26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Macron Çin’den sonra İran’a gidiyor

Ali Rıza Taşdelen

Ali Rıza Taşdelen

Gazete Yazarı

A+ A-

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 8-11 Ocak 2018 tarihli Çin ziyareti olumlu sonuçlanmış, Fransa-Çin ilişkileri açısından bir dönüm noktası olduğu tespitini yapmıştık.
Çinliler de böyle düşünüyor ve Macron’nu AB’yi dışarda temsil edecek bir lider olarak görüyorlar. Macron’un medya ayağındaki en büyük destekçisi Le Monde gazetesi, Macron’un Çin gezisiyle ilgili “Cumhurbaşkanı Macron’un çevresi, ABD’nin uluslararası arenadan çekilmiş olmasının, Fransa’nın Çin ile stratejik ortaklığını geliştirmesi için önemli bir fırsat olduğu” değerlendirmesinde bulunmuştu. Hatta Le Monde “Çin ve Fransa, Amerika sonrası dünyanın motoru olacak bir eksen oluşturabilirler ve yeni tipte bir küreselleşmenin yolunu da açabilirler” ifadelerini kullanmıştı.

MACRON İRAN ZİYARETİNE HAZIRLANIYOR

Macron şimdi İran ziyaretine hazırlanıyor. Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ziyaretin hazırlığı için 6 Mart’ta Tarhan’a gidiyor. Bölgemiz ve Fransa açısından Macron’un İran ziyareti önemli. Bilindiği gibi Fransa Almanya ve İngiltere ile birlikte ABD Başkanı Trump’ın 2015 yılında İran ile yapılan nükleer anlaşmayı iptal etme açıklamasına kararlı bir şekilde karşı çıkmışlardı. İran ile yapılan nükleer anlaşmadan sonra yaptırımlar kalkmış, Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius bir uçak işadamıyla soluğu Tahran’da alarak önemli ticari anlaşmalar yapmışlardı.
Fransa, İran’ın Batı Asya’da önemli yere sahip bir ülke olduğunun da farkında. Fransa’ya göre gerek Suriye, gerekse Lübnan’daki etkisi İran’ı bölgede önemli bir aktör yapıyor.

ATLANTİK’TEN KURTULMA SANCISI

Fakat bildiğimiz bir gerçek var ki; o da Fransa’nın henüz Atlantik Cephesin’den bağımsız adımlar atmada gösterdiği tereddütler, yalpalanmalar, patinajlar... Lübnan Başbakanı Hariri krizinde, Suudi Arabistan’da İran ile ilgili söyledikleri unutulmadı. Ve tabii İran’ın Fransa’ya karşı yaptığı sert açıklama da.
Macron, Suriye konusunda hâlâ ABD çizgisinde; Sivillere karşı kimyasal silah kullandığına dair kanıtlar olması halinde kimyasal silahların bulunduğu yeri vuracaklarını açıkladı. Diğer taraftan da bugün ellerinde kimyasal silahların sivillere karşı kullanıldığına dair kanıt bulunmadığını ifade etti. Olmayan bir kimyasal silah kullanmaya karşı seni vururum açıklaması ancak ABD ağzıyla yapılır.
Suriye konusunda kuma gömdükleri başlarını çıkarırlarsa, ya da ABD’den bağımsız bir politika oluştururlarsa Türkiye’nin Zeytin Dalı Operasyonunu bölücü ve cihatçı teröristleri temizlediği için alkışlayacaktır. Fakat bugün öyle düşünmüyorlar; Türkiye operasyonu işgala dönüştürürse BM Güvenlik Konseyi’ne gideriz diyor Macron. Gazetecilere “Merak etmeyin Kürtler yanlız bırakılmamıştır. ABD onlar için gerekli tedbirleri almıştır” diyor. Diğer taraftan Astana sonuhları çözmedi diyor ve Soçi toplantısına katılmayı reddediyor. Ondan sonra da kalkmış biz Suriye’de söz sahibi olacağız diye yüksek perdeden konuşuyor.
Günümüzün yakıcı gerçeği olan gelişen Avrasya çağını kavrar, Batı Asya’da gerçekleşen bölgesel işbirliğini görür, geleceğin çöken Batı’da, yenilen Atlantikte olmadığını anlarsa o zaman hem dünya, hem bölgemiz hem de ülkesi için hayırlı bir iş yapmış olur. Yoksa; Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in uluslararası alanda kazandığı hukuksal zaferle tarihin çöp tenekesine attığı soykırım yalanı sopasını yeniden eline alarak boşa umutlanmış olur.

ABD’DEN KURTUL AVRUPA’YA HİZMET ET

Eski Savunma Bakanlığı danışmanlarından Albay Alain Corvez böyle diyor: “Madem Macron Fransa’yı AB’nin motoru yapmayı düşünüyor, o zaman ABD’den kurtul, bağımsız hareket et” Avrupa devletlerinin İran, Rusya, Hindistan ve Çin ile çıkarları aynı değildir. Her Avrupa ülkesi kendi çıkarları açısından bu ülkelerle özgürce ilişki kursun.Bunu Atlantik ötesindeki müttefiğimize diplomatik olarak gösterelim.