Suni gündemlerle seçime koşar adım...

Herkesin ortak görüşü…

14 Mayıs tarihimizin en önemli seçimi.

Ama ülkenin sorunları konuşulmuyor.

Çözüm önerileri tartışılmıyor.

Suni gündemlerle meşgulüz.

İktidar için de Altılı Masa için de durum bu.

TEHLİKELİ ADIMLAR

Dini duyguları kaşıma…

Seccade üzerinden yürütülen kampanya…

Halkı tahrik edecek kurşun nutukları…

İşi öyle abarttılar ki…

Henüz ne olduğu tam bilinmeyen olay…

Gece camı delen kurşun…

Neredeyse Uğur Mumcu cinayeti ile eş tutuluyor.

Partideki sıkıntıları aşayım derken,

Türkiye sıkıntıya sokuluyor.

PROVOKASYON

Uzun süredir uyarılar yapılıyor.

İran’da yaşanan olaylar anımsatılıyor.

Seçim öncesi kışkırtmalara dikkat çekiliyor.

Herkesin sorumlu davranması gereken bir süreç.

Ama şu anda yaratılan durum…

Türkiye üzerine hesap yapanlar memnun.

Tam bir provokasyon havası var.

İktidar da, Altılı Masa da tehlikeli sularda geziniyor.

SOSYAL MEDYA

Kullanılan alanlardan biri de sosyal medya.

Kontrolden tam çıkmış durumda.

Türkiye düşmanları çok etkin.

Olası provokasyonlar için uygun ortam.

Türkiye’ye gelen yabancı uzmanlar…

Yapılan hazırlıklar konuşuluyor.

ABD’nin hedefine koyduğu ülkeler…

İzledikleri yöntemler hep aynı.

Şimdi Türkiye’de uygulanmaya çalışılıyor.

Seçim yaklaştıkça dozu artıracakları anlaşılıyor.

14 Mayıs ve sonrası için hazırlanan tuzaklar…

ABD İLE İLİŞKİLER

Bütün pis işlerin arkasında ABD var.

İktidar ise ABD ile anlaşarak kurtulma arayışında.

Yetkililerle konuşuyorum…

“ABD’nin istedikleri yapılıyor.

Rusya’ya yaptırımlara uyuyoruz.

Hiç taviz vermiyoruz.

NATO konusunda da öyle.

Finlandiya üye oldu.

Biz ‘evet’ demesek mümkün değildi” diyorlar.

Kahramanlık gibi anlatıyorlar.

BEKLENTİ

Bir AK Partili yetkiliyle sohbet ettim.

Amerika’dan çok umutlu.

Değerlendirmesi özetle şöyle:

“ABD tek parti ile çalışmak ister.

Cumhur İttifakı tek parti gibi.

Altılı Masa’da her kafadan ayrı bir ses çıkıyor.

ABD’nin işine gelmez.

Bizimle bir geçmişi de var.

Sorun yaşanmaz.”

Belli ki bunlar konuşulmuş.

HATIRLATMA

Ona şunları hatırlattım:

“HDP’ye aday çıkarttırmadılar.

PKK ‘eylemsizlik’ kararı aldı.

PKK yöneticisi Sabri Ok açıkça söyledi.

‘Uluslararası güçler istedi’ dedi.

ABD derin devletinin yayın organları.

Hepsi Erdoğan’ı hedef alıyor.

İngiliz The Ekonomist…

Erdoğan’la alay etti.

Bütün bunlardan sonra hâlâ mı?”

Söylediklerim etkili olmadı.

“Amerika kendi çıkarını düşünür, mantıklıdır” karşılığını verdi.

***

KAYNAK YOK VERME YARIŞI VAR

İktidar seçim ekonomisi uyguluyor.

Sürekli vererek oy toplama peşinde.

Altılı Masa da iktidarla yarışıyor.

O da sürekli dağıtıyor.

Peki kaynak var mı?

Bunu soran bile yok.

Hepsi günü kurtarma derdinde.

Geçmişte de yaşadık.

1991 seçimleri öncesi ANAP’la Demirel’in vaat yarışı.

“Onlar ne veriyorsa beş fazlası” politikası.

Bedeli ağır oldu.

Türkiye 1994 krizini yaşadı.

Halk birikimlerinin en az yarısını kaybetti.

HALKIN SIRTINA

Üretime dayanmayan ekonomi…

Enflasyonu patlatır.

Halkın alım gücü düşer.

Çay kaşığıyla verilenler, kepçe ile alınır.

14 Mayıs sonrası da olacaklar ortada.

Türkiye’yi zor günler bekliyor.

“Acı reçete” uygulamaya konulacak.

Bakalım vücut dayanabilecek mi?