26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

MHP tıkandı

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Seçimde en büyük yarayı MHP’nin aldığı gözüküyor.Eğer bu geriye gidiş sürerse, MHP ilk seçimde baraj altında kalır.Öyleyse bu partinin kurmaylarının şu soruya doğru cevap aramaları gerekiyor: MHP 1 Kasım’da oylarının üçte birini neden yitirdi?Bizce, bunun sebebi gerilere doğru gidiyor:MHP lideri Devlet Bahçeli saygın bir insan olmasına karşın; sanıyorum ki bir komplo sendromu yaşıyor. Kritik siyasi anlarda bu yüzden yanlış yorumlar yapıyor ve buna bağlı olarak hatalı kararlar veriyor. Ve elindeki fırsatı harcamış oluyor.***- Bunun yıkıcı eski örneği, 2002 yılında, iktidar ortağıyken erken seçim istemesidir. Ekonomik krizin sıkıntılarını atlatmadan erken seçime zorladığı Türkiye’de AKP iktidara gelmişti.- Son örneği ise 7 Haziran gecesi, yaptığı o erken seçim çağrısıdır. Daha seçimin gayri resmi sonuçları yeni öğrenilmiş; o çıkıyor; “Buyurun isterseniz yeni bir seçim yapalım!” diyor.Halbuki AKP, iktidardan gitmiş olmanın müthiş baskısı ve şaşkınlığı içinde.Ve AKP’nin perde gerisindeki asıl lideri olan Tayyip Erdoğan bu çağrıyı duyunca, daha o saatlerde, yeniden seçim kararı alıyor. Nasıl olsa kaybedecek fazla bir şeyi yok. Ama ya kazanırsa?- Ardından; Sayın Bahçeli hükümet kurulması sürecinde ne istediğini, ne yapacağını belli edemeyen bir kararsızlık içinde kaldı. Ve ona oy verenleri kızdırdı.- Sonra, PKK’nın kanlı eylemleri başladı. MHP lideri; bu süreçte Türk ordusunun arkasında Tayyip Erdoğan gibi net ve ısrarlı biçimde durmadı. Durduysa da bunu anlatamadı.- Ve daha öncesinde de TSK’ya Fethullahçı örgütün kurduğu tuzağa arka çıkan bir tavır takındı. Orduyu Ergenekon’la bağlantılayıp darbecilikle suçlamak gibi milliyetçi tabanın hoş görmeyeceği tavır içine girdi. Burada, ABD’nin yanında durduğunu anlayamadı.- Yetmedi; MHP kurmayları, devlete kumpas kurmuş olan F tipi örgüte arka çıkan biçimde davrandı.- Bu arada partinin kamuoyunda çok tanınan ve karşılığı bulunan bazı isimleri (Örneğin Sinan Oğan, Meral Akşener) cezalandırıldı. - Seçimlere bir de kamuoyunda karşılığı bulunmayan isimlerle girmesi; ciddiye alınmadığı duygusuna kapılan MHP seçmeninde tepkiye yol açtı.- Bir başka hata da MHP’nin gençlik örgütünün elinin kolunun bağlanıp siyasetin dışına atılmasıdır. Ülkücü Gençlik; komplo korkusuyla hemen hemen 20 senedir bizzat MHP tarafından baskı altına alınarak meydanlardaki, sokaklardaki etkinliği kırıldı. Halbuki AKP Osmanlı Ocakları’nı kurarak MHP’nin boşalttığı bu alanı kullanmaya başladı.***Şu haliyle MHP; her yeri ve her kesimi kapsayan bir siyasi parti olmaktan çok; genel başkanın anlayışı ile sınırlı bir derneğe dönüşmüş gibi gözüküyor.Şimdi soru şudur: MHP mi kalsın yoksa Devlet Bahçeli mi kalsın?Bence Sayın Bahçeli partinin onursal genel başkanlığını seçerek MHP’ye son büyük hizmetini yapmalıdır.Çünkü, yerini Sinan Oğan gibi genç ve enerjik, bilgili, kamuoyunda karşılığı bulunan bir isme bırakma zamanı gelmiştir. Böylece Türkiye, emperyalizme karşı daha dirençli bir MHP’ye kavuşabilir...
HDP ÇÖKECEKTİRSeçimin diğer mağlubu HDP, en büyük oy kaybını, “Artık buralar benim!” dediği Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşadı.Bunun sebebi çok açıktır. Oralarda yaşayan Kürt kökenli yurttaşlarımız; günlük hayatı zehir eden bu sürekli terör ortamına tepki gösterdiler. Bu tepkinin ortaya çıkma sebebi; TSK’nın, bölgede PKK terör örgütüne karşı yürüttüğü mücadeleden galip çıkmış ve terörü geriletmiş olmasıdır.Çözüm Süreci adı altında Güneydoğu Anadolu’yu silahla dolduran, militanlarını dağdan şehirlere indiren PKK; 7 Haziran’dan sonra saldırılarını artırırsa Türkiye’ye diz çöktüreceğini ve özerklik adı altında ayrı bir devlet (Kürdistan) kuracağını sanıyordu.Ama beklenmeyen bir şey oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan Çözüm Süreci’ni bitirdi ve teröre karşı TSK’nın devreye girmesini sağladı. PKK’nın arkasında Amerika olmasına karşın, TSK teröristleri perişan etti.PKK’nın bölgedeki baskısı ciddi ölçüde kırılınca bir arada yaşamadan yana olanlar oylarını değiştirdiler.HDP’den siyasi kopuş başladı... PKK ezildikçe bu kopuş büyüyecektir. Çünkü Kürt kökenli yurttaşlarımızın iradesini PKK silahla rehin almıştır.Eğer yeni kurulacak hükümet Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığı uğruna Çözüm Süreci’ni yeniden masaya sürmezse... PKK ile mücadele böyle kararlı olarak yürütülürse, HDP’nin artık yüzde 13 ve hatta yüzde 10 oy alması bile mümkün olmayacaktır. HDP’nin kaderi artık AKP’nin elindedir.İster yaşatır, ister bitirir...HDP’nin eş başkanları çöküşün başladığını gördüğü için şimdi “Savaşı bitirelim; bunun için Çözüm Süreci yeniden masaya getirilsin!” diye bağırıp duruyor.Selahattin Demirtaş yakında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Seni başkan yaptıracağız! Yeter ki eskisi gibi Çözüm Süreci dönemi olsun!” diye sesli mesaj yollarsa şaşırmayın.