29 Nisan 2024 Pazartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kayıp beyzade!

Mustafa Mutlu

Mustafa Mutlu

Eski Yazar

A+ A-

Hani “beyzade”, hakkında İtalyan savcının kara para aklama soruşturması başlatması üzerine “tahsilini” yarıda bırakarak Türkiye’ye dönmüştü ya...
İşte; o günden beri kayıp!
Gerçi başkanı olduğu vakıf yine milyonlarca lira bağış topluyor; fahri bakan olduğu Milli Eğitim Bakanlığı “kindar nesil yetiştirme projesi”ni tam gaz sürdürüyor ama... Onsuz!
Ne yanındaki korumalarla lokantalara gidip kavga çıkarıyor, ne ok atıyor, ne de lüks arabasıyla Bağdat Caddesi’nde turluyor!
Yer yarıldı da içine girdi adeta...
Yok, yok, yok!
***
Diyorum ki kötü bir haber mi çalındı kulağına acaba?
Şu İtalyan savcıları bizimkilere benzemez çünkü...
Hakimleri desen; bir başka bela!
***
Üstelik bunların Meclis’ine yasaları değiştirmesi için baskı da yapamazsın!
Nikah şahidi Berlusconi Amcası iktidarda olsa çok daha rahat olurdu her şey... Ancak artık onun da gücü kalmadı. Merhemi olsa, kendi başına sürecek.
Bir de İtalyan medyasına yansırsa bu soruşturma var ya... Asıl o zaman çık işin içinden, çıkabilirsen!
Yandaş medyası da yok ki o ülkede babasının; iş hepten çıkmaza girer Allah korusun!
***
Şu soruşturma da bir türlü bitmiyor.
Bitse de beyzademiz rahat bir nefes alsa...
Savcı denilen adam neleri, nereleri kurcalıyor kim bilir?
İtalya’da olduğu sırada telefonları dinlendiyse; işte, asıl o zaman fena...
Ya yine bir sürü “babacımlar” dökülüre sosyal medyaya?
Hadi; Türkiye’de interneti yasakladın; İtalya bu, boru mu?
Onlara nasıl yasaklatacaksın; nasıl laf dinleteceksin?
***
Offf be Muhteşem Sülüman!
Alacaktın şu Roma’yı; yapacaktın Osmanlı’ya eyalet!
Rahat edecekti çocukcağız!
Ne savcı korkusu olacaktı; ne tutuklanma...
Şimdi öyle mi oysa?
***
Yok, yok şu sıralarda ortalıkta fazla görünmemek en iyisi...
Bir de hayırlı haber gelse Bologna’dan!
Şu körolasıca Savcı, takipsizlik kararı verse...
Hem canım “kara para” dedikleri şey de nedir ki?
Paranın akı, karası mı olur?
Üstelik hepsi helal...
“Hizmet” karşılığı elde edilmiş, çalışılarak kazanılmış...
***
Ah be Bologna Savcısı...
Gözün kör olsun emi!

ŞAMİL!
Gerek yazarlığı sırasında gerekse de milletvekilliği yaptığı şu günlerde Erdoğan’a yaranmak için HAFTADA ORTALAMA BEŞ KEZ önüne gelen bir muhalife küfreden AKP’li Şamil Tayyar’ın başı, ilk kez derde girmiş!
Çünkü Şamil, Sincan eski Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz’ın açtığı hakaret davasında 5 bin lira ödemeye mahkum olmuş... Parayı ödemeyince de Ankara 7’nci İcra Dairesi Şamil’in 06 ST 2... plakalı arabasını otoparka çekmiş...
Ah Şamil ah!
Dua et ki bugüne kadar küfrettiğin herkes Osman Bey’in yaptığı gibi dava açma yolunu seçmedi!
Yoksa ayağında don bile kalmazdı.

GÜNÜN SORUSU
Yılın ilk dört ayında kamudaki “temsil ve ağırlama giderleri” ortalama 6 milyon dolar olurken, Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü’nün rakamlarına göre bu kalemden yapılan harcamalar, sadece Mayıs ayında 26 milyon 738 bin liraya yükselmiş. Çünkü Cumhurbaşkanı’nın kızının düğünü ve AKP Mitingi şeklinde geçen İstanbul’un Fethi Törenleri için 20 milyon liradan fazla bir para harcanmış... Sorum size:
Aynaya baktığınızda alnınızda yazan sözcüğü görüp siz de benim gibi isyan ediyor musunuz?

Bir günde 4.8 milyon lira harcayan müthiş ikili...
Diyeceksiniz ki, “Bu rakam da ne?”
Yılın ilk beş ayında, Başbakan’ın ve Cumhurbaşkanı’nın kullandığı örtülü ödenekten her gün düzenli olarak harcanan para!
Tamı tamamına 4 milyon 893 bin 333 Türk Lirası!
Beş ayda harcanan miktar ise tam 734 milyon 483 bin lira!
Ayda ortalama 146 milyon 800 bin lira!
Bu parayla her ay 112 bin 923 kişiye düzenli olarak asgari ücret verebilirsiniz!
Peki; cumartesi pazar dahil haftanın her günü 4 milyon 893 bin 333’er lira, nasıl harcanabilir?
Yasa diyor ki, “Gizli, açıklanamaz!”
Oh ne güzel iş...
Hani diyorlar ya “ABD tipi başkanlık sistemine geçelim.”
Asla geçmezler!
Çünkü Obama’nın bile kimseye hesap vermeden günde 5 milyon lira gibi bir parayı harcama yetkisi olduğunu mu sanıyorsunuz?
Bu yetki sadece diktatörlüklerde olur...
İşte; “Fiilen geçtik, yasaları ve anayasayı da uyduralım olsun bitsin” deyip durdukları “sistem” de bunun ta kendisidir!

156+335!
Abdullah Gül’e “yazmaya” devam ediyoruz. Söz sırası New York’tan Yaşar Doğru’da:
“Abdullah Bey...
Huber’i işgaliniz sırasında yaptığınız masrafları neden ödemediniz?
Yaklaşık 20 milyon lira değerindeki yeni evinizi aldığınız parayı nasıl kazandınız?
Suudi Arabistan Kralı’ndan aldığınız hediyeler ne oldu?
Devletin kasrını babanızın malı gibi kullanmak hoşunuza gidiyor mu?
Ve son soru: Hiç Türkiye’de yaşadığınız ve siyaset yaptığınız için dua ediyor musunuz? Başka bir ülkede olsaydınız şimdiye kadar çoktan hakim önüne çıkmış olacağınızı biliyor musunuz?”

GÜNÜN İSYANI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bitkisel Kür” Başdanışmanı İbrahim Saraçoğlu, TRT Diyanet’te haftada bir kez ekrana gelen ve raitingi yerlerde sürünen 44 bölümlük bir sohbet programı yapmış... TRT Genel Müdürü’nün yaptığı açıklamaya göre bu program için bölüm başına 29 bin 500 lira olmak üzere tam 1 milyon 300 bin lira ücret almış... İsyanım TRT yönetimine:
Havaya savurduğunuz para babanızın cebinden mi çıkıyor uleeeeyyyn?

ÖZÜR VE DÜZELTME
Dünkü yazımda Mehmet Akif Ersoy’a ait olduğunu söylediğim dizeler vatan şairimiz Namık Kemal’indir. Bu vahim hata için şairlerimizin ruhlarından ve sizden özür dilerim.