26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Mezhep kışkırtması böyle başladı

Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu gönderilen bombalı paketle 17 Nisan 1978 günü katledildi. Fendoğlu, bölgede sevilen isimdi.

Mezhep kışkırtması böyle başladı
A+ A-
ERCAN DOLAPÇI

Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu, postayla gönderilen bombalı paketle 17 Nisan 1978 günü evinde, gelini ve iki torunuyla birlikte katledilmişti. Fendoğlu’nun öldürülmesi üzerine çıkan olaylarda 10’a yakın vatandaş hayatını kaybetmiş, 14 vatandaşımız yaralanmış, 500’e yakın ev ve işyeri ise yağmalanmıştı.

Malatya’da 24 Ocak’tan itibaren adım adım gelişen bir gerginlik dikkat çekicidir. Bu süre içinde karşıt görüşlü gençlere yönelik saldırılarda ise 10’a yakın vatandaş hayatını kaybeder, Alevi ve Sünni vatandaşlar arasında gerginlik çıkarılır. Fendoğlu’nun öldürülmesi ise olayların zirvesi olur...

Saldırı her yönüyle tipik bir Gladyo eylemidir. Amaç ise Ecevit Hükümeti’ni yıkmaktır... Olayın en ilginç yanı, benzer paketler, aynı tarihlerde Ankara’dan bir kaç merkeze daha gönderilir.

12 Eylül 1980 darbesine giden süreçte bu önemli saldırı bugüne kadar aydınlatılamadı. Benzer olay Aralık 1978’de Kahramanmaraş’ta tezgâhmandı ve günlerce süren olaylarda 111 vatandaşımız hayatını kaybetti, yüzlerce vatandaşımız ise yaralandı. Malatya, Maraş, Çorum ve Sivas tarihimize kara sayfa olarak yazıldı.

Malatya%20Belediye%20Ba%C5%9Fkan%C4%B1%20Hamit%20Fendo%C4%9Flu
Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu

AP’DEN İHRAÇ EDİLMİŞTİ

1919 yılında Malatya’da dünyaya gelen Hamit Fendoğlu lise mezunuydu. “Hamido” lakabıyla tanındı. 1950 sonrası Demokrat Parti’yi destekledi. XIII. Dönem (1965-69) Malatya Milletvekili olarak TBMM’ye girdi. Meclisteki günleri çok hareketli geçti. Sert tartışmalara ve kavgalara girdi. Bu kavgalar mensubu olduğu Adalet Partisi’ni zor duruma soktu. Bu nedenle AP’den ihraç edildi. Ferruh Bozbeyli’nin kurduğu Demokratik Parti’ye geçti.

Sert ve kavgacı mizacıyla tanındı. 1973 Milletvekili Genel Seçimlerinde bu partiden aday oldu, ama seçilemedi. 15 Şubat 1975’de Malatya’da meydana gelen bir saldırıda yer aldı. Tutuklanarak Adana Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılandı. Sonrasında bir süre Sivas’ın Gürün ilçesinde cezasını çektikten sonra serbest kaldı. 11 Aralık 1977 yerel seçimlerinde ise bağımsız olarak Malatya Belediye Başkanı seçildi. 54 yıl sonra CHP’nin elinde belediye başkanlığını almış oldu. Daha sonra Adalet Partisi’ne geçti.

Başkan Fendoğlu’na saldırı şöyle gerçekleşti: Bir belediye görevlisi PTT’ye giderek, Ankara’dan gönderilen koliyi alır ve makamında Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu’na verir. Fendoğlu Saat: 19.00 sıralarında evine gelir. Salonda paketi açar. Patlama sonucu Başkan Fendoğlu kimliğinin saptanması olanaksız biçimde parçalanarak hayatını kaybeder. Olay sırasında Fendoğlu’nun yanında bulunan gelini Hanife, 5 yaşındaki torunu Bozkurt ve 1 yaşındaki torunu Mehmet de hayatını kaybeder. Eşi Mukaddes Hanım ise mutfakta olduğu için hafif yaralarla kurtulur. Mukaddes Fendoğlu olayı “Hamit geldi. Elinde bir paket vardı. Çocuklar, ‘Ne o dede?’ diye etrafını aldılar. Hamit de ‘Kasım amcanız size çikolata göndermiş’ dedi” sözleriyle açıklar. (Milliyet, 20 Nisan 1978, s.9.)

BİRÇOK MERKEZE BOMBALI PAKET GÖNDERİLDİ

Yapılan soruşturmada Fendoğlu’na gönderilen paketlerden aynı gün Emek PTT’sinden, Adana ve Adıyaman’a da benzer biçimde koliler gönderildiği saptanır. Adana’ya gönderilmiş olanda da bomba olduğu saptanır. Öbür koli ise incelemeye alınır.

İşiçleri Bakanı İrfan Özaydınlı yaptığı açıklamada şunlara değinir: “Bu bombaların Ankara’da MHP’li Komandoların hakim bulunduğu Nükleer Araştırma Merkezi’nde yapıldığına ilişkin belirtiler saptandı. Malatya olayının tertip olduğu kanısındayım. Malatya, Pazarcık gibi yöresel ve sosyolojik özellikleri bulunan yerlerin seçildiği ve bomba paketlerinin Ankara’dan gönderildiği, bunların tertip olduğu kanısını kuvvetlendirmektedir. Bu bölgeler seçilerek, özellikle buralarda karışıklık çıkarılmaya çalışılıyor.”

