26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Mehmet Ali Tüfekli, Metin Sina Kan

Mehmet Bedri Gültekin yazdı...

Mehmet Ali Tüfekli, Metin Sina Kan
A+ A-
Mehmet Bedri Gültekin

17 Nisan Salı günü birbirinin peşisıra iki değerli arkadaşımın ölüm haberini aldım. Bayburt’taydım, Saat 11.00 gibi Rize’den asker arkadaşım ADD Başkanı Ömer Toprak aradı, “Metin Sina Kan’ı kaybettik” dedi.
Mehmet Ali Tüfekli arkadaşımın ölüm haberini ise Isparta İl Başkanımız Bilal Şimşir verdi. Saat 14.00 sıralarında, İl Örgütümüzün kuruluş toplantısı için Gümüşhane’ye gelmiştim.
Mehmet Ali Tüfekli Isparta il örgütümüzün, Metin Sina Kan ise Rize il örgütümüzün eski başkanlarından idiler. Mehmet Ali’yi iki ay kadar önce evinde ziyaret ettim, konuştuk, sessizce vedalaştık.
Metin Sina Kan’ı ise ölümünden tam bir hafta önce hastane odasında ziyaret ettim. Seslendim kendisine, zorlukla gözlerini açtı, baktı bana. Yanıbaşında ayaktaydım. Zor anlaşılır bir sesle oturmamı söyledi.
Ölümün eşiğindeydi, arkadaşının ayakta durmasına gönlü razı olmuyordu. Gücünün son zerrelerini, arkadaşının rahat etmesi için konuşabilmeye harcıyordu.
MUTLU OLMANIN YOLU
İki arkadaşımın ölümünden sonra düşündüm: Bir insanın ömrü boyunca harcadığı emeğin, verdiği mücadelenin amacı nedir, ne olmalıdır?
Dar anlamda düşünüldüğünde amaç, mutlu olmaktır. Kişi, mutlu olmak için iki yoldan birini kullanır. Birincisi; daha fazla para kazanmak, daha fazla mal-mülk edinmek, lüks ve refah içinde yaşayabilmenin olanaklarını elde etmektir.
İkincisi ise halka ve ülkeye yararlı olmak için çalışmaktır. Gerçekte hiç tanımadığı insanların mutluluğu için çalışmak; para, mal-mülk sahibi olmakla kıyaslanmayacak kadar büyük bir mutluluk nedenidir. Başkalarına yararlı olmanın verdiği manevi huzura kavuşmak gerçek mutluluktur.
İnsan başkalarına yararlı olmakla aynı zamanda kendine iyilik eder.
Böyle bir hayat ilkesiyle hareket eden kişi aynı zamanda, aynı amaçlara ömrünü hasretmiş arkadaşlar kazanır. Mehmet Ali Tüfekli de, Metin Sina Kan da böyle arkadaşlarımdı.
Ve böyle arkadaşlara sahip olmak da benzersiz bir mutluluk nedenidir.
Sonra tekrar düşündüm: Bir insan için Mehmet Ali Tüfekli gibi Metin Sina kan gibi arkadaşlara sahip olmak kadar değerli, başka bir kazanım olabilir mi?
Mehmet Ali Tüfekli ve Metin Sina Kan; mutluluğun başka bir tarifini yaptırdılar bana:
Evet, bir insanın hayat mücadelesi içinde Mehmet Ali ve Metin Sina gibi arkadaşları olmuşsa, bundan daha büyük mutluluk düşünülemez.
KÖROĞLU SOYLULAR
Mehmet Ali ve Metin Sina’nın ne kadar çok ortak özellikleri vardı? İkisi de biraz Köroğlu, biraz İnce Mehmet, biraz İpsiz Recep ve daha çok da Mustafa Kemal idiler.
Arkadaşları için göze alamayacakları tehlike yoktu.
Doğru bildiğini söylemek onların derisine, kemiğine, iliklerine ve kanlarına işlemişti.
İyimserdiler ve tepeden tırnağa “mücadeleinsanı”ydılar.”
Kendileri için bir şey istemediler. Başkalarına yararlı olduklarını hissettikleri zaman dünyanın en mutlu insanları oldular.
Sonra bir kere daha düşündüm: Aynı kumaştan ne kadar çok arkadaşım olmuş. Hasan Yalçın, Suphi Karaman, Veli Devecioğlu, Durmuş Uyanık, Halil Alkan, Mehmet Günay, Ahmet Uyanık, Işık Soner, Feyza Perinçek, Ali Tokgöz, Kağan Güner, HüseyinGökalp, Nurettin Özdemir, Yusuf Atilla, Ali Özdemir, Cemil Taşgın…
Erkan Yücel, Mehmet Çetin, Hasan Erkılıç, Zeki Ön, Adil Turan, Mehmet Ongan, İnan Özdemir, Halit Güngen, Resul Sakar,Muhyettin Öksün ve diğerleri…
Hepsi “cihan değer” arkadaşlar. Hepsi benim arkadaşlarım, bizim arkadaşlarımız…
PARTİLİ MÜCADELE
Sonra gene düşündüm: Bu kadar “cihan değer arkadaşa” sahip olma şansına nasıl sahip olabildim?
Bu sorunun cevabı elbette örgütlü mücadele içinde olmamızdır. Devrimci bir Partide bulunmamızdır.
Nihai amacı ülkenin bağımsızlığı, ezen ve ezilenin olmadığı, sömüren ve sömürülenin olmadığı bir dünyayı yaratmak olan bir Partide olmak, sizi; insanı insan yapan en yüce meziyetlerle donanmış arkadaşlarla buluşturur.
Onun için örgütlü olduğunuz zaman dünyanın en şanslı insanısınız, en büyük zenginliklerin sahibi olmuşsunuz.
LAYIK OLMA GÖREVİ
Dünyada en zor şey nedir deseler, herhalde Mehmet Alileri ve Sina Kanları sonsuzluğa uğurlamaktır derim.
Onların ardında bıraktıkları mücadele mirası, bizleri daha da sorumlu davranmaya davet ediyor.
Mehmet Ali Tüfekliler ve Metin Sina Kanlar; o büyük uyum dünyasına ulaşma yolunda, bizlere güzelliklerle yüklü büyük bir miras bıraktılar.
Şimdi görevimiz, o mirasa layık olmak için daha büyük bir azim, kararlılık ve disiplinle çalışmaktır.

Son Dakika Haberleri