26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Liman satışı övünç değil tehdit kaynağıdır

Liman satışı övünç değil tehdit kaynağıdır
A+ A-

ORHAN ÖZKAYA

ÜLKENİN Maliye Bakanı’nın, ülke limanlarının ve KİT’lerinin, 2 Kasım 2002-25 Temmuz 2017 dönemleri arasındaki satışlarından, 59 milyar 558 bin 255 dolar elde edilmesini övünçle savunması, son derece acı verici. Bu açıklamayı, verilen bir soru önergesi üzerine yapmış; böyle bir soru önergesi olmasa, yapılan özelleştirmelerin son durumunu halk öğrenmiş olamayacak, işler sessizce ve bilgi alma yasaları çıkartmış olmalarına karşın göz ardı edilerek sürdürülmekte. Aslında verilen bilgiler dahi tam gerçeği yansıtmıyor, eksikler söz konusu, örneğin satılan liman sayısı 10 değil, daha fazla...

İŞTE SATILAN LİMANLAR

İzmir Limanı: 1 milyar 275 milyon dolara, Hong Kong merkezli HutchisonWhampoa şirketine satıldı. Türkiye’nin en büyük konteyner ihracat limanı olan İzmir Alsancak Limanı’ndan, yılda ortalama 30 - 35 milyon TL net gelir elde ediliyordu.

Kuşadası Limanı:2 Temmuz 2003 tarihinde, 24 milyon 300 bin dolara, Siyonist Sami Ofer’e verildi.

Dikili Limanı:20 Kasım 2003 tarihinde, 4 milyon 250 bin dolara, Dikili Liman ve Turizm İşletmeleri A.Ş.’ye satıldı.

Marmaris Limanı: 26 Ocak 2001 tarihinde, 14 milyon 900 bin dolara, Marmara Liman İşletme A.Ş.’ye devredildi.

Antalya Limanı: 31 Ağustos 1998 tarihinde, 29 milyon dolara, Ofer’in eline geçti.

Alanya Limanı: 28 Kasım 2000 tarihinde, 1 milyon 600 bin dolara, Alanya Liman İşletmesi Den Tur A.Ş.’ ye satıldı.

İskenderun Limanı: 9 Eylül 2005 tarihinde PSA-Tekfen ortaklığına satıldı ancak satış sonradan iptal edildi. O günden bugüne limanda hiçbir yatırım yapılmadı, çürümeye terk edildi.

Mersin Limanı: 4 Ağustos 2005 tarihinde, Singapur PSA’ya satıldı. Limanın adı, ‘Mersin International Port’ olarak değiştirildi. Eylül 2005’de satış iptal edildi. 30 Haziran 1997 tarihinde, 800 bin 944 dolara, Çakıroğlu A.Ş’ye devredildi.

Ordu Limanı: 30 Haziran 1997 tarihin de, 1 milyon 608 bin dolara, Çakıroğlu A.Ş’ye satıldı.

Giresun Limanı:30 Haziran 1997 tarihinde, 3 milyon 204 bin dolara, Çakıroğlu A.Ş’ye verildi.

Rize Limanı:6 Ağustos 1997 tarihinde, 5 milyon 607 bin dolara, Asım Çillioğlu O.G.G’ye satıldı.

Hopa Limanı:17 Haziran 1997 tarihinde, 4 milyon 5 bin dolara, Park Denizcilik ve Hopa Liman İşletmesi A.Ş’ye devredildi.

Trabzon Limanı: 20 Kasım 2003 tarihinde, 20 milyon 160 bin dolarla ihaleye çıktı.

Samsun Limanı:12 Haziran 2006 tarihinde, 5 milyon dolarla ihaleye çıktı.

GÜVENLİK AÇISINDAN ÖNEMLİ

Bu durum satılan limanların sayısının 10’dan fazla olduğunu ortaya koyuyor. Limanların özelleştirilmesi daha sonra yabancılaştırılması, ülkemiz açısından son derece sakıncalı olduğu için bu satışları yani ülke varlıklarının yok olmasını savunmak ve bundan övünç duymak anlaşılır bir durum değildir.

Limanlar savunma ve güvenlik gibi ülke yararı yönünden vazgeçilmez ve devredilemez stratejik özellikleriyle kamu malı olmak zorunda. Ayrıca bu özelleştirmeler, mahkeme kararlarına çarparak hukuksal nitelikleri darmadağın olmasına karşın, hukuk ortadan kaldırılarak yapıldı. Limanlarının egemenliğini yitirmiş bir ülke, ulusal egemenliğini de yitirir. Bütün bunlar saptalabilenler, bir de saptılamayanlar, halkın bilincinden kaçırılanlar var. Aslında sürdürülen ve sürdürülecek olan uzun yürüyüşlerin en somut konularından birisinin de özelleştirmeler olması gerekir. Çünkü ülkede en büyük adaletsizlik özelleştirmeler ve onunla gelen işsizlik afetidir.

YABANCILARIN İNSAFINA BIRAKILIYOR

Bakan’ın açıklamaları ülkedeki işsizliğin nedenlerini ortaya koyuyor. Limanların satılmasının yanında diğer ülke varlıklarının, KİT’lerin yabancıların eline geçmesi ve milli ekonominin yok edilmesiyle, üretim araçları mülkiyeti yabancıların eline geçti; yani ülke varlıklarının tapusu elden çıkmış oldu. Bu, halkın özellikle gençliğin işsiz kalmasının ana unsurları ve ekonomik çöküş olarak karşımıza çıkıyor. Halkımız üretim dışı kalarak, yabancıların insafına terk ediliyor. Açıklamada; 81 elektrik santrali, 40 tesis-işletme, 3 gemi ve 36 maden sahası şeklinde yapılan satışlardan 59 milyar dolar elde edildiği belirtiliyor. Bu durum insanın içini acıtmaya yetiyor. Bir ailenin elindeki mal varlığını satıp, çalışmadan, üretmeden geçinmesi nasıl mümkün değilse, ülkelerin de geçinmesi mümkün değildir.

Son Dakika Haberleri