İÇİŞLERİ BAKAN’NIN AÇIKLAMASI

Pazarcık’ta PTT binasında patlayan bombanın eski CHP ilçe başkanına gönderildiğini, ancak paketin alınmadığını, PTT memurlarının merak ederek paketi açmaları sonunda bombanın patladığını belirten Bakan Özaydınlı, “Hamit Fendoğlu’na gönderilen bombanın da 7 Nisan günü postaya verildiğini, Fendoğlu’nun bu paketi üç gün belediyede beklettiğini, işleri dolayısıyla açmadığını, evine götürüp orada açınca patladığını” söyler. Bakan, “Malatya Belediye Başkanına gönderilen pakette gönderici adresinin olduğu yerde Hamido’nun yakın bir arkadaşının adının yazılı bulunduğunu, bunun için kuşkulanmadan açtığını” da belirtir. Nükleer Araştırma Merkezi’nde çalışan Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Muharrem Şemşek gözaltına alınır, sorgudan sonra serbest bırakılır. (Milliyet, 19 Nisan 1978, s.8.)

İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı 19 Nisan günü TBMM’de yaptığı açıklamada ise, bombalı paketlerin ve gizli örgütlerin saptandığını belirterek şunları söyler: “Zamanlama bakımından ADMMA’da giriş yolunda bir oto içerisinde patlayarak öğrencilerimizin yaralanmasına neden olan olay 12 Nisan, Pazarcık’taki olay 14 Nisan’da olmuştur. Malatya’daki olay ise 17 Nisan’da olmuştur, ancak 14 Nisan’da PTT’den alınmıştır paket. Bütün Türkiye sathında bir yürüyüş nedeni ile gerginliğin artırıldığı günlere rastlamaktadır bu günler. Niçin Pazarcık seçilmiş, niçin Malatya seçilmiştir. Toplum yapısı dikkate alınarak seçilmiştir. Çünkü Pazarcık ve Malatya toplum yapısı bakımından senelerce kışkırtmalar neticesinde toplum birbirine kırgın, kızgın hale getirilmiştir. Maraş’ın küçük bir ilçesi olmasına rağmen Pazarcık tamamen ikiye bölünmüştür. Toplum her an patlamayla siyasal niteliğe bürünmektedir. Kişi seçimine gelince, Pazarcık’taki seçilen kişi eski CHP ilçe başkanı ve yörenin sevilen bir kişisidir. Malatya’da da gene sevilen bir kişidir. Bunlara yapılacak bir suikast hiç kimse aranmadan kimin tarafından yapıldığı araştırılmadan kargaşalığın çıkarılmasına sebep olacak niteliktedir. Nitekim bu amaca da ulaşılmıştır.” (Milliyet, 20 Nisan 1978, s.8.)

Hamit Fendoğlu’nu eşi Mukaddes Fendoğlu, 32 yıl sonra Anadolu Ajansı muhabirine şu açıklamalarda bulunur: “Geçmişle ilgili hiç bir şey konuşmak istemiyorum. 84 yaşındayım ve hâlâ aklıma geldiğinde olayı dün gibi yaşıyorum. Olayla ilgili konuşulduğunda eskiye gidiyorum. Onsuz 32 sene nasıl geçti bir Allah, bir de ben bilirim. Eşimle ilgili hiç unutamadığım bir sürü anım var. Eşim gitti, ev yakıldı, yıkıldı. 32 sene geçti, ama hâlâ faili bulunamadı.

“Devletin, katillerin bulunması için bazen çalıştığını bazen çalışmadığını düşünüyorum. Eşimin katilleri ne zaman yakalanırsa o zaman rahatlarım. Eşimin öldürülmesiyle ilgili aklıma başka bir şey gelmiyor. Her ölüm yıl dönümünde aynı acıyı yaşıyoruz. Benim yerimde bir başkası olsaydı, bu acıya dayanamazdı. O yiğit ve özü sözü doğru bir insandı. O çok sevilen bir insandı. Bu yüzden bana göre öldürülmesinin nedeni yok.”

OĞLU ADNAN FENDOĞLU ANLATIYOR

Olayda eşini ve iki çocuğunu kaybeden Hamit Fendoğlu’nun oğlu Adnan Fendoğlu (55) ise şunları kaydeder: “Bombanın patladığı gün ben askerdeydim. Bomba postayla Ankara’dan gelmiş. Kendisi burada olmadığı için 1-2 hafta postanede beklemiş. Ankara’dan geldikten sonra odacısı vesilesiyle bombayı getirip, meclis salonunda açmak istemiş, ancak o anda bıçak bulamamış. Paketi alarak eve getirmiş. Paket çok sevdiği arkadaşı eski Bursa Milletvekili Kasım Önadım adına gelmiş. Bu yüzden şüphe etmemiş.

Biri iki, diğeri üç yaşındaki oğlumu kucağına alarak paketi açmış. Ben olayı duyunca hemen geldim. Gördüğüm manzara karşısında şok geçirdim. Bir hafta kendimde değildim. Olay sonrasında katillerin bulunması için çok mücadele ettik. Annem Kenan Evren’in yanına kadar çıktı. Evren, ‘katiller bulunacak’ dedi, ama hâlâ bekliyoruz. Babamın katilleri bulunursa, Türkiye’deki tüm faili meçhul cinayetlerin katilleri bulunur.” (AA haberi; Radikal, 20 Nisan 2010.)

ÇATLI’NIN ROLÜ

1997 yılında Susurluk Komisyonu’na MİT tarafından gönderilen bir belgede, 3 Kasım 1996 günü Susurluk kazasında hayatını kaybeden ülkücü militan Abdullah Çatlı’nın, Malatya olaylarında bir grup militanı yönettiği belirtildi. (Aydınlık, 14 Eylül 1997, s15.)

Son Dakika Haberleri