacını unutuyoruz. Birlikte olmaya ve birbirimizi anlamaya ihtiyacımız var. Dünyayı ancak böyle değiştirebiliriz” ifadelerini kullandı.