Türk milleti önemli bir sorumlulukla karşı karşıya

Bugün Tarih Rüzgârı’nın sırası ama yerini gönüllü olarak bölgedeki son gelişmelere bıraktı. ABD’nin işi çok zor. Bu el mahkûmiyeti insana neler yaptırmaz. Ukrayna’da kaybetti. Kaç ay öncesinden, hem ABD hem Ukrayna yetkilileri bunu açık açık dile getiriyorlardı.

Şimdi “şerefli bir yenilgiye” çevirip Ukrayna’yı kaderiyle baş başa bırakıp çekilecek belli ki… İsrail’in Filistin’le savaşı konusunda başta yazılan Hollywood senaryoları tutmadı. Artık dünya eski dünya değil. Yok, MOSSAD bilerek böyle yaptı… hepsi kontrol altında… nasıl olur da… o güçlü ABD’yi bile parmağında oynatan demir kubbeli İsrail… diye başlayan tümcelerin sonu geldi. “Yeldir yeldir ayağı terlikli” Araplar kahramanca hadlerini bildiriyor.

Dünya kamuoyu ayakta.

Yolun sonu görüldü.

Görün artık.

Asya dillerinde “kızgın tavada böcekler” gibi derler. Emperyalistler tam da o çaresizlik içindeler. Zıp zıp zıplıyorlar.

Vatan Partisi çözümünün günleri geliyor.

Nedir bu?

Kendine güven. Bağımsız ve başı dik, “biz yaparız” kararlılığı ve nesnelliği.

Bir dünya gücü sandığı emperyalistler karşısında dizleri titreyen değil… Bir ekonomik ihtar alınca hizaya giren değil… Karar verici ve kararlı-tutarlı dış politika uygulayacak, çözüm koşullarını cesaretle yerine getirecek etkili bir olacak.

CEPHE GENİŞLİYOR

Artık ABD jetlerinin kulak çınlatan sesi Filistinli çocukları bile yıldırmıyor... Öfke büyüyor. Cephe genişliyor ve bileniyor. Doha merkezli Arap Araştırma ve Siyasal Çalışmalar Merkezi’nin 10 Ocak’ta yayımlanan anketi 16 Arap ülkesinden sekiz bin kişinin katılımıyla yapılmış. Yüzde 92’si Filistinlileri destekliyor, onların içinden 23’ü Hamas’a karşı.

FİLİSTİN’LE DAYANIŞMA VE HAMAS DESTEĞİ

Katılımcıların yüzde 89'u İsrail'in tanınmasına karşı ve 16 Arap devletinin yüzde 77'si ABD veya İsrail'i bölgenin en büyük güvenlik tehdidi olarak görüyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşına bölgesel ve uluslararası güçlerin tepkileri sorulduğunda, katılımcıların %94'ü ABD'nin tutumunu olumsuz, %82'si ise çok kötü olarak değerlendirmiş. Aynı bağlamda, katılımcıların yüzde 79'u Fransa'nın, 78'i İngiltere'nin ve 75'i Almanya'nın tutumunu olumsuz olarak nitelendiriyor. İran, Türkiye, Rusya ve Çin'in tutumlarını katılımcıların yüzde 48'i (sırasıyla %47, %47, %41, %40) bu ülkeleri olumlu olarak değerlendirmiş.

BATAN GEMİYİ HERKES TERK EDİYOR

ABD'nin yakın müttefiki Umman şimdiye kadar Husi’lerle arabuluculuk yapardı. O bile son müdahalede ABD’ye karşı çıktı. Husileri caydırmayacağını, yalnızca bölgesel çatışmayı alevlendireceğini açıkladı. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "İsrail, Gazze'ye yönelik bombardımanında, vahşi savaşında ve kuşatmasında hiçbir sonuç olmadan tüm sınırları aşmaya devam ederken, müttefik bir ülkenin bu askeri harekâta başvurmasını kınamamak mümkün değil" dedi.

Bir diğer eski dost da Bahreyn. ABD’yle birlikte hareket edilmesine karşı Cuma günü şiddetli öfkelerin dile getirildiği büyük gösteriler yapıldı. Bahreyn hükümeti de açık bir tavır alamadı. Ancak ortak açıklamada adı anıldı.

SUUDİLERİN YÜZDE 96’SI İSRAİL’LE İLİŞKİYE KARŞI

Suudi Dışişleri Bakanlığı da "büyük endişeyi" ifade eden ve "kendini kontrol etme ve gerilimin tırmanmasından kaçınma" çağrısında bulunan bir bildiri yayınladı. Suudi Arabistan “monarşi olmasına karşın” son dönemde kamuoyunu yakından takip ediyor. Batı basınında bunun hem İsrail-Filistin savaşı hem de Kızıldeniz'deki kriz geliştikçe Riyad'ın eylemlerini daha da etkileyebileceği yorumları yapılıyor.

Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsü tarafından geçen ay yayınlanan bir anket, Suudilerin yüzde 96'sının, Arap ülkelerinin "Gazze'deki askeri eylemini protesto etmek için" İsrail'le tüm temaslarını kesmesi gerektiğini düşündüğünü gösterdi. Yine Batılı yorumculara bakarsak “Washington'un İsrail'e verdiği kararlı destek göz önüne alındığında, Suudi Arabistan'ın önümüzdeki aylarda belirli Amerikan askeri operasyonlarına katılmak isteyeceğini hayal etmek zor.”

ABD-İngiltere hava saldırılarının, “Husilerin Yemen ve bölgedeki konumunu güçlendirme riski taşıdığı” “Orta Doğu ihtilafında tüm bölge çapında etkileri olabilecek dramatik yeni bir dönemeci temsil ettiği” “kendilerinin Müslüman dünyasında Batı emperyalizmine karşı savaşan özgürlük savaşçıları olduğu yönündeki” söylemlerinin etkili olduğu da vurgulanıyor.

BİDEN EVİNDE DE PROTESTO EDİLİYOR

Bu arada ABD Başkanı, Biden, Cuma günü Pensilvanya'ya yaptığı gezi sırasında çok şiddetli tepkiyle karşılaştı. "Evine git Joe!" , "Sen bir zavallısın”, "Kasım ayında hatırlayacağız" "Soykırıma oy yok”, sözleriyle İsrail’e verdiği desteğe karşı çıkan protestocular, Biden'ın bunun bedelini Kasım ayında sandıkta ödeyeceğine söz verdiler. Zaten uzun zamandır özellikle yılbaşı döneminde önemli protesto yürüyüşleri yapıldı. Filistin özgürlüğüne kavuşana kadar kutlama yapmamaya karar verdiler. Artık yalnızca eleştiri ve acıma duyguları değil konuşmalarda şu tür talepler de yer almaya başladı:

“Komşularımın hapse atılmasından bıktım! Kamu sağlığı hizmeti alamamaktan bıktım! Ama özgürlük için savaşmaktan yorulmadık!"

ABD Kongre Üyesi Rashida Talip, “Kongre'nin onayı olmadan Yemen'e saldırı kararı veren Biden Anayasa'nın birinci maddesine aykırı hareket ettiğini açıkladı.

Artık dünyada taşlar yerinden oynadı. Yeniden yerine yerleştirme göreviyle karşı karşıyayız. Neredeyse 200 yıldır emperyalizme karşı kesintisiz mücadele eden Türk milletinin omuzlarında çok büyük bir sorumluluk var. Bu işi başarıya götürecek biricik ülkeyiz. Bu bilimsel bir gerçektir.