Meğer PKK neymiş?

AKP, "açılım" sürecinin başından beri PKK propagandası yaptı. O da yetmedi Öcalan göklere çıkarıldı. Koskoca(!) başbakan yardımcıları, bakanlar, AKP yöneticileri Öcalan'ın nasıl büyük(!) bir lider olduğunu anlatıp durdular.

Öcalan'ın PKK'nın "tek ve kudretli lideri" olduğunu vurguladılar. "Açılım" sekteye uğramasın diye PKK'nın saldırıları bile gizlendi...

ABD, AKP ve PKK, Türk Ordusuna birlikte saldırdılar. Ergenekon, Balyoz, ... gibi davalarla ilgili söyledikleri kayıtlarda. Komutanlar tutuklansın diye el birliği yaptılar. PKK'lıların ifadeleri "yandaş medya"nın manşetleri süsledi. PKK'lılar güvenilir ve önemli adam oldu.

İşi o kadar ileri götürdüler ki eskiden PKK'nın lider kadrosunda bulunan Şemdin Sakık Ergenekon davasında "gizli tanık" bile yapıldı.

ÖRTÜLÜ PKK REKLAMLARI

Reklamcılar arasında en etkili reklam türünün "örtülü reklam" olduğunu savunanlar çoktur. Bunun için bir örnek de verilir. "Bir filmin en heyecanlı yerinde film kahramanının içtiği 'cola'nın markası beyinlere kazınır. Bilinç altına yerleşir" denir.

Şimdi PKK için aynı şey yapılıyor.

Cumhurbaşkanı seçiminde Selahaddin Demirtaş üzerinden, "PKK aslında korkulacak bir örgüt değilmiş" algısı yaratılmaya çalışılıyor.

Milyarlarca dolarlık uyuşturucu kaçakçılığı yapan PKK Diyarbakır'da kahvelerde, barlarda uyuşturucu denetimi yapıyor. Uyuşturucu kaçakçısı PKK, "uyuşturucu ile mücadele ediyor" havası veriliyor.

Türkiye'de on binlerce kişinin katili PKK, Irak'ta "IŞİD teröristlerini durduran örgüt" diye pompalanıyor. Kandil'den otobüslerle hareket, IŞİD'e karşı cephe pozları, ABD'li yetkililerle fotoğraflar basına servis ediliyor.

PKK yasallaştırılmaya çalışılıyor... "PKK aslında..." denilerek PKK şirin gösterilmek isteniyor.

HER ŞEY ABD VE AKP ELİYLE

"Yeni PKK" imajının patenti de ABD'ye ait. Amerikalı Türkiye ve Ortadoğu uzmanlarının hazırladıkları raporlarda projenin ayrıntıları var. "CHP'nin HDP'lileştirmesi"nin izleri bu raporda. Sivil toplum örgütlerinin dönüştürülmesi ve projeye dahil edilmesi, çok önceden planlanmış.

Şu aralar, ABD eski Ankara Büyükelçilerinden Edelman ve Abromowitz hazırladıkları Türkiye ve bölge raporunu yeniden incelemekte yarar var. Edelman ve Abromowitz aynı zamanda CIA'nın bölgemizde çalışmış önemli adamlarından.

Hele Abromowitz çok önemli. Başbakan Erdoğan'ı daha Beyoğlu ilçe Başkanı iken bulan, İstanbul Belediye Başkanı iken "İstanbul sana dar" diyen kişi... Erdoğan'ın ABD adına yaratıcısı...

***

"O İHTİYARLA NİYE UĞRAŞIYOSUNUZ?"

6 yıl gizli kalmış. Geçtiğimiz günlerde eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin'in açıklamasıyla öğrendik. Meğer Emniyet İstihbaratı ve MİT 2008 yılından itibaren F tipi örgütle ilgili istihbarat toplamayı kesmiş.

Hem de hükümetin talimatıyla...

O günlerde kritik görevlerde bulunmuş biri anlattı. "Fethullah Gülen'le ilgili niye istihbarat vermiyorsunuz?" diye sorulunca, dönemin MİT Müsteşarı Emre Taner, "O ihtiyarla niye uğraşıyorsunuz ki?" demiş.

Türkiye'yi bugünkü noktaya getirmek için herkes elbirliği etmiş..!

HHH

RIZA TÜRMEN'E HATIRLATMA

Rıza Türmen. CHP'nin "kontenjan" milletvekillerinden. PKK-HDP'nin cumhurbaşkanı adayı yapmak istediği kişi. Önce CHP'nin HDP'nin politikalarını savunmasını istedi. Geçtiğimiz günlerde de "Hem ulusalcı, hem solcu olunmaz" buyurdu.

Ciddiye alacak bir görüş değil. Ama Türmen'e küçük bir hatırlatma yapalım:

Japonya Çin'i işgal etmeye kalkınca direnişi Çin Komünist Partisi ve Mao örgütledi.

Hitler Fransa'ya saldırınca Fransız Komünist Partisi direnişin en önünde savaştı.

Hitler Rusya'yı işgale girişti. Ruslar Stalin komutasında büyük bir direniş gösterdi. Savaşta 17 milyon civarında SSCB vatandaşı öldü. Stalin'in başında bulunduğu 7 milyon üyeli Komünist Partisi 3,5 milyon üyesini bu savaşta şehit verdi. Ama Hitler faşizmini durdurdu ve yıktı.

Bilmem daha fazla söze gerek var mı?