29 Nisan 2024 Pazartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ukrayna’nın NATO üyeliği çıkmazı

Ali Rıza Taşdelen

Ali Rıza Taşdelen

Gazete Yazarı

A+ A-

Le Monde gazetesinin 20 Haziran 2023 tarihli sayısında, 12 Haziran’da Elysee Sarayı’nda toplanan Fransa Savunma Konseyi’nin Ukrayna’nın NATO’ya üyeliğine destek konusunun görüşüldüğünü duyurdu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Slovakya’daki Bratislava Küresel Güvenlik Forumu'nda (GLOBSEC) yaptığı konuşma "Ukrayna'ya somut ve güvenilir güvenlik garantileri sunma" çağırısında bulunmuş ve "İsrail'e sağlanan güvenlik ile (NATO’ya) tam üyelik arasında bir şeyler inşa etmemiz gerekiyor" demişti. Konuşmasının devamında “Tekrarlanan istikrarsızlaştırmaları durdurmak için Ukrayna'ya güçlü güvenlik garantileri sağlamamız gerekecek. Ve eğer Rusya Avrupa'yı istikrarsızlaştırmak istemekte ısrar ederse, jeopolitik bedeli ödemeye hazır olmalıdır” diyerek Rusya’ya tehditler savurmuştu.

Son bir aydır Macron Ukrayna’nın NATO üyeliği konusunda büyük çaba harcıyor: 31 Mayıs Slovakya’da Küresel Güvenlik Forumu ve 2 Haziran Moldova'da Avrupa Siyasi Topluluğu toplantısında yaptığı konuşmalar, 12 Haziran Paris’te Savunma Konseyi toplantısı ve aynı gün Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile NATO'nun Rusya'ya karşı savaşı üzerine üçlü bir zirvede buluşma ve 20 Haziran’da Paris’te İtalya Başbakanı Mario Draghi ile Paris’te görüşme.

Bütün bu görüşme ve toplantı trafiğinin can alıcı konusu Ukrayna’nın NATO’ya üyeliği, Rusya’nın yenilgisi için Ukrayna’ya daha güçlü askeri destek. Atlantik’in Avrupada’ki temsilcisi gibi davranan Macron’un bu çıkışlarının 29-30 Haziran Avrupa Konseyi Zirvesi, daha da önemlisi 11-12 Temmuz'da Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta yapılacak yıllık NATO Zirvesi öncesinde yapılması.

FRANSA UKRAYNA’NIN NATO ÜYELİĞİNİ DESTEKLİYOR

Le Monde ’un “Fransa, Ukrayna'nın NATO üyeliğini desteklemeye karar verdi” başlıklı haberiyle konu gündeme oturdu. Bilindiği gibi Fransa’nın Almanya ile birlikte Ukrayna’nın NATO üyeliğine karşı bir tavrı vardı. Haberde bir diplomat şöyle bir değerlendirme yapmış:

“Taktiksel olarak bakıldığında, bu açılım Fransa için gerçek bir dönüşümdür. Böylece Paris, başta Polonya ve Baltık Devletleri olmak üzere Ukrayna'nın NATO'ya katılımını bıkmadan savunan Orta Avrupa ülkelerinin pozisyonlara yaklaşıyor. "Fransa'nın pozisyonu şimdi Almanya'dan çok Polonya'nınkine daha yakın".

Le Monde, Fransa’nın bu tutumuyla ilgili edindiği bilgileri “Ukrayna'nın karşı saldırısı zorluklarla karşılaşırken, Rusya üzerindeki baskıyı artırmayı amaçlıyor” şeklinde aktarıyor. Böylece “Rusya’nın savaşı sürdürmesinde caydırıcı bir rol oynayacak ve çatışmaları durduracak”. Yani Ukrayna NATO’ya alınarak Rusya’nın gözü korkutulacak ve Rusya da geri çekilecek!

Macron’un dış politikası dikiş tutmuyor ve birbiriyle çelişen kararlar alıyor. Daha 6 ay önce, Aralık 2022’de Le Monde’da şu açıklamasını okumuştuk: “Ukrayna'nın NATO'ya girmesi, Rusya tarafından çatışmacı bir şey olarak algılanacaktır” yani Macron, Kiev'in NATO'ya katılımının Rus tarafında askeri bir tırmanma riskini artıracağına inanıyordu.

NATO, UKRAYNA VE GÜRCİSTAN

Ukrayna’nın NATO üyeliği konusu, Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’ya yaptığı özel operasyonla başlamadı. Ne zaman dile getirilse, Nisan 2008'de Bükreş'te yapılan NATO Zirvesi ve aynı yıl Rusya’nın Gürcistan’a müdahalesi de konuşulur. Piotr Smolar’ın 29 Nisan 2023 tarihli Le Monde ’da çıkan yazısındaki hatırlatma önemliydi: “Nisan 2008'de Bükreş'te yapılan NATO zirvesinin sonunda yayınlanan bildirinin 23. Maddesinde Müttefikler arasında uzun süren müzakerelerden sonra, prensipte bir taahhütte bulunuldu, ancak bağlayıcı bir zaman çizelgesi yoktu: ‘NATO, Ukrayna ve Gürcistan'ın Avrupa-Atlantik özlemlerini memnuniyetle karşılamaktadır (...). Bugün bu ülkelerin NATO üyesi olmalarına karar verdik’. Dört ay sonra, Rus ordusu, topraklarının yüzde 20'sini kaybeden Gürcistan'a müdahale etti.”

2008'deki Bükreş zirvesinde, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile birlikte, Ukrayna'nın NATO'ya hızlı bir şekilde katılma olasılığını, o sırada üyeliğini isteyen ABD'nin tavsiyesine aykırı olarak engellediğini de belirtelim.

NATO RUSYA İLE SAVAŞI GÖZE ALMAZ

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Ukrayna'nın eninde sonunda ittifaka üye olacağı her fırsatta açıklıyor. Peki bugün bu mümkün mü? Değil. Hemen şimdi diyenlerin başını Baltık ülkelerinin desteğiyle Polonya çekiyor. Şimdi Fransa da bu cepheye katılmış oluyor.

Bugün bunun mümkün olmadığını bırakın Almanya’yı ABD bile kabul ediyor. Ukrayna'nın katılma hakkını tanıyor ve istiyorlar, ancak savaş halindeki bir ülkeyi tüzüğünde 5. maddeyi içeren bir ittifaka dahil etmek konusunda isteksiz davranıyorlar. Bu madde, saldırıya uğrayan bir Üye Devlet ile otomatik dayanışmayı tanımlayan maddedir.

Eğer, savaş halinde olan Ukrayna NATO üyeliğine alınırsa, otomatik olarak 5. Maddenin uygulanması gündeme getirilecek, “İttifak'ın bir üyesine karşı yapılan saldırının tüm Müttefiklere karşı yapılmış sayılacağı anlamına geldiğini" belirten 5. maddesi aracılığıyla tüm NATO üyeleri Rusya ile savaşa girmiş olacak!

Atlantik’in Avrupa’daki vurucu timleri Polonya ve Baltık ülkelerinin Ukrayna’nın NATO’ya hemen alınmasını savunmaları normal görülebilir. Fakat Fransa gibi köklü dış politika ve diplomasi geleneğine sahip bir ülkenin böylesine çapsız bir karar alması ancak Macron’un bir fantezisi olarak açıklanabilir.