29 Nisan 2024 Pazartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Muhasebede dönem sonunda dikkat edilecek hususlar (3)

Melih Baş

Melih Baş

Gazete Yazarı

A+ A-

Geçen haftaki yazımıza bıraktığımız yerden devam edelim. İşletmeler yılsonlarında muhasebe ve finansal raporlama standartlarına uygun muhasebe politikalarının ışığında hazırladıkları ticarî kâr odaklı malî tablolarını vergi mevzuatı (ve iş ve ticaret gibi ilgili malî mevzuat) ışığında gözden geçirerek malî kâr (vergi matrahı) odaklı malî tablolarını düzenlerler. Bu bağlamda dikkat edilecek genel hususlara girmeden önce enflasyon muhasebesi (yeniden değerleme) meselesine dikkat çekelim.

2022 enflasyonu kaç oldu sahi? İşletmeler açısından ve TÜİK rakamlarıyla bakarsak, Yurt içi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık artışı yüzde 98 oldu. Bir de işletmelerin kullandığı ana girdilerden birine bakalım: elektrik (yüzde 285)! Bir de gıda ve içecek işletmelerinin çıktılarına bakalım: yüzde 105 ve yüzde 141! Bunların “resmî” oranlar olduğunun altını da çizelim. Bunları esas alsak bile işletmelerin yılsonu malî tablolarını düzenlerken rakamları enflasyonla düzeltmesi gerektiği çok açık değil mi? Yoksa malî tablolar gerçeği göstermeyecektir. 

ENFLASYON MUHASEBESİ 

Bir şirketin malî verilerinin enflasyon muhasebesine tabi tutulması için önce kullanılacak enflasyon muhasebesi yöntemi seçilir. Üç tür yöntem mevcuttur. Bunlar düzeltmede bütün muhasebe kalemlerine aynı endeksin uygulanacağı “Genel Fiyatlar Düzeyi Muhasebesi”; her muhasebe kalemi için ayrı ilgili ve özgül enflasyon endeksinin uygulanacağı “Yenileme (İkame) Maliyeti Fiyatlar Düzeyi Muhasebesi” ve “Karma Yöntem” olarak adlandırılır. İlk yöntem işletmenin satınalma gücü kazancını (veya yitimini) gösterirken, ikinci yöntem işletmenin üretim gücü kazancını (veya yitimini) gösterir. Karma yöntem her ikisini de doğallıkla! Bu yöntemlerim uygulama zorluğu ilkinden başlayarak artmaktadır. Bu yöntemlerin kimilerinin alt yöntemleri de mevcuttur.

Enflasyon muhasebesi uygulamasında yeniden değerleme işlemi, tüm kalemleri içeren biçimde tam kapsamlı da yapılabilir; yalnızca kimi kalemleri (örneğin salt taşınmazları) içeren biçimde de olabilir.   

Yöntem seçimini takiben muhasebe kalemleri “parasal” ve “parasal olmayan” olarak sınıflanır. Enflasyon Muhasebesi konusunda düzenlemeleri içeren Türkiye Muhasebe Standardı No:29’da bu konuda bir yardımcı çizelge verilmiştir. Enflasyon karşısında parasal kalemler (örnekse kasadaki TL.) satınalma gücü yitimine uğrarken, parasal olmayan kalemler (örnekse makineler) satın alma gücü yitimine uğramazlar.

İzleyen adımda parasal olmayan muhasebe kalemleri muhasebe kayıtlarına giriş tarihlerine göre endeks değerleri ile düzeltilir. Sonuçta işletmenin bir Yeniden Değerleme Artış veya Azalışı tutarı ile karşılaştığı ortaya çıkar. Bu tutar, özkaynaklar içinde sermayenin azalması veya (sanal olarak) artışı biçiminde gösterilir. Şirket mevzuata göre bu bağlamda bir vergi kazancı veya yitimine özne olur.

Böylelikle, malî tabloların içsel ve dışsal kullanıcıları işletmenin enflasyondan arındırılmış gerçek verilerini görebilme ve göstergelerini daha gerçekçi biçimde hesaplayıp anlayabilme olanağına kavuşurlar.

