20 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Şeriat hükümleri ekonomide uygulanmaya başladı!

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-

14 Aralık 2019 tarih ve 30978 sayılı Resmi Gazetede "Faizsiz Finans Kuruluşlarının Bağımsız Denetimini Yürüten Denetçiler İçin Etik Kurallar" yayınlandı.42-45 ve 46. sayfalarını okuduğumuzda şeriat hükümlerinin ekonomik alana ciddi biçimde yerleştiğini görürsünüz.

KUR’AN MUHASEBEDE REFERANS
Etik kurallar açıklanırken muhasebe tanımı yapılıyor:
Muhasebe, İslam dininin" Farz-ı Kifaye" olarak gerekli kıldığı mesleklerden biridir. Teknik tanımlarına ilaveten muhasebe; fıkıh hükümlerinin yerine getirilmesinde, hakların adil biçimde kaydedilmesi, ölçümü ve hak sahipleri arasında dağıtımı için kullanılan bir vasıtadır.
Adalet kavramı Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette geçmektedir; (Şüphesiz, Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlarına yardım etmeyi emreder... ve Allah size ,emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder..)
Bu tanımlamalar yapılarak Kur’an ve fıkıh referanslı denetçilerin etik kuralları belirlenmiş.

DENETÇİLER ALLAH’IN EMİRLERNE UYMAK ZORUNDADIRLAR
Resmi gazetenin 44. sayfasının 4/2 maddesinde insanın yeryüzündeki halifeliği ilkesinden söz edilerek denetçinin bu ilkeye uyması isteniyor.
45. sayfanın 4/3.maddesinde ise ihlas anlatılıyor; İhlas, denetçilerin işlerini yaparken Allah-u Teâla’nın emirlerine uymaya çalışmaları ve riyakârlık, böbürlenme, yaranma, şöhret veya gösteriş peşinde olmamalarıdır. İhlas sahibi olmak; denetçinin kendisini dış etki ve baskılara maruz bırakmamasını ve işini, mesleki bir sorumluluğun yanında dini bir görev olarak da benimsemesini gerektirir.
4/4. maddede de Takva anlatılıyor. Takva; insanın doğrudan ayrılmasına ve günah işleme eğilimi göstermesine yol açan, özellikle mal mülk konusu olduğunda, İslami hükümleri ihlalden kaynaklanabilecek olumsuz sonuçlardan kendisini korumak amacıyla kişinin gizli ve açık biçimde Allah-u Teâlâ’nın emir ve yasaklarına riayet etmek gerekir.
Bu hususta açıklamalar yapıldıktan sonra denetçilere şu söyleniyor: Bu sebeple denetçi, mesleki görevlerini yerine getirirken Allah-u Teâlâ’dan korkar.
Erdemli olma, ilkesi açıklanırken de ayetlerden örnekler verilerek denetçiye erdemli olma ve işini mükemmel yapma tavsiye ediliyor.
4/6 maddesinde ise Allah-u Teâlâ korkusuyla davranmak gerektiği yine ayetlerden örnekler verilerek denetçi uyarılıyor.
4/7. madde Allah-u Teâlâ’ya hesap verilecek olması ayetlerle anlatılarak denetçinin, tüm davranışları için kendi kendini hesaba çekmesi gerektiği vurgulanıyor. Hz. Ömer’in şu sözü denetçinin kulağına küpe olması için söyleniyor: "Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin, şüphesiz kendilerini dünyada hesaba çekenler için ahiret hesabı daha kolay olacaktır ve tartıya konulmadan önce amellerinizi tartın."

İSLAM DİNİ DENETÇİNİN REHBERİ
Denetçi faizsiz finans kurumlarını denetlerken İslam dininin kurallarına, ayetlerine uymalıdır.
Allah’tan korkmalıdır. Ayetlere bakmalıdır. İslam dininin çerçevesinde hareket etmelidir.
Muhasebe, denetim çağdaş işletmecilik kuralları ile uluslararası alanda ilke ve standartlara sahiptir. Buna ne ihtiyaç var, diye sorduğumuzda cevap belli. İslami esasları adım adım yaşama sokmak.
Bütün bunlar şeriat sevdasının ön tezahürleri.
Çaktırmadan, adım adım.2023’e bir hazırlık.
İstanbul Kanal’ı da yapıyoruz. Şeriatı getirmek için elverişli şartları da oluşturuyoruz.

BU GİDİŞAT İYİ DEĞİL
Bu anlayış ve adımlar ülke olarak iyi yönde olmadığımızı gösteriyor. İslami kurallar kamu kurumların kuralları haline getiriliyor.
Yarın yasaların gerekçelerinde de ayetleri görürsek şaşmayalım.
Biz hala kayıtsız kalmaya, demokratik tepkimizi koymamaya, uyumaya devam ediyoruz...
Uykuda mısın sevgili Milletim! Uyan uyan. Aç gözlerini gör olanı biteni...