29 Nisan 2024 Pazartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Şimdi söz bizde!

Mustafa Mutlu

Mustafa Mutlu

Eski Yazar

A+ A-

Alman Federal Meclisi dün kafasına göre bir tarih yazdı!
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ‘nin daha yedi ay önce Perinçek davasında verdiği, “Parlamentolar tarih yazamaz” kararını yok saydı!
Almanya ‘daki milyonlarca Türk’ün yanında “toz zerresi” kadar kalan birkaç binlik Ermeni lobisinin hatırını (!) kırmadı ve Türkiye’yi soykırımcı ilan etti.
***
Sakın üzülmeyin; hiç önemli değil...
Dünyadaki en büyük soykırımın altında imzası olan Almanya’nın bu kararı da elbette AİHM’den dönecek!
Bunun için Almanya’da yaşayan vatandaşlarımızın, “Bu karardan zarar gördük” diyerek yasal süreci başlatmaları yeterli!
***
Ama; yasal sonuç alıncaya kadar boş durmayı da kabul etmiyorum!
Eğer siz de benim gibi bu karara çok kızdıysanız ve ille de bir şeyler yapmak istiyorsanız...
Aspirin içmeyin mesela... Biliyorsunuz Almanya’nın en büyük firması Bayer’in ürünü!
Mercedes’e, Audi’ye, BMW’ye, Opel’e, Volkswagen’e, Porsche’a, MAN’a binmeyin...
AEG’nin, Siemens’in, Grundig’in beyaz eşyalarını ve elektronik ürünlerini almayın!
Allianz’a sigortalanmayın!
BASF’ın kimyasallarını tüketmeyin!
Almanya’da yaşıyorsanız Arcor Telekomünikasyon’a, T-Mobil’e ve E-Plus’a olan aboneliğinizi hemen iptal edin!
Continental lastiklerini aracınıza takmayın!
Dr. Oetker’in, Knorr’un ürünlerinden çorba, pasta, kek yapmayın!
Deutsche Bank ve Dresdner Bank ile çalışmayın!
Kaleminiz Faber-Castell ya da Montblanc ise... Yazmayın!
Galleria’ya gitmeyin!
Haribo’nun şekerlemelerini yemeyin!
Çamaşırlarınızı bulaşıklarınızı Henkel’in ürettiği Persil, Pril, Fa, Vernel ile yıkamayın.
Lufthansa ile uçmayın!
Nivea Krem’i unutun!
Sporunuzu Puma ayakkabıyla, eşofmanla yapıyorsanız; soyunun... Gerekirse yalınayak koşun!
Würth vidaları yerine, Türk vidalarını tercih edin!
***
Bunları laf olsun diye yazmıyorum!
Bu alçaklar hem bizi hem de ülkelerinde yaşayan milyonlarca Türk’ü yok sayacak ve akla, bilime inat mahkemelerin “soykırım değildir” dediği bir olaya “soykırım”, bize de “soykırımcı” diyecek; sonra da biz yüz binlerce lira vererek onların kazık arabalarına bineceğiz, oluk oluk para akıtacağız!
***
Şimdi olacaklar belli:
AKP Hükümeti yasak savmak için Almanya’daki Türk Büyükelçisi’ni Ankara’ya çağırdı. Olaylar soğuyunca geri gönderecek...
Biz de “dost ve müttefik” (!) Almanya’nın alnımıza çaldığı kara leke ile yaşamaya alışacağız!
***
Sizi bilmem ama benim bu puştluğa isyanım var!
Alsınlar lüks arabalarını, kazık markalarını...
Ermenistan ‘a satsınlar!

GURBETÇİLERE!
Almanya’daki sevgili Türkler:
Bu alçakça karardan önce Vatan Partisi ve Talat Paşa Komitesi Türkiye’den gidip Berlin’de gösteri düzenledi; çoğunuz katılmadınız!
“Milyonlar” olup gerçek gücünüzü göstermediniz...
Bari şimdi çocuklarınızın onurunu korumak için harekete geçin!
Önce eyaletlerinizde, sonra ülke çapında büyük eylemler düzenleyin.
Üyesi olduğunuz sivil toplum kuruluşlarının tepki göstermesini sağlayın!
Yok, “Ben rahatsız değilim” diyorsanız...
Size alnınıza vurulan “soykırımcı” damgasıyla, hayırlı itilip kakılmalar diliyorum!

Tek kişilik ordu
YARSAV eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, tek başına bir “hukukçu ordusu” gibi mücadele ediyor.
Cumhurbaşkanı ‘nın üniversite diplomasının olmadığı iddialarını
Yüksek Seçim Kurulu’na taşıdı ve Erdoğan’ın 12’nci Cumhurbaşkanı seçildiğine ilişkin seçim tutanağının “tam kanunsuzluk” nedeniyle iptalini ve seçimin yenilenmesini istedi.
Bana göre bu cesur başvurudan hiçbir sonuç çıkmayacak.
Aksi taktirde YSK, kendi suçunu da itiraf etmiş olacak!
Bu yüzden dünkü çağrımı yineliyorum:
CHP ve MHP bugünden tezi yok, Erdoğan’ın YSK’daki diplomasının halka açıklanacağı saate kadar, Türkiye’nin her yerinde, “kesintisiz miting” kararı almalı.
***
Bakalım o zaman da susabilecekler mi?

156+325!
Abdullah Gül’e sormaya devam ediyoruz. Söz sırası Haluk Kırman’da:
“Abdullah Bey...
Huber’i işgal ettiğiniz günlerde yediğiniz hurmalar, çoktan toprak oldu; siz hâlâ susuyorsunuz!
Şimdiki Cumhurbaşkanı da diploma konusunda susuyor...
Siz sustukça, biz kıllanıyoruz.
Doğrusunu söylemek gerekirse Huber, benim için çok da önemli değil... Alt tarafı birkaç yüz bin lira!
Önemli olan halkı takmamanız...
Ne yalan söyleyeyim; sizden kurtulduğumuz güne şükrediyorum. Darısı şimdikine!”

GÜNÜN SORUSU
AKP ‘li şımarık milyonerler için Tesettür Oteli’nden sonra “Muhafazakar Gece Kulübü” de icat edilmiş... Erdoğan’ın yakınlarından olan işadamı Cihan Kamer, Emirgan’da imar yasasını delerek ve asırlık ağaçları keserek “Huqqa” isimli alkolsüz gece kulübünü açmış... Sorum ortaya:
Alkol olmayınca, her türlü kepazelik mubah mı oluyor?

GÜNÜN İSYANI
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu müfettişi, Başbakan eski Yardımcısı Bülent Arınç’a yönelik sözde “suikast” girişimini gerekçe göstererek Genelkurmay’daki “Kozmik Oda”ya giren veya buna izin veren sekiz hakim ve savcının meslekten ihracını istemiş... İsyanım ortaya:
Aklı başına dört yıl sonra gelen devlet, devlet değildir!