ÜLKEMİZDEKİ MEVZUAT

 Ülkemizde 1980’li yıllarda ve 2004’de uygulaması olan mevzuat maalesef, kısmî yeniden değerleme biçiminde olmuştur. Son yıllarda enflasyon muhasebesi uygulanması gerekliliği ortaya çıkmış olmasına ve iş dünyası da bu konuda ısrarla talep etmesine karşın, hükümet çeşitli nedenlerle (vergi yitimi, ekonomik gidişattaki olumsuzluğun ortaya çıkması vd.) bu konuya yanaşmamıştı. Örneğin, TİM Başkanı Mustafa Gültepe şöyle diyordu: “Enflasyon muhasebesi reel sermaye kaybını önleyecek”. Artık dayanamayan hükümet 2018’de kısmî (sadece aktife kayıtlı gayrimenkuller için bir kez olmak üzere) yeniden değerlemeyi Vergi Usul Kanunu’na (VUK) Geçici 31. Madde’yi ekleyerek gündeme soktu. Bu olanak sonra “amortismana tabi iktisadi kıymetleri” de içerecek biçimde genişletilerek 2021 sonuna dek tekrar uzatıldı. Daha sonra da VUK’un Mükerrer 298. Maddesine eklenen ç fıkrası ile bu olanak sürekli hale getirildi. Dikkat çekelim, maalesef hem mevzuatta hem de uygulamada tam kapsamlı enflasyon muhasebesi uygulamasına “enflasyon muhasebesi”, kısmî kapsamlı enflasyon muhasebesine “yeniden değerleme” denilmektedir. Oysaki yeniden değerleme, enflasyon muhasebesinde değerlerin yeniden değerlendirilmesi anlamındaki tekniğin adıdır. Kavramlarla aramız yok vesselam! Şuna kısmî enflasyon muhasebesi deseniz olmaz mı, yahu! Neyse, enflasyon muhasebesi şartları 2021 sonu malî tabloları itibariyle gerçekleşmişti ama zorunlu uygulaması 31.12.2023’e bırakıldı. Ancak 2022 ve 2023 geçici vergi dönemleri itibariyle (kısmî) yeniden değerleme yapılabilir. Uygulamanın ayrıntıları için 500 sıra No.'lu VUK Genel Tebliğinden de yararlanılabilir.  

SONUÇ

İşletmenin malî tablo kullanıcılarına doğru bilgi üretebilmesi için tam kapsamlı enflasyon muhasebesini öneriyoruz. Yöntem olarak hangisi derseniz, yukarıda söz ettiğimiz üzere ne kadar gelişkin model o kadar nitelikli bilgi! Hükümet Yİ-ÜFE’yi önermiş ama siz daha kapsamlı bir endeks geliştirebilirsiniz şirketiniz için! İşletmenin muhasebe kalemlerine bakıldığında, eğer parasal varlıklar parasal kaynaklardan fazla ise, işletmenin satın alma gücü yitimine uğrayacağı ve sermayesini eriteceği açıktır. Durum tersine ise sonuç da tersi olur elbette.

Eğer (kısmî) yeniden değerleme uygulamak isterseniz mevzuat açısından bu isteğe bağlı, ama uygulamayı yapıp, vergi yitimi mi yoksa kazancı mı var, bakılabilir. Buna göre seçim yapılabilir.

Sonsöz olarak anımsatalım, malî tablolar salt maliye için hazırlanmaz. Malî tablo kullanıcılarını tüm sosyal paydaşları (ortaklar, yöneticiler, tedarikçiler, kreditörler, çalışanlar, kamu kuruluşları, sivil toplum kuruluşları vd.) kapsayan biçimde düşünmek, anlamak ve buna uygun davranmak gerekir. Bu bağlamda haydi kuzucuklar (KÜMİ’ler: Küçük ve Mikro İşletmeler) enflasyon muhasebesi aşısına! Zaten 16 Ocak’ta çıkan KÜMİ Finansal Raporlama Standartları içinde özellikle 11. Bölüm’de de yönlendirme mevcut! Büyükler mi? Onlar zaten bu işleri bilirler! Bilmek önemli. Sormayan bilemez, bilmeyen de soramaz elbette ama! Doğru soruları sormakla işe başlamalı galiba!

NOT: Gazeteci ağabeyimiz İsmet Solak yaşamını yitirmiş. Işıklar içinde uyusun. Kendisi Kuleli Askeri Lisesi mezunu idi. Kuleli Askeri Lisesi ile ilgili Ulusal Kanal’da yaptığımız izlenceye bizzat katılarak FETÖ saldırısına yiğitçe karşı durmuştu.

Meraklısı videoyu izleyebilir: